İcra daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vakı talep ve beyanlar hakkında tutanak yaparlar

İtiraz ve Şikayet, Menfi Tespit, İstirdat davaları, İtirazın Kaldırılması ve İtirazın İptali davaları, İlamlı, İlamsız Takip, İcra Takibi Hakkında Temel Bilgiler, Takibin Kesinleşmesi, Taahhüdü İhlal vb.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2248
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

İCRA VE İFLAS KANUNU
Madde 8 –(Değişik: 18/2/1965-538/4 md.)İcra ve iflas daireleri yaptıkları muamelelerle kendilerine vakı talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep vebeyanların altları ilgililer ve icra memuru veya yardımcısı veya katibi tarafından imzalanır.(Ekfıkra: 2/7/2012-6352/2 md.)İcra ve iflas dairelerince verilen kararlar gerekçeli olarak tutanaklara yazılır.İlgililer bu tutanakları görebilir ve bunların örneğini alabilir.İcra ve iflas dairelerinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteberdir




İÇTİHATLAR
Mahkemece "tasarrufun iptali davasına dayanak yapılan takibe konu çeklerden tarihi en erken olanına göre iptali istenen tasarrufların, borç doğmadan önce yapıldığı" kabul edilmişse de, davacı-alacaklı ile davalı borçlu arasındaki temel ilişkinin çok daha önce başladığı, dosya kapsamındaki beyanlar ile takibe konu edilen çekler ve sunulan faturalardan da görüleceği gibi, "tarafların devamlılık arz eder" şekilde davaya konu tasarruf öncesinde iş yaptıkları anlaşıldığından, iptali istenilen takip dayanağı borcun konusunu oluşturan temel ilişkinin başlama tarihinin daha önce olduğu kabul edilerek bu tarihten sonra yapılan satışlar yönünden işin esasına girilmesi gerektiği-
• . HGK. 14.01.2020 T. 17-16/7


İİK'nin 8. maddesi uyarınca aksi ispat edilene kadar muteber olan haciz tutanağı içeriğine göre, borçlunun haciz mahallinde hazır bulunduğu, buna göre, İİK'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği-
• 8. HD. 24.10.2019 T. 14070/9527


Haczin ödeme emrinin gönderildiği, ancak muhatabın adresten ayrıldığından bahisle tebliğ yapılamadığı adreste gerçekleştirildiği, haciz tutanağı içeriğine göre, evrak araştırmasında borçlu N. Süpermarket San. ve Tic. Ltd. Şti. adına düzenlenmiş irsaliye faturalarının bulunduğu, haciz sırasında hazır bulunan çalışanların işyerinin borçlu firmadan 2 ay kadar önce devir alındığını bildirmelerine rağmen, borçlu şirketin ünvanını barındıran irsaliye faturalarının haciz tarihine yakın bir tarihi içerdiği, ayrıca haciz yapılan mahaldeki market girişinde reklam ve isim tabelalarında “N. Süpermarketleri” ibaresinin yazılı olduğunun anlaşıldığı, borçlu haciz yapılan mahalde faaliyet gösterirken adres değişikliğine gidilmiş olup istihkak davasına konu takibin dayanağı çek adres değişikliği tarihinden ileri tarihli olup, uygulamada ileri tarihli çek keşide edilebildiği, davalı üçüncü kişinin, borçlu lehine olan karinenin aksini ispat edemediği-
• 8. HD. 26.09.2019 T. 11934/8158


Aciz belgesinin tasarrufun iptali davasının açılmasından önce alınmasının zorunlu olmadığı- Borçlunun haciz sırasında hazır olmaması nedeniyle belgenin yetersizliği ya da geçersizliği olgusu ayrıca ilgilisince icra hâkimliği önünde itiraz ve şikâyete konu edilmemişken; tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece konunun resen ele alınıp tartışılmasının bu aşamada olanaklı olmadığı- Borçlu hakkında aciz vesikası alınmamakla birlikte, borçlu kayıp ve adresi saptanamıyor, tebligatlar da ilanen yapılıp, hakkında birçok takip bulunuyorsa, aciz hâli gerçekleşmiş sayılacağı- Davalı borçlu adına tapu sicil müdürlüğü, bankalara ve üçüncü kişilere yazılan haciz yazılarından borçlunun malı olmadığı, adına kayıtlı ve davacı tarafından haciz konulan araç üzerinde de davacı haczinden önce banka rehni ve başka hacizlerin de bulunduğu, borçlunun ticaret sicil adresinde yapılan haciz tutanağından da borçlunun haczi kabil malının bulunmadığının belirlendiği anlaşıldığından, bu haciz tutanağının İİK. mad. 105 anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu, ve tasarrufun iptali dava şartı gerçekleşmiş olduğu- Mahkemece “davacıya verilen mehile rağmen kesin aciz belgesinin sunulmadığı ve icra dosyasında verilen karar tensip tutanağına göre de sunulamayacağının anlaşıldığı” gerekçesiyle "dava şartı" yokluğundan davanın usulden reddine dair verilmesinin hatalı olduğu-
• . HGK. 30.04.2019 T. 17-1791/498


Mahkemece, dava açıldığı tarihte İİK'nun 96/1. maddesi uyarınca 3. kişi tarafından öne sürülmüş geçerli bir istihkak iddiası bulunmakla birlikte davalı 3. kişinin mahcuzun kendisine ait olmadığına ilişkin beyanının istihkak iddiasından vazgeçme anlamına geldiği nazara alınarak konusu kalmayan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği- İİK'nin 8. maddesi uyarınca aksi ispat edilene kadar muteber olan dava konusu 03.06.2014 tarihli haciz tutanağına göre; davalı 3. kişinin haciz esnasında hazır olduğu, tutanak içeriğinde bir beyanı yer almamakla birlikte, tutanağı hazirun sıfatıyla imzaladığı, hal böyle olunca davalı 3. kişi dava konusu hacizden 03.06.2014 tarihinde haberdar olduğu halde, 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 13.06.2014 tarihinde istihkak iddiasında bulunduğu anlaşılmakla, alacaklı tarafça bu davalıya karşı İİK'nun 99. maddesi uyarınca, doğrudan açılan davanın süresinde yapılmış geçerli istihkak iddiası bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekeceği-
• 8. HD. 08.10.2018 T. 1265/16944


Haciz konulacak mallar başka yerde ise, takip yapan icra müdürü haczin yapılması için malların bulunduğu yerdeki icra dairesine talimat yazacağı- Talimat icra dairesinin görevinin, asıl icra dairesinin talimatı doğrultusunda haciz işlemini yapmak ve varsa istihkak iddialarını tutanağa geçirmek olduğu- Haciz nedeniyle istihkak iddiasında bulunulursa, bu iddia ile ilgili İİK.nun 97 ve 99. maddelerinin uygulanmasına dair kararın, asıl takibin yapıldığı icra dairesince verileceği, bu işlemin İİK.nun 79. maddesi kapsamında olmadığı- Talimat icra dairesinin haczi tamamladıktan ve istihkak iddialarını tutanağa geçirdikten sonra sözü edilen istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere dosyayı asıl icra dairesine göndermesi gerektiği- İcra dairesince haciz isteminin yerine getirilmesi zorunlu olup memurun bu konuda takdir hakkı bulunmadığı-
• 12. HD. 21.06.2018 T. 3925/6531


Ödeme emrine "itiraz tarihi"nin, itiraz dilekçesinin "icra tutanağına geçirildiği tarih" olduğu-İcra memuru tarafından havale edilen itiraz dilekçesinin, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük süre geçirildikten sonra icra tutanağına kaydedildiği ve bundan bir gün sonra da UYAP sistemine kaydının yapıldığı anlaşıldığından, borçlular tarafından, yasal yedi günlük süre içinde yapılmış bir itirazın varlığından söz edilemeyeceği ve icra müdürlüğünün "takibin durdurulması" yönündeki kararının yasaya uygun olmadığı-
• 12. HD. 15.02.2018 T. 1178/1392


Borçlunun, yasal yedi günlük süre dolmadan itiraz dilekçesini icra dairesine havale ettirmek suretiyle teslim etmesi ve dilekçenin dosyaya konulduğu hususunda icra tutanağının düzenlenmesini istemesi gerektiği- İtirazın, icra tutanağına geçirildiği tarihte yapılmış sayılacağı, bu tutanakların aksi ancak aynı nitelikte bir belge ile ispatlanabileceği- İcra Dairesince 14.01.2014 tarihli karar ile borçluların itiraz dilekçelerinin 08/04/2013 tarihli oldukları belirtilerek tutanağa geçirilmişse de, 14.01.2014 tarihli karar ile borçluların itiraz dilekçelerinin 08.04.2013 tarihli olduğu konusunu destekleyecek hiçbir delil ve emareye dosyada rastlanmamış olup, mahkemece icra dairesi tarafından tutulan tutanak esas kabul edilerek şikâyetin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
• . HGK. 22.11.2017 T. 12-1152/1405


