Tasarrufun İptali Davası Zamanaşımı İlişkisi


İtiraz ve Şikayet, Menfi Tespit, İstirdat davaları, İtirazın Kaldırılması ve İtirazın İptali davaları, İlamlı, İlamsız Takip, İcra Takibi Hakkında Temel Bilgiler, Takibin Kesinleşmesi, Taahhüdü İhlal vb.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2280
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/27749
KARAR NO : 2015/2933

Y A R G I T A Y İ LA M I


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi N.Y. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, senedin zamanaşımına uğradığını belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Takibe konu çekin ibraz süresinin bitim tarihi 6273 Sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesinden önce olduğundan, çek 6 aylık zamanaşımı süresine tabidir.

Borçlar Kanunu’nun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve TTK'nun 730/18. maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Ticari işlemlerin itimat, itibar ve sürat gibi özellikleri nedeniyle Türk Ticaret Kanunu’nda daha kısa süreli zamanaşımı süreleri belirlenmiş olup, Borçlar Kanunu’ndaki zamanaşımı süreleri burada uygulanmaz. Yine, TTK'nun 730/18. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 663/2. maddesi gereğince zamanaşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. Ayrıca, alacaklının, takibin devamını sağlayıcı nitelikteki her takip işlemi ile de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar.

TTK'nun 662. maddesinde zamanaşımını keseceği belirtilen davadan anlaşılması gereken, alacaklı tarafından, kambiyo senetleri hukukuna ilişkin bir talep dolayısıyla yetkili mahkeme nezdinde açılmış bir eda davası olup, ayrıca borçlu tarafından açılacak davada alacaklı durumundaki davalının itirazını defi yolu ile ileri sürdüğü cihetle borçlu tarafından alacaklı aleyhine açılan menfi tespit davasının da bu nedenle zamanaşımını kesmesi gerekir. Nitekim Yargıtay HGK'nun 20.1.1996 tarih 1996/12–654 esas 1996/805 karar sayılı kararı ile de aynı ilke kabul edilmiştir. Bu bağlamda, İİK'nun 105. maddesinde şekil bulan geçici aciz vesikasına dayanılarak açılan tasarrufun iptali davaları TTK'nun 662. maddesinde belirtilen davalardan olmadığından, zamanaşımını kesmez.






Somut olayda, takibin kesinleşmesini müteakip, 20/02/2012 tarihinde borçlunun adresinde haciz yapılması talebinde bulunduktan sonra, 19/02/2014 tarihli yenileme talebine kadar alacaklı tarafından zamanaşımını kesen hiçbir işlem yapılmadığı ve bu tarihler arasında TTK’nun 726. maddesinde öngörülen altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğu görülmektedir.

Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında alacaklı tarafından 21/02/2012 tarihinde İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan tasarrufun iptali davası da zamanaşımını kesmeyeceğinden, mahkemece borçlunun zamanaşımı şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Genel İcra Hukuku” sayfasına dön