ödeme emrinin vasiye tebliği zorunlu olup kısıtlıya yapılan tebligat yok hükmündedir


İtiraz ve Şikayet, Menfi Tespit, İstirdat davaları, İtirazın Kaldırılması ve İtirazın İptali davaları, İlamlı, İlamsız Takip, İcra Takibi Hakkında Temel Bilgiler, Takibin Kesinleşmesi, Taahhüdü İhlal vb.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi


ESAS NO : 2015/25942
KARAR NO : 2016/2556



Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu vasisinin, borçlunun kısıtlı olması nedeniyle taşınmazlarına haciz konulması yasal açıdan mümkün olmadığını belirterek hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Dava ve takip ehliyeti, kişinin kendisinin veya temsilcisi aracılığıyla bir davada veya takipte usul veya takip işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek veya tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptir. Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar bazı istisnai (kişiye sıkı surette bağlı haklarını kullanmada; TMK.nun 453, 462/7; TMK.nun 359, 455.maddelerindeki) hallerde dava ve takip ehliyetine sahiptirler. Bu durumlar dışında ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların dava ve takip ehliyeti yoktur. İstisnai haller dışındaki dava ve takiplerde kanuni temsilcileri tarafından temsil olunurlar.

Somut olayda, Kütahya Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 20.08.2009 tarih ve 2009/1295 E.-2009/1697 K. sayılı kararı ile borçlunun TMK.nun 405.maddesi gereğince vesayet altına alındığı, vesayet kararından sonra hakkında başlatılan takipte ödeme emrinin 21.11.2011 tarihinde kısıtlıya tebliğ edildiği görülmektedir.

Vesayet altına alınma kararından sonra başlatılan takipte, kısıtlıyı vasisi temsil edeceğinden ve onun adına itiraz ve şikayet haklarını kullanacağından İİK.nun 61. maddesi kapsamında çıkarılan ödeme emrinin vasiye tebliği zorunlu olup kısıtlıya yapılan tebligat yok hükmündedir.

O halde, mahkemece, kısıtlıya yapılan tebliğ işlemi nedeniyle takip henüz kesinleşmediğinden 06.01.2015 tarihinde taşınmazlarına konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Genel İcra Hukuku” sayfasına dön