Yargtıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/21730 E. , 2016/2450 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi:
2-Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; borçlu aleyhine yapılan, İcra Müdürlüğü'nün 2009/1316 Esas ve 2009/1454 Esas sayılı icra takip dosyalarında takip talebi de dahil olmak üzere tüm icra işlemlerindeki imzaların alacaklı vekiline ait olmadığını ileri sürerek her iki takibin iptalini talep ettiği, bu şikayete karşı alacaklı banka vekili, Avukat un cevap dilekçesinde; icra takip işlemlerinin daha seri işlemesi amacıyla, kendi bilgisi dahilinde katibi ...'in onun yerine imza attığını, beyan etmiş olduğu, mahkemece alacaklı vekilinin izin ve rızası dahilinde yapılan işlemlerin geçerli olduğu nedeniyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İcra takip işlemleri adli işlem niteliğinde olmakla birlikte, ancak avukatlar tarafından yürütülmesi mümkündür. 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 35/1. maddesinde; ''Kanun işlerinde ve hukuki meselelerde mütalaa vermek, mahkeme, hakem veya yargı yetkisini haiz bulunan diğer organlar huzurunda gerçek ve tüzel kişilere ait hakları dava etmek ve savunmak, adli işlemleri takip etmek, bu işlere ait bütün evrakı düzenlemek, yalnız baroda yazılı avukatlara aittir" hükmü yer almaktadır. Anılan yasal düzenleme uyarınca, avukat olmayan kişinin, alacaklı vekili sıfatıyla yaptığı icra işlemleri geçersizdir. Anılan hüküm uyarınca; Avukat olmayan bir kişi tarafından yapılan işlem, sonradan icazet de olunsa geçerli hale gelmez.
Somut olayda, alacaklı Türkiye ... adına Av. ...'un vekil tayin edildiği anlaşılmaktadır. Av. ...'un yanında çalışan katibi ...'in baroda yazılı avukat sıfatını taşımadığı dosya kapsamı ile sabit olduğundan, adı geçen şahsın, alacaklı bankayı şahsen yada Av. ...'un adına imza atmak suretiyle vekaleten icra işlemleri yapmasına kanunen imkan bulunmamaktadır.
O halde; mahkemece yapılması gereken iş alacaklı vekiline, icra takip dosyalarındaki hangi işlemler için kendisi adına imza attığının sorulması, işlemlerin niteliği dikkate alınarak her bir işlem için ayrı ayrı karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Avukat Olmayan Kişinin (Katip) Avukat Yerine İmza Atarak İcra İşlemleri Yapması Usulsüzdür.
- Hepsihukuk
- Mesaj Panosu Yöneticisi
- Mesajlar: 2291
- Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
- İletişim:
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 360 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 506 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 321 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 741 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 454 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 342 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 388 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 195 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 368 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 393 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk