Yabancı Uyruklu Alacaklının İcra Takibi Yapması


İtiraz ve Şikayet, Menfi Tespit, İstirdat davaları, İtirazın Kaldırılması ve İtirazın İptali davaları, İlamlı, İlamsız Takip, İcra Takibi Hakkında Temel Bilgiler, Takibin Kesinleşmesi, Taahhüdü İhlal vb.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/12188
K. 2014/15555
T. 29.05.2014

* TEMİNAT YÜKÜMLÜLÜĞÜNE UYULMAMASI SEBEBİYLE TAKİBİN İPTALİ TALEBİ ( Alacaklının Moritanya'da Kurulu Olduğu - Moritanya İle Türkiye Arasında Çok Taraflı veya İkili Anlaşmalarla ya da Fiili Mütekabiliyet Esasına Göre Muafiyet Olup Olmadığının Araştırılacağı/Bulunmaması Halinde Yeterli Miktarda Teminat Takdir Edilip Bu Teminatı Bloke Etmesi İçin Uygun Bir Süre Verileceği )

* YABANCI UYRUKLU ALACAKLININ İCRA TAKİBİ YAPMASI ( Yabancı Gerçek veya Tüzel Kişilerin Yargılama ve Takip Giderleriyle Karşı Tarafın Zarar ve Ziyanını Karşılamak Üzere Teminat Göstermek Zorunda Olduğu - Yabancı Uyruklu Kişinin Vatandaşı Olduğu Ülke İle Türkiye Arasında Karşılıklılık Bulunması Halinde Yabancı Kişinin Teminattan Muaf Tutulması Gerektiği )






* İCRA TAKİBİ YAPMANIN ÖN KOŞULU ( Teminat Hususunun Takip Yapmanın Ön Koşulu Olduğu ve Mahkemece Resen Gözetileceği - Yabancıların Yargılama ve Takip Giderleriyle Karşı Tarafın Zarar ve Ziyanını Karşılamak Üzere Teminat Göstermek Zorunda Olduğu/Yabancı Uyruklu Kişinin Vatandaşı Olduğu Ülke İle Türkiye Arasında Karşılıklılık Bulunması Halinde Yabancı Kişinin Teminattan Muaf Tutulacağı )

* MÜTEKABİLİYET ( Yabancı Gerçek veya Tüzel Kişilerin Yargılama ve Takip Giderleriyle Karşı Tarafın Zarar ve Ziyanını Karşılamak Üzere Teminat Göstermek Zorunda Olduğu - Yabancı Uyruklu Kişinin Vatandaşı Olduğu Ülke İle Türkiye Arasında Karşılıklılık Bulunması Halinde Yabancı Kişinin Teminattan Muaf Tutulması Gerektiği )

5718/m. 48

Lahey Sözleşmesi/m. 17

ÖZET : Borçlu, alacaklının yabancı uyruklu olması sebebi ile teminat yatırmadan takibe geçmiş olduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep edilmiştir.

Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Türk hâkimi, yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise, bu kişiyi teminattan muaf tutacaktır.






Teminat hususu takip yapmanın ön koşulu olup, mahkemece re’sen gözetilmelidir.

Alacaklının Moritanya'da kurulu olduğu ve icra takibi yaparken bir teminat gösterilmediği beyan edilerek, alacaklı tarafından teminat gösterilmesi ve teminatın depo edilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Alacaklının tabiiyetinde bulunduğu Moritanya ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet olup olmadığı araştırıldıktan sonra, yok ise mahkemece, karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılayacak yeterli miktarda teminat takdir edilip alacaklı vekiline bu miktarı bloke etmesi için uygun bir süre verilerek teminat yükümlülüğünün yerine getirilmesine karar verilmesi gerekir. Muafiyet olmamasına rağmen takdir edilen teminat yatırılmaz ise takibin iptaline karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Nezihe Deniz Güner tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Borçlu vekili tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, borçlu hakkında rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takiple ilgili olarak diğer itiraz ve şikayetleri yanında, alacaklının yabancı uyruklu olması sebebi ile teminat yatırmadan takibe geçmiş olduğu ileri sürülerek takibin iptali talep edilmiş, mahkemece borçlu vekilinin şikayetinin süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.

Türk Hukukunda kişilerin hak arama özgürlüklerini kullanmaları herhangi bir sınırlandırmaya tâbi tutulmamıştır. Ancak bazı istisnai durumlarda dava açan veya takip hakkını kullananın önceden belirlenen bazı özel yükümlülükleri yerine getirmesi şart koşulabilir. Bu istisnai şartlardan biri de teminat gösterme yükümlülüğüdür (cauta judicatum solvi).