Borçlunun, haciz sırasında hazır bulunduğu haciz zaptından anlaşıldığından, borçlunun icra takibine en geç bu tarihte muttali olduğunun kabulü gerekeceği-
• 12. HD. 04.07.2017 T. 17743/10058


Mahkemece, haciz tutanağında infaz memuru olarak imzası bulunan kişinin duruşmada tanık olarak alınan beyanında özetle, müzik aleti, koşu bandı ve modülatör araç simülasyon kiti haricinde haczedilen eşyaların tamamının evde iki tane olduğunu belirtmesi üzerine, alacaklı vekilinin bu hususların haciz tutanağına yazılmaması nedeniyle tutanağın eksik düzenlendiği, haczedilen eşyaların lüzumlu eşya olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği yönünde tanık beyanına itirazda bulunduğu görüldüğünden, mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak sureti ile haczedilen her bir eşyanın haczinin mümkün olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 19.06.2017 T. 17477/9513


Birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz dilekçelerinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerektiği- İtiraz tarihinin, evrakın dosyaya sunulduğu tarih olmadığı; dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu-Şikayetçi 3. kişinin itiraz dilekçesi verdiğine ilişkin icra tutanağı kaydı olmadığı, UYAP sistemine taranmış bir itiraz dilekçesinin bulunmadığı ve icra müdürlüğünce mahkemeye gönderilen yazıda, "birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz dilekçelerinin hangi tarihte dosyaya girdiğinin tespit edilemediği"nin bildirildiği görüldüğünden, "üçüncü haciz ihbarnamesi gönderilmesinin usulsüz olduğu"na ilişkin şikayetin reddi gerektiği-
• 12. HD. 22.05.2017 T. 3500/7774


Takibe süresi içinde itiraz edilmemişse alacaklının haciz isteme yetkisini kullanabileceği- Kendisine bir dilekçe sunulan icra memurunun, bu dilekçeyi havale ederek icra dosyasına koyması ve icra tutanağına da bu durumu kaydetmesi gerektiği- Şikâyetçi-borçlu belediyenin ödeme emrinin tebliği üzerine yasal yedi günlük süre dolmadan, itiraz dilekçesini icra dairesine havale ettirmek suretiyle teslim etmek ve dilekçenin dosyaya konulduğu hususunda icra tutanağının düzenlenmesini istemesi gerektiği-D.çenin havale ettirildiği tarih ile dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, bu haliyle süresinde yapılmayan itirazın geçersiz olduğu ve icra dairesince takibin kesinleştirilmesinde ve haciz işleminin yapılmasında yasaya aykırı yön bulunmadığı-Şikâyetçi-borçlu Belediye Başkanlığının taraf olduğu takibe ilişkin belgeleri zimmet defteriyle teslim etmesinin mümkün olmadığı- İcra dairesince belediyelerden istenen çeşitli kayıtların, taşınmaza ait imar durumlarının, vb. zimmet defteri ile teslimi mümkün ise de, Belediyenin taraf olduğu dosyaya ilişkin itiraz dilekçesinin bu usulle icra dairesine sunulmuş olmasının, işlemin (itirazın) usulüne uygun olduğunu göstermeyeceği- Ödeme emrine itiraz tarihinin belirlenmesinde zimmet defterindeki teslim tarihinin esas alınamayacağı-
• . HGK. 05.04.2017 T. 12-279/635


İİK. mad. 8/2 gereğince haciz tutanağının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu- Haciz mahallinde borçlu şirketin vergi levhası ile birlikte borçlu şirkete ilişkin bir takım evraklar görüldüğünden, ayrıca haciz sırasında hazır bulunan 3. kişi yetkilisinin, borçlu şirkete ait olan vergi levhası suretini, haciz heyetine vermekten imtina ettiği ve davacı ile takip borçlusunun aynı konuda faaliyet gösterdikleri anlaşıldığından; İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekeceği-
• 8. HD. 03.04.2017 T. 10526/4870


Borçlunun elinde bulunan kambiyo senetlerinin haczinin ancak senedin fiilen ele geçirilmesi ile mümkün olduğu; senet borçlusuna haciz ihbarnamesi gönderilmek suretiyle senede bağlanan alacağın haczinin mümkün olmadığı- Senedi elinde bulunduran 3. kişi açısından başkasına devir imkanı bulunmayan kambiyo senetlerinin ise İİK'nun. 89. maddesinde belirtilen prosedürle haczinin mümkün olduğu- İcra müdürlüğünün şikayete konu kararında bloke konularak takip borçlusuna ödenmemesi istenen çeklere ilişkin mahkemece verilmiş bir ödeme yasağı kararının bulunmadığı görülmekle birlikte, şikayetçi bankaya tebliğ edilen müzekkerenin içeriği itibariyle ödeme yasağı olduğu anlaşılmış olup çeke ilişkin ödeme yasağı koyma yetkisinin ancak mahkemeye ait olduğu; alacaklının talebi üzerine icra müdürünün bu yönde bir karar vermesinin mümkün olmadığı-
• 12. HD. 06.02.2017 T. 9569/1238


İcra mahkemesinin taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen "yetki itirazının kabulüne" dair bu kararının, temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğu, alacaklı vekilinin gönderme talebinin ise bu tarihten itibaren iki haftalık kesin süreden sonra yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK. mad. 20 uyarınca re’sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 01.12.2016 T. 16804/24675


Kefil sıfatıyla kira sözleşmesini imzalayan borçlu yönünden, kiralanan taşınmazın adres bilgisi yerinde yazılı adresin, bu borçlu yönünden bilinen adres olduğunun kabulünün mümkün olmadığı- Takip talebi ve ödeme emrinde yazılı adres, bu borçlu yönünden bilinen son adres olup, buraya gönderilen tebligatın bila tebliğ iade edilmiş olması nedeniyle mernis adresi olmasından dolayı aynı adrese TK'nun 21/2. maddesi gereğince yapılan tebliğ işleminin usule uygun olduğu- Tahliye kararının infazına ilişkin işlem sırasında tutulan tutanakta, borçlu kiracının hazır olduğu yazılmış ve adı geçenin imzadan imtina etmesi nedeniyle imzasının alınamadığı icra müdür yardımcısınca tutanağa şerh edilmiş olup İİK. mad. 8/4 gereğince; icra ve iflas dairesinin tutanakları, hilafı sabit oluncaya kadar muteber olduğundan, adı geçen borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz ise de, TK'nun 32. maddesi gereğince tahliye işlemi sırasında hazır olan borçlunun takipten en geç bu tarihte haberdar olduğunun kabulü gerektiği- Borçlunun, tebligattan haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden, bu tarihten itibaren yasal 7 günlük süreden sonra icra mahkemesine yaptığı başvurunun süresinde olmadığı-
• 12. HD. 01.12.2016 T. 6077/24745


İcra mahkemesinin"yetki itirazının kabulüne" dair kararının, temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olduğu, alacaklı vekilinin gönderme talebinin ise bu tarihten itibaren iki haftalık kesin süreden sonra yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, kamu düzeni ile ilgili olan HMK. mad. 20 uyarınca re’sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 10.11.2016 T. 27274/23275


Takip kesinleştikten ve ihtiyati haciz kesin hacze dönüştükten sonra borçlunun özgür iradesi ile icra dairesine giderek iradi olarak borcu kabulle ödeme taahhüdünde bulunması halinde, bunun haciz (cebri icra) baskısı ve tehdidi altında yapıldığının kabul edilemeyeceği ve kabul iradesinin önüne hiçbir şekilde geçilemeyeceği- Bono nedeniyle borçlu ile kefil hakkında ihtiyati haciz kararı verildiği,aynı gün borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, yine aynı tarihte alacaklılar vekilinin ihtiyati haciz kararının icrasını talep etmesi üzerine ihtiyati haciz aşamasında haciz yapıldığı, borçlular adına gönderilen ödeme emriinin kendilerine ayrı ayrı tebliğ edildiği, davacıların borca itiraz etmedikleri gibi ödeme emrinde gösterilen on günlük süre içerisinde borcu da ödemedikleri, davacının borcun tamamını taksitler halinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, zapta geçirilen beyanını imzaladığı ve aynı tarihte de ödemede bulunduğu uyuşmazlıkta, icra takibinin itiraz edilmeksizin kesinleştiği, ihtiyati haczin de on günlük ödeme süresinin dolması ile kesin hacze dönüştüğü anlaşıldığından, dava ve takibe konu senetteki imzanın kefile ait olmadığı halde adı geçen davacının takibin kesinleşmesinden ve ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesinden yaklaşık beş ay sonra icra dairesine giderek, kendi özgür iradesi ile borcu ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, yaptığı ödemelerin de bu tarihten sonra olduğu görüldüğünden, davacının icra baskısı ve tehdidi altında borcu üstlendiği söylenemeneceği ve menfi tespit ve istirdat istemli davada davacınınn artık yazılı kabul beyanı ile bağlı olduğu- "Bilirkişi raporu ve kesinleşen ceza yargılaması sonucu davaya konu senetteki imzanın sahte olduğu" anlaşıldığından davanın kabulüne ilişkn yerel mahkeme kararının hatalı olduğu-
• . HGK. 12.10.2016 T. 19-870/966


