Dava dilekçesinde adresin yazılmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılmaz


İtiraz ve Şikayet, Menfi Tespit, İstirdat davaları, İtirazın Kaldırılması ve İtirazın İptali davaları, İlamlı, İlamsız Takip, İcra Takibi Hakkında Temel Bilgiler, Takibin Kesinleşmesi, Taahhüdü İhlal vb.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2280
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ


Esas No : 2013/14042
Karar No : 2013/20828

♦KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS HACİZ YOLUYLA TAKİP
♦KESİN SÜRE
♦ADRES TESPİTİ
♦DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASI KARARI


DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

KARAR : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak borca itiraz ettiği, mahkemece, borçluya tarafların adresleri itiraz dilekçesinde yazılı olmadığı için tamamlamak üzere 1 haftalık kesin süre verildiği, eksik hususların tamamlanmadığı gerekçesiyle H.M.K.119/ son maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.


İcra mahkemesine yapılan başvuru, İ.İ.K. nun 169/a maddesine dayalı borca itiraz olup, anılan başvuru ise Medeni Usul Hukuku anlamında dava olmadığından H.M.K. nun davaya dair kuralları mutlak olarak uygulanmaz, özel yasa olan İ.İ.K. hükümleriyle çelişmeyecek ölçüde uygulanır.

Somut olayda Mahkemece borçluya meşruhatlı davetiye gönderilerek gerek kendi gerekse alacaklı şirketin adresinin bildirilmesinin istenildiği görülmektedir. Borçlunun borca itiraz dilekçesinde adresinin gösterilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi aşırı şekilcilik olup hak kaybına neden olur. Kaldı ki itiraz dilekçesinde alacaklının adres bilgileri mevcut olup, borçlunun adres bilgileri mevcut değil ise de vekilinin adresi ve itiraz dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamede ve icra takip dosyasındaki vekaletname, imza beyannamesi gibi belgelerde borçlunun adresinin mevcut olduğu, bu durumda borçlunun adresinin her iki dosya içerisinde de bulunduğu görülmektedir.

O halde mahkemece işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, 6100 Sayılı H.M.K.nun 119/b maddesi gereğince verilen kesin süreye rağmen adres bildirimi yapılmadığı gerekçesiyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Öte yandan H.M.K.nun 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde "Türk Milleti Adına" ibaresinin yazılması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.




SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.nun 366 ve H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Genel İcra Hukuku” sayfasına dön