Alacaklının takipte haksız çıkması halinde borçlunun uğrayacağı muhtemel zararların istenebilmesinin zor veya imkansız olacağı zannedilen bazı özel durumlarda kanun koyucu tarafından teminat gösterilmesi gerekli görülmüştür.

5718 sayılı MÖHUK madde 48/1'e göre; “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır”. MÖHUK’ta teminat gösterme yükümlülüğü konusunda “yabancılık” ölçütü esas alınmıştır. Buna karşın davalının veya kendisine karşı takibe girişilen karşı tarafın vatandaşlığı, bu madde kapsamında da bir öneme sahip değildir

MÖHUK madde 48/2’de ise; “Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar” hükmü yer almaktadır. Buna göre Türk hâkimi, yabancı davacının, davaya katılanın veya icra takibinde bulunanın vatandaşı olduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık (mütekabiliyet) var ise, bu kişiyi teminattan muaf tutacaktır. Karşılıklılık, iki devlet arasında imzalanan (iki taraflı) anlaşma veya iki devletin de taraf olduğu uluslararası (çok taraflı) anlaşma ile sağlanabileceği gibi, kanuni veya fiili karşılıklılık şeklinde de sağlanabilir.

Az yukarıda belirtilen anlaşmalardan biri de 1954 tarihli Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi olup, anılan sözleşmenin 17. maddesinde; âkit devletlerden birinde ikamet eden ve diğer bir devletin mahkemeleri huzurunda davacı veya müdahil olarak bulunan âkit bir devletin vatandaşlarından yabancı olmaları sebebi ile herhangi bir teminat istenemeyeceği düzenlenmiştir.

Öte yandan, anılan maddelerde öngörülen teminat hususu takip yapmanın ön koşulu olup, mahkemece re’sen gözetilmelidir.

Somut olayda borçlu, alacaklının Moritanya'da kurulu olduğunu ve aleyhlerine icra takibi yaparken MÖHUK 48 gereğince bir teminat göstermediğini beyan ederek, alacaklı tarafından ilgili yasa çerçevesinde teminat gösterilmesi ve teminatın depo edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.

O halde mahkemece, alacaklının tabiiyetinde bulunduğu Moritanya ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet olup olmadığı araştırıldıktan sonra, yok ise mahkemece, karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılayacak yeterli miktarda teminat takdir edilip alacaklı vekiline bu miktarı bloke etmesi için uygun bir süre verilerek teminat yükümlülüğünün yerine getirilmesine karar verilmesi; muafiyet olmamasına rağmen takdir edilen teminat yatırılmaz ise takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, bu prosedüre uyulmadan istemin süresinde olmadığından bahisle reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.




T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/16820
K. 2012/23886
T. 9.7.2012

• YABANCI UYRUKLU ŞAHSIN TÜRKİYE`DE BAŞLATMIŞ OLDUĞU İCRA TAKİBİ (Yabancı Uyruklu Alacaklının Teminat Yatırması Gerekip Gerekmediği Hakkında Yerel Mahkemece Araştırma Yapılması Gerektiği - Mütekabiliyet Esasının Araştırılması Gereği)
• MÜTEKABİLİYET ŞARTI (Yabancı Uyruklu Şahsın Başlatmış Olduğu İcra Takibi - İki Ülke Arasında Mütekabiliyet Esasının Olup Olmadığının Araştırılacağı/Mahkemece Alacaklının Teminat Yatırıp Yatırmaması Gerektiğine İlişkin Karar Verileceği/Teminat)



• TEMİNAT ŞARTI (Yabancı Uyruklu Şahsın Başlatmış Olduğu İcra Takibi - İki Ülke Arasında Mütekabiliyet Esasının Araştırılacağı/Mahkemece Alacaklının Teminat Yatırıp Yatırmaması Gerektiğine İlişkin Mahkemece Karar Verileceği/İcra Takibi)
5718/m. 48
1086/m. 96,97

ÖZET : Yabancı uyruklu alacaklının Türkiye`de icra takibi yapması nedeniyle; mahkemece, alacaklının tabiiyetinde bulunduğu Birleşik Arap Emirlikleri ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet olup olmadığı araştırıldıktan sonra yok ise alacaklının teminat yatırması gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Şerife Ayyıldız tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 48. maddesinde açıklandığı gibi, icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleri ile karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 97.maddesi uyarınca ise; “Türkiye`de Kanunu Medeni mucibince ikametgahı olmıyan müddei veya davaya müdahale eden kimse diğer tarafın muhtemel zarar ve ziyaniyle masarifi muhakemesine mukabil 96 ncı madde mucibince teminat göstermeğe mecburdur.” düzenlemesi yer almaktadır. Anılan maddelerde öngörülen teminat hususu takip yapmanın ön koşulu olup, mahkemece re’sen gözetilmelidir.