İcra dosyasında, alacaklı vekili tarafından dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesine ilişkin icra tutanağında bir kayıt olmadığı gibi, Uyap sistemine kaydedilmiş bir talep dilekçesine de rastlanmadığı, bu durumda, takip dosyası, alacaklı vekili tarafından usulüne uygun bir gönderme talebi olmaksızın (ya da şifahi beyan ile) re'sen icra müdürlüğünce yetkili yere gönderilmiş olup, başvurunun, HMK.'nun 20. maddesinde öngörülen iki haftalık kesin süre içerisinde yapıldığının kabulünün mümkün olmadığı, HMK'nun 20. maddesi hükmünün kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle aleyhe bozma ilkesinin nazara alınamayacağı-
• 12. HD. 16.06.2016 T. 16582/17164


İtiraz dilekçesinin üzerinde yazılı tarihin itiraz tarihi olarak kabulüne imkan bulunmadığı; itiraza esas olan tarihin anılan dilekçenin icra tutanağına geçirilip UYAP sistemine işlendiği tarih olduğu-
• 12. HD. 08.06.2016 T. 12319/16224


İhale teminat bedelinin ihaleden öncesinde yatırılması kanunen zorunlu olduğundan (İİK. mad. 126/3); mahkemece ihaleyi yapan satış memuru tanık olarak dinlenilerek, teminatın ihale saatinden önce nakit olarak verilip verilmediği ve buna göre teminatın ihaleden önce yatırılıp yatırılmadığı, bu hususta tutanak düzenlenip düzenlenmediği sorularak ihalenin feshi konusunda karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 24.05.2016 T. 11002/14523


Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği çünkü ödeme emrine itiraz tarihinin itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu-
• 12. HD. 06.04.2016 T. 33210/10183


• 12. HD. 06.04.2016 T. 33212/10182


Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği, ödeme emrine itiraz tarihinin, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu- Borçlunun borca itiraz dilekçesi muhabere yolu ile ilgili icra dairesine gönderildiğinden, borçlu vekilinin borca itiraz dilekçesinin icra dairesinin muhabere defterine kaydedilip kaydedilmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 08.03.2016 T. 29864/6686


Ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği, ödeme emrine itiraz tarihinin, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu-
• 12. HD. 02.03.2016 T. 2746/6041


Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği, ödeme emrine itiraz tarihinin, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu, icra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemeyeceği-
• 12. HD. 01.03.2016 T. 28763/5787


Borçluya örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten 1 gün sonraki tarihi taşıyan itiraz dilekçesinin, icra müdür yardımcısı ...tarafından havale edilip imzalandığı, ancak tutanağa geçirilmediği, ayrıca itiraz dilekçesinin, UYAP sistemine ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süreden sonra kaydedildiği görüldüğünden, borçlunun itirazının süresinde olduğunun kabul edilemeyeceği-
• 12. HD. 11.12.2015 T. 21649/31367


Ödeme emrine itiraz tarihinin, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olacağı-
• 12. HD. 19.10.2015 T. 25861/24831


İtiraz dilekçesinin havale edilmediği ve verildiği tarihin icra tutanağına yazılmadığı görüldüğünden, süresi içinde itiraz edildiğinin kabul edilemeyeceği- Yetkisiz icra müdürlüğüne yapılan itirazın geçerli olduğunun kabul edilemeyeceği-
• 12. HD. 19.10.2015 T. 13013/24970


