İcra ve İflas Kanunu'nun 16. Maddesi Kapsamındaki Şikayetlere İlişkin Yargı Kararları


İtiraz ve Şikayet, Menfi Tespit, İstirdat davaları, İtirazın Kaldırılması ve İtirazın İptali davaları, İlamlı, İlamsız Takip, İcra Takibi Hakkında Temel Bilgiler, Takibin Kesinleşmesi, Taahhüdü İhlal vb.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

İCRA VE İFLAS KANUNU
Madde 16 –(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas daire-lerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunma-masından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarih-ten yedi gün içinde yapılır.Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir.




Bankaların, müşterilerine ait sırları ihtiyari ve keyfi olarak açıklayamayacağı, ancak, bu kısıtlamanın cebri icrayı kapsamadığı-
• 12. HD. 09.11.2020 T. 2165/9453


İcra hukuk mahkemesince verilen kararının borçlular vekilinin yüzüne karşı verilmesi üzerine, borçlular vekilince kararın istinaf edildiğine ilişkin süre tutum dilekçesinin yasal 10 günlük süre içerisinde sunulduğu, gerekçeli istinaf dilekçesinin ise verilmediği görülmekle beraber, "muhatabın geçici mi yoksa daimi olarak mı adreste olup olmadığı" ve "geçici bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği" hususu tevsik edilmeden yapılan gerekçeli kararın tebliğinin usulsüz olduğu (Teb. K. 21/)- Süresi içerisinde süre tutum dilekçesi sunarak istinaf talep eden borçlular vekiline gerekçeli kararın tebliği usulsüz olduğundan, borçlular vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin, ayrıntılı istinaf nedenleri olarak kabulü ile istinaf incelemesi yapılması gerektiği-
• 12. HD. 14.10.2020 T. 5647/8608


Kesinleşen kıymet takdirinin, yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemeyeceği- Borçlu tarafından icra müdürlüğünce alınan rapora itiraz edildiğinden iki yıllık sürenin, icra müdürlüğünce aldırılan rapordaki değerleme tarihinden başlayacağı-
• 12. HD. 13.10.2020 T. 6241/8550


Hazırda borçluya ait olduğu iddia edilen yerde evrak araştırması yapılmasının usul ve yasaya aykırı olmadığı-
• 12. HD. 12.10.2020 T. 1080/8481


Borçlular tarafından icra müdürlüğünce alınan rapora itiraz edildiğinden kıymet takdirine ilişkin iki yıllık sürenin, icra müdürlüğünce aldırılan rapordaki değerleme tarihinden başlayacağı- K. takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nun 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı, bu yöntem şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyeceği-
• 12. HD. 08.10.2020 T. 5971/8335


Kollektif şirketin borçlarından, birinci derecede şirket sorumlu olup şirket hakkında yapılan takip semeresiz kalmadan veya şirket herhangi bir sebeple sona ermeden kollektif şirket ortağı hakkında takip yapılamayacağı, bu durumda; kollektif şirket ortağı hakkında takip yapabilmek için takip şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekeceğinden bu hususa ilişkin başvurunun süresiz şikayete tabi olup işin esasının incelenmesi gerektiği-
• 12. HD. 06.10.2020 T. 5453/8185


12. HD. 22.09.2020 T. E: 3947, K: 7377-
• 12. HD. 22.09.2020 T. 3947/7377


Borçlunun, üçüncü kişilerin ve kamunun menfaatini korumak için konulmuş "amir hükümlere" aykırı olarak yapılmış işlemlerin kamu düzenine aykırı olduğu, bu işlemler için her zaman şikayet yoluna gidilebileceği, o halde mahkemece, borçlunun, ipotek hakkının bölünmezliğine dair şikayetinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu konudaki istemin süre aşımından reddinin isabetsiz olduğu-
• 12. HD. 21.09.2020 T. 5640/7294


Davanın ihbarına ve davaya müdahaleye usul hükümlerinin şikayet hakkında uygulanmayacağı- Meskeniyet şikayetinde bulunan borçlunun vefatı halinde, mirasçının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam edemeyeceği, icra mahkemesince şikayetin konusu kalmadığından vefat eden borçlu yönünden istemin reddine karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 21.09.2020 T. 3733/7289


Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde, mahkemenin artık bu uyma kararı ile bağlı olduğu, bozmaya uyulmakla, bozma lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hakkın doğmuş olacağı- Her dava ve şikayetin, açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanacağı, sonradan gelişen, değişen olayların, değerlendirmeye katılamayacağı-
• 12. HD. 17.09.2020 T. 3855/7222


İpotek hakkının bölünmezliği ilkesi gereğince alacaklının, ipotek ile teminat altına almak istediği tüm alacağını aynı takip dosyasından talep ederek ipoteğin paraya çevrilmesini talep etmesi gerektiği- Takip konusu taşınmazın satışı gerçekleştiğinde taşınmazda yer alan ipotek çözülmekle, teminat oluşturmaktan çıkacağı- Dosya borcunun ödenmesi nedeniyle ipotek satışının yapılmamış olmasının bu sonucu değiştirmeyeceği; ipotek bir kez kullanılmakla artık aynı ya da farklı bir borcun teminatını oluşturamayacağı- Sırf ipotek şerhinin tapudan fek edilmemesi nedeniyle aynı ipoteğin, borçlunun alacaklı nezdinde doğmuş doğacak tüm borçlarının teminatını oluşturmayacağı gibi, tahsilde tekerrür olmamak üzere takip başlatılmış olmasının da sonucu değiştirmeyeceği-
• 12. HD. 14.09.2020 T. 153/6889


Mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının, icra takibinin kesinleşmesinden önce alındığı hallerde, mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin iddianın, "borca itiraz" olduğu ve ödeme emrinin tebliği üzerine takibin şekline göre yasal süre içinde ilgili merciye yapılması gerektiği- Mirasın hükmen reddine ilişkin ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alınması halinde ise, borçlunun talebinin "borca itiraz" değil, "şikayet" olarak değerlendirilmesi gerektiği-
• 12. HD. 09.07.2020 T. 11002/6831


Muhtıranın içeriğine göre istenilen menkul bedelinin istinaf inceleme sınırı içerisinde kaldığından, taşınır teslimine ilişkin ilamlı takipte çıkartılan muhtıranın iptaline ilişkin şikayete ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesi gerektiği-
• 12. HD. 08.07.2020 T. 7157/6639


12. HD. 08.07.2020 T. E: 2019/11526, K: 6651-
• 12. HD. 08.07.2020 T. 11526/6651


Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8. maddesinde belirtilen tescile ilişkin hükmün kesin olması durumu tescilin mahkemece idare lehine yapılması durumunda söz konusu olup, takibin dayanağı ilam taşımaz mülkiyetinin tescilinin davalı gerçek kişi adına yapılmasına ilişkin olduğu ve takibe geçilebilmesi için kesinleşmesinin şart olduğu-
• 12. HD. 08.07.2020 T. 13863/6619


Borçlunun, hazineye ait taşınmazı, 4706 sayılı Yasa'nın 5. maddesinin son fıkrasının yürürlük tarihi olan 19/07/2003 tarihinden sonra 2007 tarihinden itibaren işgal ettiği görülmekle enkaz haczine konu yapının hazine mülkiyetinde olduğunun kabulü gerekeceği-
• 12. HD. 07.07.2020 T. 12438/6501


Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse, öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçerek tercih hakkını bu takip türünden yana kullanana alacaklının aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı ve bu durumda İİK. mad. 45/1 uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebileceği; bu konudaki şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
• 12. HD. 07.07.2020 T. 14054/6438