Mahkeme dava veya takibin niteliğine ve duruma göre davacıyı, davaya katılanı veya takip isteğinde bulunanı karşılıklılık esasına göre teminat göstermekten muaf tutabilir. Yasada öngörülen (mahkeme) teriminin icra takipleri için (icra dairesi olarak) anlaşılması gereklidir. HUMK.’nun 97 ve MÖHUK.’nun 48. madde hükümleri gereğince icra takibi yapan yabancı kişilerin yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere bir teminat göstermek zorunda olduğu ve bu hususun takip yapmanın ön koşulu olup, Mahkemece re’sen gözetilmesi zorunludur.




Yabancı alacaklının Türkiye’de icra takibi yapabilmesi için teminat gösterme yükümlülüğünün istisnası MÖHUK. nun 48/2. maddesinde belirtildiği üzere alacaklının tabiiyetinde bulunduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet bulunmasıdır.

İcra takibini yapan alacaklı, Birleşik Arap Emirlikleri uyrukludur. Bu nedenle, mahkemece alacaklının tabiiyetinde bulunduğu Birleşik Arap Emirlikleri ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet olup olmadığı araştırıldıktan sonra yok ise alacaklının teminat yatırması gerektiğine karar verilmesi gerekirken, anılan hususun göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

ESAS NO : 2013/12-1566
KARAR NO : 2015/1144

Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2013
NUMARASI : 2013/254 E - 2013/476 K.
DAVACILAR : 1- T. Teknecilik San. ve Müh. Müş. Enf. Hiz. Tic. AŞ.
2- H.O. ve diğerleri vekilleri Av. K.K.C.
DAVALILAR : 1- A.I. Limited, 2-O.D.Ö. vekili Av. M.A.

Taraflar arasındaki “şikayet” kanun yolundan dolayı yapılan yargılama sonunda; Antalya 2. İcra Hukuk Mahkemesince istemin kabulüne dair verilen 18.11.2011 gün ve 2011/814 E. - 2011/1077 K. sayılı kararın incelenmesi karşı taraf-alacaklı vekilince istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 18.09.2012 gün ve 2012/8167 E - 2012/26964 K. sayılı ilamı ile;

(...5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 48. maddesinde açıklandığı gibi, icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleri ile karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Şikayet tarihi itibari ile uygulanması gereken Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 97. maddesi uyarınca ise "Türkiye'de Kanun'u Medeni mucibince ikametgahı olmayan müddei veya davaya müdahale eden kimse diğer tarafın muhtemel zarar ve ziyanı ile masarifi muhakemesine mukabil 96. madde mucibince teminat göstermeye mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır.

Mahkeme dava veya takibin niteliğine ve duruma göre davacıyı, davaya katılanı veya takip isteğinde bulunanı karşılıklılık esasına göre teminat göstermekten muaf tutabilir. Yasada öngörülen (mahkeme) teriminin icra takipleri için (icra dairesi olarak) anlaşılması gereklidir. HUMK. nun 97. ve MÖHUK. nun 48.madde hükümleri gereğince icra mahkemesine şikayet yolu ile başvuran yabancı kişilerin yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere bir teminat göstermesi zorunlu olduğundan, bu husus şikayetin ön koşulu olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir.

Somut olayda ise icra takibini başlatan A.I. Limited şirketi yabancı uyruklu olup, teminat gösterme yükümlülüğünü yerine getirmemiş ise de; yargılama sırasında 04.11.2011 tarihinde alacağını Türk vatandaşı O.D.Ö.’na temlik etmiş olmakla yabancılılık unsuru ortadan kalkmıştır. Artık alacaklı Türk vatandaşı olmakla takibin devamı için alacaklıdan teminat yatırma şartı aranmaz. Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir...)

gerekçesi ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Karşı taraf-alacaklı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

İstek, İcra Müdürlüğü işlemini (alacaklı yabancı şirketin teminat yatırması gerektiğinin re’sen gözetilmemesine dair) şikayetle; mahkemece belirlenecek teminatın yatırılması için alacaklıya süre verilmesi, aksi halde takibin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.