İcra ve iflas dairelerinin, yaptıkları muameleler ile kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaptıkları ve icra müdürü tarafından, 3. kişi tarafından verilen itiraz dilekçesi hakkında tutanak düzenlenmediğine göre haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edildiğinin kabulüne olanak bulunmadığı-
• 12. HD. 13.10.2015 T. 13710/24336


Haciz ihbarnamesine itiraz tarihi, evrakın dosyaya sunulduğu tarih olmayıp dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğundan, icra tutanağına bağlandığı ispat edilemeyen itiraz dilekçesine dayalı şikayetin reddi gerekeceği-
• 12. HD. 14.05.2015 T. 11114/13728


İcra dosyası içerisinde borçlu tarafından imzalanmış fotokopi talebine ilişkin dilekçe üzerinde icra müdürünün herhangi bir onayı bulunmadığı gibi, icra zaptına da geçirilmediği anlaşıldığından, anılan dilekçenin İİK. mad. 8 anlamında bir tutanak niteliği taşımadığı ve borçlunun satış ilanı tebliğ işlemini şikayet tarihinden daha önce öğrendiğini ispata yeterli olmadığı-
• 12. HD. 22.04.2015 T. 6638/10986


İcra kefalet tutanağında alacak miktarının gösterildiği ve şikayetçinin kefaleti tüm dosya borcuna ilişkin olup kısmi kefalet durumu da söz konusu olmadığından, şekli unsurlar bakımından geçerli bir kefaleti bulunan şikayetçinin kefalet tutanağında borç miktarının gösterilmediğine yönelik iddiası yerinde olmayıp,mahkemece; şikayetin reddine karar verileceği-
• 12. HD. 09.04.2015 T. 7091/9122


İtiraz dilekçesinin İİK. mad. 8'e uygun icra tutanağı ile sabit olduğu, sonradan tamamlatılması mümkün olan itiraz dilekçesindeki imza eksikliğinin itirazın geçerliliğini etkilemeyeceği-
• 12. HD. 19.03.2015 T. 31431/6544


İcra takibine itirazın, “ adli bir işlem” niteliğinde olup, icra dairesi nezdinde belediye adına işlem yapmak ve itiraz etmek yetkisi 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 38/c maddesi uyarınca Belediye Başkanına veya Avukatlık Kanunu 35. maddesi kapsamında avukat sıfatı taşıyan usulünce Belediye Başkanı tarafından yetkilendirilmiş bir vekile ait olduğu, bir an için itirazın süresinde yapıldığı kabul edilse dahi, icra takibi borçlu Akdeniz Belediye Başkanlığı hakkında başlatıldığından belediyenin taraf olduğu bu takipte, belediyeyi Belediye Kanunu’nun yukarıda sözü edilen maddesi uyarınca Belediye Başkanı temsil edeceğinden, belediye başkan yardımcısı tarafından yapılan itirazın da sonuç doğurmayacağı-
• 12. HD. 19.03.2015 T. 4107/6419


Ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği, ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğu, icra müdürlüğünce itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemeyeceği-
• 12. HD. 05.03.2015 T. 29834/4880


Ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat zarfının İİK.nun 8. maddesi kapsamında icra tutanağı olup, aynı maddenin son fıkrası uyarınca, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu-
• 12. HD. 24.02.2015 T. 28757/3708


Ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekeceği-
• 12. HD. 19.02.2015 T. 27781/3243


• 12. HD. 19.02.2015 T. 27780/3242


Borçlu şirket ile davacı üçüncü kişi şirket arasında organik bağ bulunmasının tek başına muvazaanın kanıtı olarak kabul edilemeyeceği, alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı işlemler yapıldığın ve iki şirketin tek elden yönetildiği yönünde delillerin de dosyaya yansıması gerektiğinden mahcuz mallara ilişkin üçüncü kişinin sunduğu faturalar da dikkate alınarak yeterli araştırmayla sonuca gidilmesi gerektiği-
• 8. HD. 13.01.2015 T. 13673/311


Takibin Durdurulmasına Yönelik Memurluk İşleminin İptaline ilişkin davada, somut olayda borçlu tarafından itiraz dilekçesi verildiğine ilişkin icra tutanağında bir kayda rastlanılmadığı gibi, aslı icra dosyasında bulunmayan itiraz dilekçesinin, UYAP ortamında verildiği görüldüğü, bu durumda itiraz tarihinin, dilekçenin UYAP'a kaydının yapıldığı tarih olduğunun kabulü gerektiğinden, itiraz, İİK'nun 62/1. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal süreden sonra olup, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesinin doğru olmadığı, o halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekeceği -
• 12. HD. 23.12.2014 T. 25222/31263