Maaş haczi nedeniyle kesinti her ay yapıldığından, son maaş kesintisi gözetilerek yeniden şikayet hakkının doğacağının tabi olduğu-
• 12. HD. 07.07.2020 T. 11677/6554


678 sayılı KHK'nin, 679 sayılı KHK'nin 6. fıkrası ve 694 sayılı KHK'nin 195. maddesi ile değişik 37. maddesi gereğince öncelikle şirket lehine kefil olan ve şahsi mal varlığı değerlerine kayyım atanmamış ortak, yönetici veya üçüncü gerçek veya tüzel kişilerin mal varlığına müracaat edilmesi gerekeceği, ayrıca 678 sayılı KHK'nın 37. maddesi uyarınca şirket ortakları, yöneticiler ya da bunlarla bağlantılı üçüncü gerçek veya tüzel kişilerin şirket borçlarından sorumlu tutulmaları için bu sıfatlar tek başına yeterli olmayıp, şirket lehine kefil olmaları şarttır ve dosya kapsamına göre de TTK. Hükümleri uyarınca kefalet şartının gerçekleştiği, dolayısıyla 678 sayılı KHK'nın 37. maddesi kapsamında şikayetin kabulü ile borçlu şirketin malvarlığına uygulanan hacizlerin kaldırılması gerekeceği-
• 12. HD. 07.07.2020 T. 14173/6509


Somut olayda borçlu, takip dayanağı ilamın istinaf yolu ile ortadan kaldırıldığını, kaldırılan bir ilama dayanılarak takip yapılamayacağını şikayetinin yanında, ilama aykırı olarak fazla meblağ talep edildiğini, fazla faiz hesaplandığını, ilam vekalet ücreti ve yargılama giderlerine var olmayan bir karar tarihinden itibaren faiz işletildiğini, müvekkilinin harçtan muaf olmasına rağmen icra emrinde harç ve tahsil harcının yer aldığını icra vekalet ücretinin de fazla olduğuna yönelik şikayetlerinin de olduğu yine istinaf dilekçesinde de bu şikayetlere yer verildiği halde, gerek ilk derece mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, işbu şikayetler hakkında gerekçesi de açıklanmak suretiyle olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görüldüğünden; İlk Derece Mahkemesi’nce söz konusu şikayetler hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi, Bölge Adliye Mahkemesi’nce de değerlendirilmemesi nedeniyle, HMK'nun 297. maddesi gereğince, şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 06.07.2020 T. 13995/6390


Somut olayda, ... Gençlik ve Spor Kulübünün ... Belediye'sinin ............ tarihli Meclis Kararı ile kurulduğu, Derneğin Kuruluş Tüzüğü'nün 45. maddesi uyarınca, derneğin feshi halinde bütün borç ve alacaklarının belediyeye devrolunacağının karar altına alındığı, 12/03/2015 tarihinde derneğin feshedildiği ve Dernek Kuruluş Tüzüğünün 45. maddesi gereğince tüm borçlarının A.ağa Belediyesi'ne devredildiği, dolayısıyla icra müdürlüğünce de takip dosyasına ......... Belediyesi'nin borçlu sıfatıyla eklenmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından; bölge adliye mahkemesince, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 06.07.2020 T. 14048/6414


Borçlu ... adına çıkartılan ödeme emri tebligatının incelenmesinde; “Muhatabın adreste bulunmadığından geçici olarak çarşıya gittiğinden evrak 7201 sy 21 uyarınca ilgili mahalle muhtarına teslim edildi. 2 nolu haber kağıdı, kapısına yapıştırılarak, imza vermeyen ............'a komşusuna haber verildi” şerhiyle 14/03/2018 tarihinde tebliğ edildiğinin görüldüğü, yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığına ve öğrenme tarihinin 30/10/2018 olduğuna dair mahkemenin tespiti yerinde ise de, borçlunun, 08/11/2018 tarihinde şikayet isteminde bulunduğu anlaşılmakla, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılmadığının anlaşıldığı, o halde, ilk derece mahkemesince, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 02.07.2020 T. 14034/6291


Yargılamanın ilk derece ve istinaf aşamalarında, mahkemece dayanak ilamın takip talebine uygun şekilde tavzihi ile, borçluların müteselsil sorumluluğuna hükmedildiği anlaşılmış olup mahkeme hükmünün aynen infazına ilişkin zorunluluğun tavzih hükmünü de kapsadığı göz önüne alındığında, borçluların hüküm altına alınan borçtan müteselsilen sorumlu oldukları, bu durumda da dayanak ilamın takip talebine uygun hale geldiğinin anlaşıldığı, o halde, borçlular hüküm altına alınan borçtan müteselsilen sorumlu olduklarından mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 02.07.2020 T. 11149/6248


İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı, somut olayda, borçlunun, taşınmazları üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına yönelik olarak talebinin, mahkemece; şikayetin hacizleri öğrenme tarihine göre süresinde yapılmadığı gerekçesi ile reddine karar verildiği, her yeni haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı ilkesi gereğince, mahkemece, davanın süresinde açılmadığından reddine karar verilen iki dosya yönünden; bu hacizler nedeniyle borçluya icra dosyalarından gönderilen 103 davetiyelerinin de bulunmadığı ve bu hacizlerin daha önce öğrenildiğine dair dosya içerisinde bir belge bulunmadığına göre, şikayetçinin yasal yedi günlük yasal süre içerisinde başvurduğunun kabulü gerekeceği-
• 12. HD. 02.07.2020 T. 5024/6267


İlamın takip talebine uygun şekilde tavzihi ile, "borçluların müteselsil sorumluluğuna" hükmedilerek dayanak ilamın takip talebine uygun hale geldiği anlaşıldığından takibin iptaline ilişkin başvurunun reddi gerektiği- Mahkemece "icra emrinin düzeltilmesine" karar verilmişse de, istinaf başvurusunun esastan reddedilmesine ilişkin kararın bozulması gerektiği-
• 12. HD. 02.07.2020 T. 918/6250


Borçlunun kendi borcu sebebiyle yine kendisine ait taşınmazını, alacaklıya kesin borç ipoteği şeklinde ipotek ettirdiğinin, anılan ipoteğin süresiz olarak kurulduğunun anlaşıldığı, bu durumda, alacaklının, borçluya takip öncesi ihbarda bulunması zorunluyken, ihbar olmaksızın, borçlu aleyhine ipoteğe dayalı ilamlı takip başlatılmış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
• 12. HD. 01.07.2020 T. 12901/6072


• 12. HD. 01.07.2020 T. 12949/6073


Takip konusu alacağın temlik eden ... Bankası A.Ş.’den temlik alan ... (...) Varlık Yönetim A.Ş.’ye devredildiği, bu hali ile alacağın TMSF’den temlik alınmadığı anlaşılmakla alacağın TMSF alacağı niteliği taşımadığı ,ayrı bir tüzel kişiliği bulunan ... (...) Varlık Yönetim A.Ş.’nin %100 hissesinin TMSF’ye ait olmasının, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu''nda bahsedilen hükümlerin kendisi yönünden uygulanması sonucunu doğurmayacağı, o halde, alacak bu hali ile bonoya ilişkin olup, 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğundan, Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesinin hükmü sonuç olarak doğru olması nedeni ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 01.07.2020 T. 13869/6153


Tapu iptal ve tescil davasının kabul edilmemesi halinde tazminata karar verilmesi talebiyle açılan terditli davada mahkemece tazminata hükmedilse de, temelde dava, gayrimenkulün aynına taalluk ettiğinden ilamın kesinleşmeden icra takibine konulamayacağı-
• 12. HD. 01.07.2020 T. 12912/6064