Şikayetçi-borçlular vekili, davalı tarafça müvekkilleri aleyhine Antalya 13. İcra Müdürlüğünün 2011/…. Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, alacaklı firmanın yabancı olduğunu adresinin de “Posta Kutusu:268 Georgetown Grand Cayman Adaları” olarak gösterildiğini, Grand Cayman Adaları adlı bir ülke ile karşılıklılık anlaşması bulunmadığını, Türk mahkemelerinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda olduğunu, icra takibine başlarken alacaklının teminat göstermesinin zorunlu olup; icra müdürlüğünce bu hususun re’sen dikkate alınması gerekirken yerine getirilmediğini belirterek, mahkemece bir teminat öngörülmesini, kesin süre içinde teminat yatırılmaması halinde takibin iptaline karar verilmesini şikayet kanun yolu ile istemiştir.

Karşı taraf-alacaklı vekili, istemin reddini savunmuştur.

Mahkemece, icra dosyasının incelenmesinde alacaklının A.I. Limited Şirketi, borçlunun davacılar olduğu, toplam 939.784,20 TL alacak için üç adet bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, Türk mahkemelerinde dava açan ve icra müdürlüklerinde takip yapan yabancı uyruklu şahısların yargılama giderleri ile karşı tarafın zararını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda olduğu (MÖHUK m 32) 13.09.2011 tarihli ek karar tutanağı ile davalının yabancı uyruklu olması ve ülkesi ile Türkiye arasında adli yardım sözleşmesi bulunmaması sebebiyle davalı tarafa icra takibine konu asıl alacak miktarı olan 450.000,00 Euro nun %40’ına karşılık gelen 180.000,00 Euro nakit teminatı merkez bankasına depo etmesi için 10 gün süre verildiği, öngörülen teminatın süresi içinde merkez bankasına depo edilmemesi halinde takibin iptaline karar verileceğine dair ihtarlı tebligat çıkarılmasına karar verildiği, tebligatın davalıya 25.01.2011 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen teminat yatırılmadığı, alacağın Türk vatandaşı D.Ö.’na temlik edildiği, ancak davanın takip ve davanın açıldığı şartlara göre değerlendirilerek, alacağın temlik edilmesinin takip ve dava tarihinden sonra olması ve davalıya usulüne uygun ihtarda bulunulmasına rağmen süresinde teminat yatırılmadığı gerekçesi ile istemin kabulü ile Antalya 13. İcra Müdürlüğünün 2011/…. esas sayılı dosyasında yapılan takibin iptaline karar verilmiştir.

Karşı taraf-alacaklı vekilinin temyizi üzerine hüküm Özel Dairece, yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.

Yerel Mahkemece, takip tarihi ve davanın açıldığı zamandaki şartlara göre teminat hususunun değerlendirilmesi gerektiği, alacaklı tarafından usulüne uygun ihtara rağmen süresinde teminat yatırılmadığı, bu sürenin dolmasından sonra alacağı temlik ettiği, herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı, davalının, teminat yatırmamasından dolayı davacının davasının kabul edileceğini anlayarak, alacağını Türk vatandaşına temlik etmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.

Direnme kararını alacaklı-karşı taraf vekili temyiz etmiştir.

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 97. maddesi ve 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’un 48.maddesinde belirtildiği üzere, Türk mahkemelerinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Mahkeme, dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar.

Teminat gösterme yükümlülüğünün amacı, davacının(talep sahibinin) davasında haksız çıkması halinde, davalının zararını davacıdan isteyebilmesinin güç ve olanaksız olacağı tahmin olunan hallerde getirilen bir güvence olmasıdır.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Antalya 13. İcra Müdürlüğünün 2011/3845 E. sayılı dosyasında, alacaklı A.I. Limited Şirketi vekili M.A. tarafından, borçlular; T.T. Sanayi ve Müh. Müş. Enf. Hiz. Tic. A.Ş.; J.M.J. ; E.O.Ç. ; H.O. ; S.A. aleyhinde, 939.784,20 TL alacak için, düzenleme tarihleri 24.05.2010 olan 15.01.2011 vadeli 125.000 Euro bedelli; 15.02.2011 vadeli 150.000 Euro bedelli 15.03.2011 vadeli 150.000 Euro bedelli 3 adet bonoya dayalı olarak 20.04.2011 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulara 26.04.2011 tarihinde tebliğ edildiği, takip talebinde alacaklı şirketin adres olarak, “Po Box 268,George Town Grand Cayman” olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.

