Menfi Tespit İçeren İstirdat Kararı Kesinleşmeden İcra Edilemez


İtiraz ve Şikayet, Menfi Tespit, İstirdat davaları, İtirazın Kaldırılması ve İtirazın İptali davaları, İlamlı, İlamsız Takip, İcra Takibi Hakkında Temel Bilgiler, Takibin Kesinleşmesi, Taahhüdü İhlal vb.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/4581
KARAR NO : 2015/3614

Y A R G I T A Y İ L A M I

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; vekil edeni aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde, dayanak mahkeme ilamının kesinleşmediğini, menfi tespit davalarına ilişkin kararların kesinleşmeden icra edilemeyeceğini açıklayarak takibin iptalini istemiştir.

Mahkemece, ilamlı icra takibine dayanak mahkeme kararının edaya ilişkin hüküm içermesi nedeniyle menfi tespit kararı sayılamayacağı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.

Menfi tespit ilamları, İcra ve İflas Kanunu'nun 72/5. maddesi karşısında kesinleşmeden takibe konulamaz. İlam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tabidir. İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin, ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden eklentilerin de ayrıca takibe konu edilmeleri söz konusu olamaz.

Diğer bir anlatımla; borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi tespit davası sonunda alınan ilam, yargılama gideri ve tazminata ilişkin bölümleri, davanın kabulü ya da reddine ilişkin bölümü ile bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına ilişkin hüküm bölümü ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemez. (HGK. 07/11/1990 tarih, 1990/12-46 esas, 1990/564 karar sayılı kararı, Dairemizin 28/04/2014 tarih 2014/8704 esas, 2014/8483 karar sayılı kararı)



Somut olayda; takip dayanağı ilamda ,'' .........TL'nin işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,......2.000 TL bedelli senetle ilgili olarak davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibine konu diğer senetlerle ilgili davanın reddine karar verildiği, ilamın kesinleşmediği, takibe ise istirdatına hükmedilen 9.500 TL alacak ve fer'ilerinin konulmuş olduğu görülmektedir. Bu durumda aynı ilamda menfi tespite de hükmedildiğinden istirdata ilişkin bölüm ile fer'ileri ilam kesinleşmeden takibe konu edilemez.

O halde, Mahkemece şikayetin yukarıda yazılı gerekçeyle kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi yerine, yazılı şekilde istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 10.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Genel İcra Hukuku” sayfasına dön