Borçlu şirketin ticaret sicilindeki adresine, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre “Tevziat saatlerinde gösterilen adrese gidildi. Muhataba adreste rastlanmadı. Tebliğ imkansızlığı nedeni ile TK 21 gereği kapısına 2 nolu haber kağıdı asıldı. En yakın komşusuna ...(isim yok) haber verildi. Muhtarlık olmadığından evrak ... Emniyete sevk edildi” şerhi ile ödeme emrinin tebliğ edildiği, ancak haber bırakılan komşunun ad ve soyadının bulunmadığının anlaşıldığı, ayrıca her ne kadar tebliğ evrakının emniyete bırakılması mümkün ise de TK’nun 21/1. maddesindeki sıraya uyulmaksızın, önce 2 nolu haber kağıdının yapıştırılıp ardından tebliğ evrakının Emniyet’e bırakılmasının usulsüz olduğu- Şikayete konu tebliğ evrakında, evrakın teslim edildiği memurun imzasının bulunmadığının görüldüğü, dolayısıyla bu yönden de tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı-
• 12. HD. 01.07.2020 T. 11933/6164


12. HD. 01.07.2020 T. E: 198, K: 6160-
• 12. HD. 01.07.2020 T. 198/6160


Şikayetçi borçlunun müteselsil kefili olduğu borç için ayrıca ipotek alınmış ise 6018 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 586. maddesi uyarınca alacaklının asıl borçluya takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilmesi için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkca ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerektiği-
• 12. HD. 30.06.2020 T. 10968/5948


İflas sıra cetvelindeki sıraya yönelik şikayetlerin kural olarak, iflas sıra cetvelinin ilanından itibaren 7 gün içinde açılması gerektiği, tebligat masrafı yatıran alacaklılar için bu süre tebliğden itibaren hesaplanacağı- Alacağının sırasına yönelik itiraz icra mahkemesince inceleneceği-
• 23. HD. 30.06.2020 T. 286/2356


Avukatın vekaletnamesiz işlem yapmasının olanaklı olmadığı- Gecikmesinde zarar doğabilecek hâllerde mahkemenin, vereceği kesin süre içinde vekâletnamesini getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına veya usul işlemlerini yapmasına izin verebileceği-
• 12. HD. 18.06.2020 T. 9002/5106


Paylaşıma konu aracın aynından kaynaklanan Motorlu Taşıtlar Vergisi bedelinin rüçhanlı olduğu- Yedieminlikten kaynaklanan alacağın tüm alacaklıları ilgilendiren muhafaza masraflarından olduğu için MTV'den de önce ödenmesi gerekirse de, bu muhafaza masrafının ihale tarihinde geçerli Adalet Bakanlığı'na Ait Depo ve Garajlarda Muhafaza Edilen Mahcuz Mallar İçin Alınacak Ücret Tarifesi Hakkında Tebliğ uyarınca muhafaza bedeli kapsamında belirlenen bedelden hesaplanması gerektiği-
• 23. HD. 16.06.2020 T. 9033/2092


• 23. HD. 09.06.2020 T. 9392/1963


• 23. HD. 09.06.2020 T. 9393/1964


Kooperatifin kefil olması ile banka kredilerini kullanan borçlunun mirasçılarına ve şahsi kefillerine karşı, borçlunun kooperatife hayattayken vermiş olduğu senetlere dayanarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü takibin, mirasçıların borçtan 5 yıl süre ile müteselsil sorumluluklarının devam etmesi sebebiyle hukuka uygun olduğu-
• 23. HD. 15.06.2020 T. 151/2045


Üst sınır ipoteğinde, borçlunun, sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu- Limit aşımı iddiasının süresiz olarak konusu yapılabileceği-
• 12. HD. 09.06.2020 T. 5499/4186


Haczedilmezlik şikayetinin, yedi günlük süreye tâbi olduğu ve bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı- Borçlunun, en geç, vekilinin icra takip dosyasına suret harcı yatırılarak vekaletname sunduğu tarihte şikayet konusu haczi öğrenmiş olacağı-
• 12. HD. 08.06.2020 T. 7056/3985


İcra takibinin tarafı olmayan üçüncü kişilerin, tarafı olmadıkları icra takibindeki hacizlerin kaldırılmasını şikayet yoluyla icra mahkemesinden isteyemeyeceği- Bir başka takip dosyasında alacaklı olan 3. kişinin talebinin birden fazla haciz bulunması durumunda sıra cetveli düzenlenmesi ve sıra cetveline itiraz edilmesi halinde değerlendirileceği-
• 12. HD. 08.06.2020 T. 7729/3988


Borçluya tebliğ edilen ödeme emri tebliğ mazbatasında, haber bırakılan komşunun kim olduğuna dair hiçbir bilgi bulunmuyorsa tebligatın usulsüz olacağı- Borçlu vekili tarafından UYAP üzerinden sunulan vekaletname icra müdürlüğü tarafından onaylandıktan sonra borçlu vekili Uyap sorgu sisteminde bulunan tüm evraklara erişim imkanı elde edeceğinden, ıttıla tarihinin, borçlu vekili tarafından sunulan vekaletnamenin, icra müdürlüğünce onaylandığı tarihi olarak kabulü gerektiği- Usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde yapılması gerektiği-
• 12. HD. 01.06.2020 T. 11629/3376


İlamlı icra takibinde mükerrerlik şikayetinin süresiz olarak yapılabileceği, bu konudaki şikayetin duruşma açılarak incelenmesi gerektiği-
• 12. HD. 16.03.2020 T. 9462/2696


Ödeme bilgileri hatalı hesaplandığından, borç miktarının belirlenmesi için gerektiğinde ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerektiği-
• 12. HD. 10.03.2020 T. 14079/2472


İcra takibinin kesinleşmesinden önceki dönemde, mirasın reddedilmiş olduğu hususu maddi hukuka dayalı bir borca itiraz sebebi olup; olayda borçlu tarafından, takibin kesinleşmesinden önce, TMK'nın 606. maddesine göre alınan mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğine ilişkin sulh hukuk mahkemesi kararını, ödeme emri tebliğinden itibaren, yasal yedi günlük sürede icra dairesine bildirilmediği, bu durumda; takibin kesinleşmesinden sonra mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının icra dairesine sunularak hacizlerin kaldırılmasının istenemeyeceği, buna göre; Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
• . HGK. 10.03.2020 T. 748/282


Yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliğ edilmeyen şikayetçi borçlu hakkında, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı icra takibi yapılamayacağı-
• 12. HD. 09.03.2020 T. 8994/2289


Tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin ve meskeniyet şikayetinin süreden reddinin isabetli olduğu- İİK. mad. 106 ve 110'a dayanan şikayetin istinafı/temyizi kabil olmadığı-
• 12. HD. 04.03.2020 T. 4108/2193


İİK'nun 80. maddesiyle temin edilmek istenen amacın, borçlunun egemenlik alanındaki haczedilebilir nitelikteki mal, para vb. menkulleri belirlemek ve muhafaza altına almak olduğundan, borçlu ile istihkak iddia eden 3. kişi arasındaki organik bağın ispatı ve 3. kişinin istihkak iddiasının reddine yönelik ispat için evrak araştırması yapılamayacağı, bilgisayar ortamında araştırma yapma yetkisinin ancak CMK mad. 134 gereğince mahkeme kararıyla hakimler tarafından verilebileceği-
• Sakarya BAM 8. HD. 26.02.2020 T. 1616/323