İhaleye ilişkin tutanaklarda ihalenin, "hangi taşınmaza ilişkin olduğu" nun ve "elektronik ortamda teklif verilip verilmediği" nin belirtilmediği , "icra dairesinin mührü" nün bulunmadığı ve İİK'nun 129/1. maddesi uyarınca taşınmazların tellal tarafından "üç defa bağırıldıktan sonra" en çok artırana ihale edildiğinin belirtilmediği anlaşıldığından ihalenin feshi gerektiği-
• 12. HD. 08.12.2014 T. 31155/29555


İİK.'nun 8. maddesi gereğince takip dosyalarından yapılan tebligat işlemlerine ilişkin tebligat evraklarının ve haciz tutanaklarının aksi sabit oluncaya kadar geçerli olacağı, SGK kayıtlarında S..'nin borçlu şirket çalışanı olduğuna ilişkin kayıt bulunmasa da, kayıt dışı çalıştırılan kişiye tebligat yapılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmadığından tebliğ evrakını kabul eden kişinin muhatabın fiilen çalışanı olup olmadığının tespit edilmesi gerekeceği, belirtilen 4 ayrı takip dosyasında gönderilen tebligat evraklarının S.'ye tebliğ edilmiş olması, kendisine verilen talimat doğrultusunda tebligatları aldığını beyan etmesi ve şikayete konu tebligatın borçlu şirket kaşesinin basılarak kabul edilmesi dikkate alındığında S.'ın borçlu şirketin fiilen çalışanı olduğunun kabulünün gerekeceği-
• 12. HD. 24.11.2014 T. 20108/28023


İhale tutanağında satışı yapan icra müdürünün imzasının olmaması halinde geçerli bir ihale tutanağı bulunmadığından ihalenin feshine karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 20.11.2014 T. 27764/27755


Üçüncü kişi dava konusu dorsenin rızası hilafına elinden çıktığını ispatlayamamış olduğundan, dorseyi teslim etmek veya hazır bulundurmak yada bulunduğu yeri bildirmekle yükümlü üçüncü kişinin,bu yükümlülüğünden imtina etmesi karşısında, ispat yükünün üçüncü kişiye ait olduğunun kabulü gerekeceği-
• 8. HD. 01.10.2014 T. 16495/17630


Borçlunun itiraz ettiğine ya da itiraz dilekçesi verdiğine dair İİK. mad. 8 anlamda bir "icra tutanağı" bulunmadığından, süresinde yapılmış itirazın varlığından bahsedilemeyeceği-
• 12. HD. 16.06.2014 T. 15938/17396


İcra ve iflâs dairelerinin tutanaklarının, hilafı sabit oluncaya kadar muteber olduğu, tutanağın içinde hukuki ilişki varsa ancak yazılı delille ispatlanabilirken, tutanaktaki maddi vakıaların her türlü delille (tanık v.s) ispatının mümkün olduğu- Borçlu tarafından yatırılan gider avansı kullanılarak ihalenin feshi isteminde bulunanın tanıklarının dinlenmesinden sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 05.06.2014 T. 14414/16460


Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanacağı, buna göre, itirazın, icra tutanağına geçirildiği tarihte yapılmış sayılacağı ve bu tutanakların aksinin ancak aynı nitelikte bir belge ile ispatlanabileceği-
• 12. HD. 14.04.2014 T. 8905/10756


Üçüncü şahsın, haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne itiraz edebileceği- İtiraz dilekçesinin tarihinin, icra müdürlüğünün bu işlemi tutanağa bağladığı tarih esas alınarak belirleneceği-Haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmediğinden üçüncü şahıs tazminata mahkum edilemeyeceği- İİK.nun 89/4. maddesi koşullarında açılan tazminat davalarının, genel hükümler dairesinde incelenip sonuçlandırılacağı, bu nedenle kendisini vekil ile temsil ettiren ve davasında haklı çıkan taraf lehine avukatlık ücret tarifesi uyarınca nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 07.04.2014 T. 7567/10068


İcra müdürlüğüne yapılan işlemlerde aslolan icra müdürlüğü kayıtları olup, bu kayıtlar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olacağı, takipte taraf olan belediyeye ait kayıtların uyuşmazlığın çözümünde esas alınamayacağı-
• 12. HD. 18.03.2014 T. 4837/7765