Yerel mahkeme ile Özel Daire arasında alacaklı şirketin yabancı uyruklu olduğu ve teminat yatırma yükümlülüğünün bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, yabancı şirket tarafından yapılan icra takibinde; alacağın yargılama sırasında Türk vatandaşına temlik edilmesinin, takibe devam edilebilmesi için teminat yatırması şartını ortadan kaldırıp kaldırmayacağı; buna göre şikayetin reddinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

Yargılama sırasında A.I. Limited Şirketi tarafından takibe konu alacak, 04.11.2011 tarihinde önce USA vatandaşı N.S.’e ve aynı gün Türk uyruklu O.D.Ö.’na temlik edilmiştir.

Her ne kadar icra takibini başlatan A.I. Limited Şirketi yabancı uyruklu olup, teminat gösterme yükümlülüğünü yerine getirmemiş ise de; yargılama sırasında 04.11.2011 tarihinde alacağını Türk vatandaşı O.D.Ö.’na temlik etmiş olmakla yabancı olma unsurunun ortadan kalktığı ve takibin devamı için Türk vatandaşı olan alacaklıdan teminat yatırma şartı aranmayacağından, şikayetin reddine karar verilmesi gereğine değinen Özel Daire bozma ilamına uyulması gerekirken yerel mahkemece önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Açıklanan nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Karşı taraf-alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı 6217 sayılı Kanun’un 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 01.04.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Mahkemece, takip tarihi ve istem tarihi itibariyle adresi Cayman Adaları olarak gösterilen alacaklı şirket tarafından, belirlenen teminatın yatırılması için verilen süreye rağmen teminat yatırılmadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmiştir.

5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 48. maddesinde açıklandığı üzere, icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin, yargılama ve takip giderleri ile karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır. Yine şikayet tarihi itibari ile uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'nun 97. maddesi uyarınca da, Türkiye'de ikametgahı olmayan davacı veya davaya müdahale eden kimse diğer tarafın muhtemel zarar ve ziyanı ile yargılama masrafına karşılık 96.madde gereğince teminat göstermeye mecburdur.

Somut olayda, yabancı uyruklu alacaklı A.I. Limited Şirketi tarafından, şikayetçi-borçlular aleyhine, toplam 939.784,20 TL alacak için üç adet bonoya dayanılarak 20.04.2011 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı; mahkemece 13.09.2011 tarihinde, icra takibine konu asıl alacak miktarı olan 450.000 Euro’nun % 40’ına karşılık gelen 180.000 Euro nakit teminatı Merkez Bankasına depo etmesi için tebliğden itibaren 10 gün süre verilmesine, aksi halde takibin iptaline karar verileceğine ilişkin ihtarın 25.10.2011 tarihinde şikayetçi-alacaklı şirkete tebliğ edildiği; takibe konu alacağın ise şikayet tarihi olan 03.08.2011 tarihinden sonra Türk vatandaşı O.D.Ö.’na 04.11.2011 tarihinde temlik edildiği anlaşılmaktadır.

Özel Dairece, yargılama sırasında alacağın Türk vatandaşına temlik edilmesi nedeniyle alacaklı şirketin teminat yatırma yükümlülüğünün kalmadığı gerekçesi ile takibin iptaline dair verilen yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Ne var ki, takip tarihi itibariyle teminat yatırması gereken yabancı uyruklu alacaklı şirketin yargılama sırasında, alacağını Türk uyruklu olan ve aynı vekille temsil olunan O.D.Ö.’na temliki, teminat yükümlülüğünü yerine getirmemek için anılan kanun hükmünün dolanılması niteliğindedir. Medeni Kanun’un 2.maddesi uyarınca, herkes haklarını kullanırken ve borçlarını ifa ederken iyi niyet kurallarına uymakla yükümlü olup, hakkın kötüye kullanılmasını kanun himaye etmez.

Bu nedenle, yargılama sırasında verilen kesin sürenin dolmasından sonra teminat yatırmamak amacıyla alacağın temliki kötü niyetli olup, teminat yatırma koşulu yerine getirilmediğinden, şikayetçi-borçluların isteminin kabulü ile takibin iptaline ilişkin verilen ve sonucu itibariyle doğru olan yerel mahkeme kararının onanması gerektiğinden, çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

Seyit ÇAVDAR
Birinci Başkanvekili
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Genel İcra Hukuku” sayfasına dön