Takibe konu taşınmaz hakkında açılan tasarrufun iptali davasında yer alsa da, icra takibinin tarafı olmadığı görülen şikayetçinin takibin iptalini talep etmekte aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı-
• 12. HD. 18.02.2020 T. 3975/1499


Takibin fazladan ödenen paranın istirdatına yönelik hükme ilişkin olması, yani, menfi tespit davasından dönüşen istirdat davasına ilişkin olmaması halinde, ilamın kesinleşmeden icra takibine konu edilebileceği-
• . HGK. 11.02.2020 T. 55/130


"İcra kefaleti geçerli olduğundan icra emrinde istenen faiz ve fer’ilerin icra kefaletine uygun olup olmadığının denetlenmesi gerektiğine" ilişkin bozma ilamına uyulması üzerine, icra emrinin çekten kaynaklanan alacağa avans faizi uygulanacak şekilde düzeltilmesine karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 21.01.2020 T. 14073/460


K. takdirine itiraza ilişkin kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı- Satış ile üçüncü kişiye geçen mülkiyetin, tasarrufun iptaline karar verilmesi ile borçluya geri dönmeyeceği- Taşınmazın maliki olmayanın meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı-
• 12. HD. 20.01.2020 T. 8158/356


Müteselsil kefilin, "kendi kefaletinin teminatı olarak ipotek vermesi" halinde, asıl borçlu konumuna geleceği ve önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadığını (süresiz) şikayet konusu yapabileceği- Kefaletin "müteselsil" olması ve ipoteğin, müteselsil kefillerin "kefalet borcunun teminatı" olarak tesis edilmemesi halinde, kefil hakkında "genel haciz yolu" ile takip yapılabileceği, bu durumda, "önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmasını" düzenleyen İİK'nun 45. maddesinin uygulanmayacağı-
• 12. HD. 13.01.2020 T. 14112/30


Eşlerden birinin borcundan dolayı aile konutunun haczedilemeyeceğine ilişkin olarak borçlu olmayan diğer eş tarafından aktif dava ehliyeti olmaması nedeniyle şikayet reddinin aile hayatına saygı hakkının ihlal ettiği-
• . AYM. 12.12.2019 T. 10454/31093


Menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğine dair şikayetin 7 gün içinde yapılması gerektiği-
• 12. HD. 11.12.2019 T. 15110/17769


İcra müdürünün haczin hangi maddeye göre yapılmış sayılacağına ilişkin kararı üzerine yapılan şikayet ile istihkak davasının aynı dava dilekçesinde "terditli dava" (HMK. mad. 111) şeklinde açılabileceği- Şekil ve aşama itibari ile usulüne uygun olmadan harç ikmali konusunda mahkemece verilen kesin sürenin hüküm doğurmayacağı-
• . HGK. 10.12.2019 T. 8-1917/1332


Aile konutu iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin, 7 günlük süreye tabi olup bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı-
• 12. HD. 09.12.2019 T. 5856/17539


İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı takipte, İİK mad. 150/b uyarınca kira bedellerinin takip dosyasına ödenmesi işleminin, (iflasın ertelenmesi ve) konkordato mühleti verilmesi talebinde muhafaza tedbiri olarak değerlendirilemeyeceği- Konkordato talebini inceleyen asliye ticaret mahkemesinin tedbir kararında açıkça yer almayan "kira gelirlerinin, konkordato projesi içerisinde yer alıp almadığının" yorum yolu ile icra mahkemesince değerlendirme konusu yapılamayacağı- Borçlunun kira gelirlerinin konkordato projesi içerisinde yer aldığı, dolayısıyla kira gelirlerinin icra takip dosyasına yatırılmasının konkordato mühletinden beklenen amacı sonuçsuz bırakacağı iddiasını ancak kesin konkordato mühletini veren asliye ticaret mahkemesinde ileri sürerek bu konuda tedbir kararı verilmesi ve verilen tedbir kararının aksine müdürlükçe işlem yapılması halinde bu hususu şikayet konusu edebileceği-
• 10. ADANBAMHD. 04.12.2019 T. 2765/1945


Hak düşürücü niteliğindeki satış isteme sürelerinin re'sen gözetilmesi gerekeceği- Satış isteme sürelerinin geçmesine karşın tapu sicilinde şeklen varlığını sürdüren haczin İİK'nun emredici nitelikteki 106. ve 110. maddelerine aykırı bir durum yaratacağı- Taşınmazı takip borçlusundan hacizle yükümlü olarak satın alan yeni taşınmaz malikinin İİK. mad. 106 ve 110 gereğince haczin düştüğünü ileri sürebileceği-
• 12. HD. 26.11.2019 T. 13664/17070


Şikayetçi tarafından açıkça şikayetten vazgeçilmedikçe dosya borcunun ödenmiş olmasının, icra mahkemesince işlemiş faiz miktarı ve oranına ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği, her dava ve şikayetin yapıldığı andaki şartlara göre değerlendirilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 19.11.2019 T. 12757/16733


Feragat; alacağın haricen tahsiline karine olsa da, alacaklının feragatinin, tahsile dayalı olmayıp yasal zorunluluktan kaynaklanması halinde, icra müdürlüğünce harç alınmaması gerektiği-
• 12. HD. 14.11.2019 T. 13071/16562


Meskeniyet şikayetine konu taşınmazın yargılama devam ederken 3. kişiye satıldığı, karar tarihi itibari ile davacı borçlu adına kayıtlı olmadığının görüldüğü, bu hususun kamu düzeninden olup, her aşamada ileri sürülebileceği, o halde, mahkemece, şikayete konu edilen taşınmazın malikinin davacı borçlu olmaması nedeniyle, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 13.11.2019 T. 13362/16464


Bozma kararından sonra yapılan yargılamada mahkemece, bilirkişiden alınan rapora itibar edilerek bakiye borç miktarının ................ TL olarak kabulüne karar verilmiş olup, bozmadan önceki kararın sadece borçlu tarafından temyiz edildiği ve karar düzeltme talebinde bulunulduğu da gözetilerek, 06.11.2015 tarihli ilk hükümdeki miktardan daha fazlasına hükmedilmesinin “aleyhe hüküm verme yasağı” uyarınca mümkün bulunmadığı, bu durumda Yargıtay bozma kararına uyan mahkemece verilen bozma sonrası karar, aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olduğundan isabetsiz olup kararın bu gerekçe ile bozulması gerekeceği-
• 12. HD. 12.11.2019 T. 12503/16402


Borç rehin ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de, öncelikle bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçerek tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olan alacaklının aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamayacağı- Kamu düzeni ile ilgili olan bu hususun süresiz olarak şikayete konusu yapılabileceği (Karşı Oylu)-
• 12. HD. 12.11.2019 T. 11417/16344


Mahkemece verilen hükmün ilk bendinde; "Şikayetin kabulü ile Diyarbakır ......İcra Müdürlüğünün ............ esas sayılı dosyasındaki .......... tarihli red kararının iptaline” şeklinde hüküm kurulduğu, anılan ilamın hüküm kısmının bu haliyle, şüphe ve tereddüde yer vermeyecek biçimde açık ve infaz kabiliyetinin olmadığının anlaşıldığı, mahkemece HMK'nun 297/2. maddesine uygun hüküm kurulması gerekirken, bu hususun göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
• 12. HD. 11.11.2019 T. 12689/16283


İflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince takip yapılamayacağı ve zorunlu takip arkadaşlığına aykırı davranıldığına ilişkin şikâyetlerin, İİK'nun 149. ve 179/a maddesinde düzenlenen yasa hükümlerine ve kamu düzenine aykırılıktan kaynaklanmaları nedeniyle İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikâyete tabi olduğu, o halde ilk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir kararı gereğince takip başlatılamayacağı ve zorunlu takip arkadaşlığı ilkesine aykırılığa ilişkin şikâyetlerin süresiz şikâyete tabi olduğu nazara alınarak, bu şikâyetlerin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 06.11.2019 T. 12379/16014


Sağlık kuruluşunun ruhsat devrinin, devir talep tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet gösterme şartına bağlandığı, devir tarihi itibariyle aktif olarak faaliyet göstermeyenlerin (faaliyeti askıya alınmış bulunan hastaneler) devredilemeyeceği, ancak, özel sağlık kuruluşu ruhsatının alınma tarihi 21/03/2014 tarihinden önce ise aktif faaliyet gösterme şartı aranmaksızın devri mümkün olduğundan bu tarihten önce haciz konulmak kaydıyla icra yoluyla ekonomik değeri olması nedeniyle satışının da mümkün olacağı, aksinin kabulünün hak kaybına sebep olacağı-
• 12. HD. 22.10.2019 T. 11638/15476


Haciz tarihinden itibaren bir yıllık süre dolmadan satış talep ederek aynı tarihte satış avansı yatıran, sonrasında satış talebini geri alan ve satış talebini geri almasından sonra tekrar satış talep eden şikayet olunan alacaklının satış talebini geri aldığı tarihten itibaren bakiye satış isteme süresi içerisinde tekrar satış talebinde bulunması gerektiği, bakiye süre içerisinde satış talebinde bulunulmayan şikayet olunanın alacaklının hacizlerinin düştüğü-
• 23. HD. 17.10.2019 T. 4661/4336


Şikayetin konusunu teşkil eden dayanak ilam şikayet tarihinden sonra bozularak ortadan kalktığına göre; mahkemece şikayetin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek 6100 sayılı HMK'nun 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri takdir edilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 16.10.2019 T. 10879/15004


İcra emrinin kısmen iptaline karar verilmesi üzerine, borçlu kendisinden tahsil edilen ve alacaklıya ödenen paraların İİK. mad. 361 uyarınca geri alınması için alacaklıya muhtıra çıkartılması talebinin icra müdürlüğünce reddinin isabetli olduğu- Ortada yanlışlıkla ödenen veya ödeme tarihi itibariyle fazladan yapılmış bir ödeme söz konusu olmayıp takip borcuna ilişkin yapılmış bir ödeme söz konusu olduğundan, icra emrinin iptaline ilişkin şikayetin sonradan kabul edilmiş olmasının, borçlu tarafından yapılan ödemeyi hükümsüz kılmayacağı- Aksi halde her iptal kararı verilen icra dosyasından ödenen paraların iadesi talep edilerek icra dosyasının hiçbir zaman infaz edilememesi, sürekli açık kalması sonucunun doğacağı, anılan istemin borçlu tarafından genel mahkemelerde açılacak istirdat davasında tartışılması gerektiği- İİK.nun 361.maddesinin uygulandığı hallerde, mahkeme kararının kesinleşmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı, ortada ilamlı takibe dayanak yapılan bozulmuş, yeniden verilmiş ve kesinleşmiş bir karar olmayıp, İİK.nun 40/2. maddesinin de uygulama yerinin bulunmadığı anlaşıldığından şikayetin bu gerekçelerle reddine karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 15.10.2019 T. 11033/14957


"Sıra cetvelindeki sıraya itiraza" ilişkin uyuşmazlıkların çözüm yerinin icra mahkemesi olduğu-
• . HGK. 15.10.2019 T. 23-2250/1068


Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğu, mahkemece, şikayetin kabulü ile, ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 15.10.2019 T. 11513/14937


İhale konusu taşınmazlara ilişkin satış ilanı ve şartnamede KDV oranının %18 olarak gösterilmesine rağmen, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16. maddesinde öngörülen yasal sürede İcra Hukuk Mahkemesine başvurularak bu hususun şikayet konusu yapılmadığının anlaşıldığı, görüldüğü gibi ihale alıcısının, ihale şartlarını bilerek ihaleye girdiği ve ihale konusu taşınmazları 05/09/2013 tarihinde sürdüğü pey ile aldığı, buna göre; herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihalenin de kesinleşmesinden sonra KDV istisnasından bahisle iade isteminin icra hukuk mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülemeyeceğinin kabulü gerekeceği-
• 12. HD. 15.10.2019 T. 11098/14954


İhale alıcısının, ihale şartlarını bilerek ihaleye girdiği ve ihale konusu taşınmazı 21/12/2016 tarihinde sürdüğü pey ile aldığı, söz konusu taşınmaz ihalesi kesinleştikten sonra ihale alıcısının 02/01/2017 tarihinde %18 oran üzerinden de KDV ödediği, buna göre; herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihalenin de kesinleşmesinden sonra KDV istisnasından bahisle iade isteminin sulh hukuk mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürülemeyeceğinin kabulü gerekeceğinden, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken,şikayetin kabulü ile .............. TL. KDV tahakkuk işleminin iptaline yönünde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasının, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasının gerektiği-
• 12. HD. 01.10.2019 T. 10380/13941


İcra Müdürlüğünün ihale sonucu alınan araçlara ilişkin olarak, % 1 alınması gereken KDV' nin %18 oranında hesap edilerek fazla tahsil edildiği olayda iadesine ilişkin davanın adli yargı yerinde görülmesi gerekeceği-
• . UM. 30.09.2019 T. 513/603


Haciz şerhinin terkini-
• 14. HD. 25.09.2019 T. 4625/5808


İpotek hakkının bölünmezliği ilkesi gereğince; alacaklı, ipotek ile teminat altına almak istediği tüm alacağını aynı takip dosyasında belirterek, ipoteğin paraya çevrilmesini talep etmesi gerektiği, yani, aynı ipotekle teminat altına alınmış alacakları ayrı ayrı ipotekli takibe konu yapamayacağı- Takip konusu taşınmazın satışı gerçekleştiğinde, taşınmazda yer alan ipoteğin teminat oluşturmaktan çıkacağı- İpoteğin, borçlunun alacaklı nezdinde doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını oluşturmayacağı gibi, tahsilde tekerrür olmamak üzere takip başlatılmış olmasının da bu sonuca etkili olmayacağı-
• 12. HD. 23.09.2019 T. 9935/13240


Alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine haciz şerhlerinin işlendiği, taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, borçlunun, hacze karşı süresinde haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı bulunmadığı, borçlunun dosyadaki haczedilmezlik şikayetinin haciz şerhine ilişkin olduğu kabul edilerek borçlunun haczedilmezlik şikayetinin süresinde olup olmadığı araştırılarak süresinde olduğunun tespiti halinde işin esası incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 17.09.2019 T. 9732/12852


Her dava ve şikayetin açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanacağı- Takip dayanağı ilam bozulmakla dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen kararın kesinleşme tarihinden önce şikayet yapıldığı için şikayetin yapıldığı tarih itibariyle ortada verilmiş bir görev yönünden ret kararı olmadığından mahkemenin davanın konusuz kaldığı yönündeki gerekçesinin yerinde olmadığı-
• 12. HD. 17.09.2019 T. 9482/12853


Asliye Ticaret Mahkemesice verilen geçici mühlet kararının, alacaklının icra takibi başlattığı gün, ancak icra takibine ilişkin harçların yattığı saatten daha sonra yazdırıldığı ve onaylandığı anlaşıldığından,söz konusu takibin geçici mühlet kararından önce başlatıldığı ve takibin iptalinin gerekmediği, İİK. mad. 294'e aykırı olarak geçici mühlet içerisinde takip başlatıldığından söz edilemeyeceği-
• 12. ANTALYABAMHD. 10.07.2019 T. 795/2032


Borçlunun tebliğe elverişli adresinin bankadan istenmesinin müşteri sırrı niteliğinde olmadığı-
• 12. HD. 01.07.2019 T. 9226/11509


Herkes için kesinleşmiş olan “ihale şartları” çerçevesinde yapılan ihalenin kesinleşmesinden sonra KDV’nin daha düşük uygulanması talebinin icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği-
• 12. HD. 27.06.2019 T. 8682/11385


Usulsüz tebliğ işlemine ilişkin şikayetin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği- Borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu gözetilerek, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi olarak beyan ettiği tarihin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği-
• 12. HD. 27.06.2019 T. 7049/11392


Borçlular "terekenin borca batık olması" hususunda mahkeme kararı ile murisin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile davacıların mirası hükmen reddine ilişkin kararı ibraz ederek icra emrinin iptalini talep etmiş olduğundan, mahkemece talep aşılmak suretiyle takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu, "icra emrinin iptaline" karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 27.06.2019 T. 8149/11333


İhtarnamelerin çıkartıldığı adresin, borçlunun takip dayanağı ipotek belgesi veya kredi sözleşmesinde yazılı adreslerden biri olmadığından, İİK'nın 150/ı maddesi gereğince geçerli ve dolayısıyla usulüne uygun bir tebligat olmadığının kabulü gerekeceği, bu durumda, yöntemine uygun hesap kat ihtarı tebliği bulunmadığından, şikayetçi borçlu hakkında, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı icra takibi yapılmasının mümkün olmadığı-
• 12. HD. 26.06.2019 T. 7990/11288


İhaleye konu taşınmazın tapu kaydında şikâyetçi lehine asliye hukuk mahkemesi tarafından ihtiyati tedbir şerhi konulmuş ise de; ihtiyati tedbir kararının cebri satışı engellemeyeceği ve şikâyetçi lehine ihtiyati tebdir şerhi verilmiş olmasının şikâyetçiyi İİK. mad. 134/2 uyarınca ilgili konumuna sokmayacağı- Tapu siciline tescil edilmemiş olan satış vaadi sözleşmesinin de şikâyetçiye tapu sicilindeki ilgili sıfatıyla ihalenin feshini isteme hakkı vermeyeceği- Şikâyetçi lehine ihale konusu taşınmazın tapu kayında icrai haciz şerhi konulduğundan, bu nedenle İİK. mad. 134/2 gereğince tapu sicilindeki ilgililerden sayılacağından ihalenin feshini isteme hakkı bulunduğu- İhaleden önce kesinleşen mahkeme kararı ile ihale konusu taşınmazın maliki olmasına karşın bu hakkını tapuya tescil ettirmeyen şikâyetçinin "tapu sicilindeki ilgili" sıfatını kazanamayacağı ve malik olma sıfatı ile ihalenin feshi isteminde bulunma hakkı bulunmadığı- Ancak şikâyetçi, aynı zamanda ihaleye konu taşınmazın tapu sicilinde haciz şerhi koydurduğundan, "haciz alacaklısı" sıfatı ile ihalenin feshini isteyebileceği- "Mülkiyet hakkının mutlak ve ayni nitelikte hak olması nedeniyle bu hakkı sınırlayan herkese karşı ileri sürülebileceği, bu bağlamda taşınmazın korunmasına yönelik olarak ve somut olayda olduğu gibi tescilsiz olarak kazanılan mülkiyetin tapuda tescilini engelleyen ihale işleminin iptali istemiyle açılan davanın, mülkiyet hakkını korumaya yönelik ve bildirici tescile imkân sağlayacak bir tasarruf işlemi olduğu, İİK'nın 134/2 maddesinde belirtilen, 'tapu sicilindeki ilgililer'in taşınmazın tapu kaydında lehine haciz şerhi, ipotek şerhi, irtifak hakkı şerhi bulunan kişiler, tapu siciline şerh edilmiş ön alım ve geri alım hakkı sahipleri ile harici satış sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tarafları, tasarrufun iptali kararının davalısı olduğu, tapu siciline kayıt edilen sınırlı ayni hak sahipleri ve şahsi hak sahipleri ihalenin feshi şikâyetini yapabilecek kişiler olarak sayılırken, kesinleşmiş mahkeme kararıyla şekli ve maddi anlamda mülkiyet hakkını tescilsiz olarak kazanan ayni hak sahibine ilgili sıfatı verilmesi gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
• . HGK. 25.06.2019 T. 12-77/790


İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı bulunmadığı-
• 12. HD. 24.06.2019 T. 8628/10912


Şikayetçi tarafından açıkça şikayetten vazgeçilmedikçe dosya borcunun ödenmiş olmasının, icra mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
• 12. HD. 20.06.2019 T. 8188/10724


Temyize konu şikayet, İİK'nin 97. maddesi uyarınca yapılan haczin İİK'nin 99. maddesi uyarınca yapılması gerektiğine ilişkin olup, aynı Mahkemede görülen davanın ise istihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamına ilişkin olduğu, icra mahkemesince takibin devamına karar verilmesi, hacze ilişkin memur işleminin iptali için şikayet yoluna gidilmesine engel olmadığı gibi, ilgilinin bu şikayeti yapmasında hukuki yararının bulunmadığından da bahsedilemeyeceği-
• 8. HD. 20.06.2019 T. 3372/6276


Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verildiği takdirde, mahkemenin artık bu uyma kararı ile bağlı olduğu, mahkemenin bozma kararına uygun yeni bir karar vermek zorunda olduğu, çünkü bozmaya uyma kararı ile bozma yararına olan taraf için usule ilişkin kazanılmış hak doğmuş olacağı-
• 12. HD. 12.06.2019 T. 6647/10092


Alacaklının "evrak araştırması yapılması" talebinin reddine ilişkin icra memur işleminin hatalı olduğu-
• 8. İZMİRBAMHD. 29.05.2019 T. 3058/1522


İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali isteminin genel mahkemede ileri sürülebileceği- İcra kefaletinin ilamlı icra takibine konu edilebilmesi için yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerektiğinden, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulması halinde, mahkemece, TBK. mad. 583 ve 584. maddeleri uyarınca kefaletin geçerli olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 29.05.2019 T. 6708/9433


Şirket hakkında geçici mühlet kararında "şirket malları üzerinde hapis hakkı uygulanmamasına" ilişkin tedbir kararı bulunmadığı, icra müdürlüğü ve icra mahkemesinin tedbir kararını yorumlama yetkilerinin bulunmadığı, geçici mühlet kararında yer alan muhafaza işlemlerinin kaldırılmasına şeklindeki düzenlemenin hapis hakkının konusu olan araç hakkında uygulanmasının mümkün olmadığı, şikayete konu aracın zaten alacaklının elinde bulunduğu, teslime bağlı rehin hükümleri gereğince rehnin konusu olan aracın borçlunun rızası ile alacaklıya teslim edilmiş olduğu, aracın satış işlemlerinin durdurulması ile yetinilmesi gerekirken alacaklının elinde bulunan aracın borçluya teslimine ilişkin icra müdürlüğü işlemi dosya kapsamına ve yasaya uygun olmadığı-
• 21. İSTANBULBAMHD. 27.05.2019 T. 10/1131


Tasarrufun iptali davası açılabilmesi için alınan aciz vesikasının şartlarının oluşup oluşmadığı ilgili davada tartışılacağından, üçüncü kişinin aciz vesikasının iptaline ilişkin şikayette bulunmada hukuki yararı bulunmadığı-
• 12. HD. 23.05.2019 T. 1065/8991


Takip ehliyetinin yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre kamu düzenine ilişkin olduğundan her zaman (süresiz) şikayet yolu ile ileri sürülebileceği, icra mahkemesince bu hususun kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerekeceği, somut olayda ipotek borçlusunun takip tarihi itibariyle kısıtlanmasını gerektirecek bir hastalığı var ise borçlunun takip ehliyeti bulunmadığından takip talebinde borçlu ile birlikte vasinin gösterilmesinin ve icra emrinin vasiye tebliğinin zorunlu olduğu, o halde mahkemece, varsa tarafların delilleri ile birlikte borçluya ait raporların, tüm tedavi ve hasta takip evraklarının, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı veya tam teşekküllü bir devlet hastanesine gönderilerek borçlunun 20/01/2017 takip tarihi itibariyle medeni hakları kullanma (fiil) ehliyeti bulunup bulunmadığına yönelik rapor aldırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 23.05.2019 T. 675/8948


Usulsüz tebligat şikayetine ilişkin yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamayacağı-
• 12. HD. 21.05.2019 T. 6243/8705


Borçlunun, bir taraftan tebligatın usulsüzlüğünü ileri sürerken, bir taraftan da usulsüz olduğunu ileri sürdüğü tebligatı öğrendiği tarihten itibaren (7) gün içinde icra mahkemesine şikayette bulunması gerekeceği-
• 12. HD. 21.05.2019 T. 1001/8720


Haczedilmezlik şikayetinin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük süre içinde yapılması gerektiği- Her haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı, satışa esas alının son haciz için meskeniyet şikayetinde bulunulmadığı, bu hakkın kullanılmadığı anlaşıldığından şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 21.05.2019 T. 708/8691


Alacaklının dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi yönündeki talebi iki haftalık kesin süre içerisinde olmadığından asıl icra dosyasındaki takibin açılmamış sayılması durumunda olan bir takip olduğu, daha sonra takibin açılmamış sayılması yönünde alınacak kararın tespit niteliğinde olduğu, bu durumda olan bir dosyadan haciz için talimat yazılamayacağı, HMK'nun 20. maddesi hükmünün kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle aleyhe bozma ilkesinin de nazara alınamayacağı dikkate alınarak icra mahkemesince bu gerekçe ile icra müdürünün haciz yapılmaması yönündeki işleminin doğru olduğu kabul edilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 15.05.2019 T. 6047/8151


Şikayete konu işlem, Asliye Ticaret Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararın infazı ile ilgili olup, icra müdürlüğü, ticaret mahkemesinin infaz memuru olarak görev yaptığından, bu kararla ilgili şikayetleri inceleme görevinin, kararı veren Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu-
• 12. HD. 13.05.2019 T. 7607/7844


Senet aslının icra kasasında olmadığı hususunun, ancak ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu tarafından İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürülmesi halinde değerlendirme konusu yapılabileceği, icra mahkemesince re’sen nazara alınamayacağı-
• 12. HD. 13.05.2019 T. 337/7727


İlamlı icrada dayanak ilamda hüküm altına alınan ulusal bayram ve genel tatil, fazla mesai ve yıllık izin alacaklarının brüt olarak istendiği, bunların nete çevrilerek fazla istenen işlemiş faiz kalemlerinin iptaline yönelik olmasına rağmen mahkemece bozma ilamı sonrası aldırılan bilirkişi raporunda kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına işlemiş faiz kalemleri yönünden kısmen iptal kararı verilmiş olup, bu durumun taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu-
• 12. HD. 13.05.2019 T. 5982/7898


Kararın alacaklı değil borçlu tarafından temyiz edildiği dolayısıyla alacaklı lehine kazanılmış haktan söz edilemeyeceği-
• 12. HD. 13.05.2019 T. 1162/7881


İcra takibine dayanak olan ilamın temyiz edilmesi üzerine bozma kararı verilmesi sebebiyle takip konusu edilen ilk ilama göre alacaklıya yapılan ödemelerin fazla olduğu ve bu farkın hesaplanması yönündeki iddiaların ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
• 12. HD. 02.05.2019 T. 6828/7580


Borçlunun şikayeti ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetlerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebileceği-
• 12. HD. 02.05.2019 T. 8370/7472


İİK. mad. 150/e uyarınca, süresinde satış istenmemesi halinde icra takibi düşeceğinden, bu tarihten sonra yapılan ihalenin de sırf bu nedenle feshi gerektiği- Böyle bir durumda, taşınmaz, tahmini bedelin üstünde satılsa da, borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararının olduğunun kabulü gerektiği- "Zarar unsuru gerçekleşmediğinden dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı" gerekçesi ile ihalenin feshi isteminin reddine yönelik BAM kararının hatalı olduğu-
• 12. HD. 02.05.2019 T. 5496/7554


3533 sayılı Tahkim Yasası gereğince verilmiş konusu para olan Hakem Heyeti kararının icrasının genel hükümler uyarınca yerine getirileceği ve takibe konu Hakem kararı para alacağına ilişkin olduğundan kesinleşmesi gerekmediği-
• 12. HD. 30.04.2019 T. 7239/7199


Mahkemece, icra takip dosyasında aynı borca ilişkin borçluya gönderilen iki muhtıranın yer alamayacağı gözetilerek; şikayete konu muhtıranın iptaline karar verilmesinin gerekeceği-
• 12. HD. 30.04.2019 T. 7129/7306


Alacaklı vekilinin tevdi mahalli tayini kararından takip tarihi itibariyle haberi olmaması halinde, borçlu hakkında icra takibi başlatmakta haklı olduğunun kabulü gerektiği ve bu durumda borçlunun ödemesi takipten sonraki kısmi ödeme olduğundan, TBK. mad. 100 gereğince, öncelikle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masraflarından düşülerek icra müdürlüğünce bakiye borç hesabında dikkate alınacağı- Dosya hesabı yapıldığında borçlunun buna karşı da her zaman şikayet hakkı bulunduğu- Takip öncesi ödeme olmadığı dikkate alındığında, miktar yönünden icra emrinin düzeltilmesine gerek bulunmadığı-
• 12. HD. 30.04.2019 T. 7104/7303


Takibe dayanak ilamın düzelterek onama ilamından önceki haline göre hesaplama yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, takibe dayanak ilamın düzeltilmiş son şekline göre, borçlunun şikayeti hakkında karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 29.04.2019 T. 7390/6925


Borçlu şikayetinden açıkça feragat etmediği sürece, borcun ödenmesinin ya da takip dosyasının infaz edilmiş olmasının şikayetin incelenmesine engel olmadığı- İlamda faize hükmedilmemişse kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, karar tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği-
• 12. HD. 18.04.2019 T. 6790/6776


İcra dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişiye ait "kişisel veri" niteliğinde bulunan taşınmaz devir bilgilerinin icra müdürlüğünce istenmesinin mümkün olmadığı- Alacaklının hukuki yararının, üçüncü kişilerin Anayasa ile korunan özel hayatın gizliliğine ilişkin temel hakkından daha üstün tutulmasına olanak bulunmadığı-
• 4. SAMSUNBAMHD. 18.04.2019 T. 22/1290


Konut finansmanı sözleşmesi ve kredi kartı alacağına ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilip, borçluya icra emri gönderilemeyeceği ve buna ilişkin olarak icra mahkemesine süresiz şikayete başvurulabileceği-
• 12. HD. 18.04.2019 T. 6804/6794


Takibe konu ilam borçlu yönünden mülkiyet tespitine ilişkin olup, kesinleşmeden icraya konulması mümkün olmadığı gibi, ilamın fer’i niteliğindeki alacakların da ilam kesinleşmeden icraya konulamayacağı, o halde mahkemece takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 17.04.2019 T. 6546/6660


İlamın bölünerek birden fazla takibe konu yapıldığına ilişkin iddianın bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olduğundan bu konuda süresiz şikayet ile icra mahkemesine başvurulabileceği-
• 12. HD. 17.04.2019 T. 6911/6648


Mükerrer olduğu iddia edilen takibe konu ilamda tazminattan sorumlu olanın diğer borçlu olduğu, ilama aykırı ve tahsilde tekerrüre esas olacak şekilde tek tazminattan sorumlu olan şikayetçiye ve diğer takibin borçlusuna karşı tahsilde tekerrür şerhi olmaksızın iki ayrı takip yapılmasının hukuka aykırı olduğu- "Takip borçlularının ayrı kişiler olduğu" gerekçesiyle şikayetin reddedilemeyeceği-
• 12. HD. 17.04.2019 T. 6801/6688


İcra takibine konu ilam feragat nedeniyle ortadan kaldırıldığından artık bu ilama dayalı takibin de konusuz kalacağı ve konusuz kalan icra takibindeki tüm hacizlerin de kaldırılması gerektiği- Mahkemenin "dayanak ilamın gerekçesinde tarafların haricen anlaştıklarını ve feragat ettiklerini beyan ettiklerini, buna göre dosya borcunun haricen tahsil edildiğini ve Kanunu na göre yapılan ödeme üzerinden harç alınması gerektiği" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
• 12. HD. 17.04.2019 T. 6824/6684


İpotekli taşınmaz maliklerine icra emri gönderilebilmesi için, ipotek akit tablosunun kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını içermesi ve alacaklı tarafından, borçluların kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekeceği, bu hususun, kamu düzeninden ve ilamlı takip yapma şartı olup, İİK'nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tâbi olduğu ve mahkemece re'sen nazara alınması gerekeceği-
• 12. HD. 17.04.2019 T. 6803/6654


Takip alacaklısının A.G., borçluların ise A.E. ve T.E. olduğu anlaşılmakta olup, şikayetçi üçüncü kişi olan şirkete dayanak ilamda ne de takipte taraf olmadığı anlaşılmakla, şikayetçi aleyhine başlatılmayan bir takibin şikayetçi yönünden iptaline karar verilemeyeceği, bu nedenle takibin iptali yönünden şikayetin reddi gerektiği, ancak icra müdürlüğünce düzenlenen ve tahliyeye ilişkin süre verilmesine ilişkin işlemin şikayetçi üçüncü kişinin aleyhine olduğu, mahkemece bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmediği görüldüğünden, icra müdürlüğünce düzenlenen ve tahliye için süre verilmesine dair işleme ilişkin şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 17.04.2019 T. 6822/6691


İcra müdürlüğü ekranından Takip borçlusunun alacaklı olduğu icra takip dosyalarının sorgulanmasına ilişkin talebin haciz talebi niteliğinde olmadığı, bu talebin takibin yürütülmesine yönelik icra müdürlüğünce alacaklının talebi üzerine yasa gereği yapılması zorunlu olan bir işlem olmadığı ve yapılacak sorgulamanın Anayasa'nın 20. maddesinde düzenlenen temel hak ve hürriyetlere aykırılık teşkil ettiği-
• 21. İSTANBULBAMHD. 15.04.2019 T. 3160/801


Mahkemece, davalı hakkında bozma kararından önceki ........ tarih, ........ Esas ve ........... Karar sayılı ilam ile pasif husumet yokluğundan reddine karar verildiği anlaşılmakla, bozma sonrası verilen kararda da taraf olmayacağından pasif husumet yokluğu sebebi ile reddi gerekirken bu husus gözetilmeyerek davalının karar başlığında gösterilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutularak karar verilmesinin doğru olmadığı-
• 12. HD. 11.04.2019 T. 16337/6252


Alacaklı tarafça, borçlu hakkında ilamlı takip yapıldığına göre, ilamlı takibe yönelik şikayetin süresiz olduğu-
• 12. HD. 10.04.2019 T. 6756/6100


"Takibe konu bononun taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin teminatı olarak sözleşme ile birlikte verilen teminat bonosu olduğu" şeklindeki iddianın borca itiraz niteliğinde olduğu- İcra müdürünin takip talebi üzerine senetten anlaşılmayan bir hususu inceleyemeyeceği ve borçlular icra mahkemesine başvurusunda icra müdürünün takip hukuku kurallarına aykırı davrandığını ileri sürmediğinden, borçluların icra mahkemesine başvurusunun şikâyet mahiyetinde olmadığı- Borçlular talebini şikâyet olarak nitelendirip İİK'nın 170/a. maddesinin 2. fıkrasının uygulanmasını talep etmiş ise de, hukuki nitelendirme hâkime ait olup senedin sözleşmenin teminatı olarak verildiğine ilişkin borca itirazın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği- "Borçluların iddiasının kişisel def'i niteliğinde olduğu ve bu hususun alacaklı bankaya karşı ileri sürülemeyeceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
• . HGK. 09.04.2019 T. 12-333/416


Borçlunun "iki ayrı takip dosyasından maaşına haciz konulduğunu, hacizlerin sıraya konularak nafaka alacağına ilişkin olan takip dosyasından yapılan kesinti bitinceye kadar diğer takip dosyasından yapılan maaş kesintisinin durdurulması talebinin icra müdürlüğünce reddi kararının kaldırılması" talebiyle yaptığı şikayet, şikayet süresinin 7 gün olduğundan bahisle reddedilmişse de, maaş haczi nedeniyle kesinti her ay yapıldığından, son maaş kesintisi gözetilerek yeniden şikayet hakkının doğacağı, yani, kesinti, her ay tekrarlandığı için sadece son maaş kesintisi gözetilerek, borçlunun yeniden şikayet hakkının doğduğunun kabulü gerektiği-
• 12. HD. 09.04.2019 T. 6682/5934


Şikayete konu işlem, Asliye Ticaret Mahkemesi'nin sözü geçen davada vermiş olduğu kararın infazı ile ilgili olup, icra müdürlüğü burada ticaret mahkemesinin infaz memuru olarak görev yaptığından bu kararla ilgili şikayetleri inceleme görevinin kararı veren Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğu, o halde icra mahkemesince bilgi alma davası kararının infazı ile ilgili olarak icra müdürünün işlemine karşı her türlü şikayetin kararı vermiş olan mahkeme tarafından incelenmesi gerektiği görülmekle şikayet dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 08.04.2019 T. 6618/5756


Mahkeme kararının gerekçe kısmında, şikayetçi borçlunun hacze muvafakat etmemek suretiyle yapmış olduğu itirazının reddine dair 11.01.2016 tarihli icra müdürlüğü işleminin usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğinin belirtilmesine rağmen, hüküm kısmında, şikayetin HMK'nun 114/1-g ve 115. maddeleri gereğince usulden reddine karar verildiği, bu durumda, kararın gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki meydana getirildiğinin görüldüğü, mahkemece, kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında uyumsuzluk olacak şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
• 12. HD. 08.04.2019 T. 6738/5717
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Genel İcra Hukuku” sayfasına dön