İhtiyati haciz tutanağındaki beyanın müzayaka altında verildiği anlaşıldığından davacıyı bağlamayacağı-
• 19. HD. 23.01.2014 T. 15581/1855


İcra tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu-
• 12. HD. 14.01.2014 T. 34188/305


İlan askı tutanağında “taşınmaz açık artırma ilanın bir suretinin adliye ilan panosuna asıldığı” açıkça belirtilmiş olduğundan bu tutağın aksinin fotoğraflarla veya tanık beyanlarıyla isbat edilemeyeceği-
• 12. HD. 01.07.2013 T. 17921/24458


Borçluya gönderilen ödeme emri tebligat parçası üzerindeki şerhte örnek 7 ödeme emri ile birlikte yenileme emrinin bulunduğu yazılı olması ve borçlu tarafından tebliğ zarfının üzerindeki kaydın aksi yazılı bir belge ile ispat edilememiş olması karşısında, tebligatın yapıldığı muhtarlıktan sorulmak sureti ile tebliğ zarfının içinde ödeme emrinin bulunmadığı sonucuna gidilemeyeceği-
• 12. HD. 18.04.2013 T. 5653/15058


İtiraz, icra tutanağına geçirildiği tarihte yapılmış kabul edilir ise de, havale edildiği tarihten bir gün sonra tutanağa geçirilmiş olduğu anlaşıldığından, itirazın belirtilen tarihte yapıldığı ve süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
• 12. HD. 19.03.2013 T. 296/10117


Davacı üçüncü kişi ve borçlu şirketler arasında ortakları arasındaki yakın akrabalık nedeni ile organik bağ bulunmakta olduğu, haciz sırasında borçlu şirket yetkilisi hazır bulunduğu ve davacıya ait bilgisayar kayıtlarında borçluya ait (ticari faaliyet alanı ile ilgili önemli) kayıt ve belgelerin bulunduğu tespit edilerek bu durum haciz tutanağına geçirildiği uyuşmazlıkta, İİK. mad. 97/a uyarınca, mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğundan ve üçüncü kişi iddiasını kanıtlamaya yönelik bir delil sunamadığından, mahcuzlarla ilgili faturalar ise borcun doğum tarihinden sonra düzenlenmiş olup istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli nitelikte olmadığından, davanın reddi gerektiği-
• 17. HD. 18.02.2013 T. 16503/1721


Şikayetçi, iflas tarihinden evvel taşınmazı işgal etmekte haklı bulunduğunu iflas tarihinden önce tapuya şerh verilmiş bir kira sözleşmesi ile ya da İİK. nun 135/2.maddesinde yazılı nitelikte iflas tarihinden önce yapılmış resmi bir belge ile ispatlayamadığına göre, mahkemece şikayetin reddi gerekeceği-
• . HGK. 26.12.2012 T. 12-516/1352


• 12. HD. 25.10.2011 T. 4275/20146


Aynı konuda genel mahkemede açılan menfi tespit davasının, icra takip hukukunun kendisine özgü şekli yapısı nedeniyle ve alacaklının alacağına biran önce kavuşmasını engelleyici niteliği dolayısıyla, görülmekte olan şikayet bakımından bekletici mesele olarak da kabul edilemeyeceği-
• . HGK. 12.12.2012 T. 12-515/1190


Olayda taşınmazlara ilişkin ihale tutanaklarında satışı yapan icra müdürünün ve tellalın imzası olmadığından taşınmazlar yönünden geçerli bir ihale tutanağından ve satıştan söz edilemeyeceği-
• 12. HD. 15.11.2012 T. 22204/33411


İstihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklının, geçici veya kesin aciz belgesi ibrazına mecbur olmaksızın "karsılık dava" olarak icra mahkemesinde tasarrufun iptal davası açabileceği- Üçüncü kişinin istihkak davası yönünden, dava konusu haczin takip talebi ve takip dayanağı çekte gösterilen, borçlunun ticaret sicilde kayıtlı olduğu ve bir süre ticari faaliyetini sürdürdüğü adreste yapılması, borcun doğumu ve takip tarihine çok yakın bir tarihte borçlunun adresini nakletmesi, bu tarihten çok kısa bir süre sonra üçüncü kişinin aynı yerde ticari faaliyete başlaması, haciz tutanağı içeriğine göre, haczin borçlunun eski çalışanları huzurunda yapılıp, borçlu etiketini/amblemlerini taşıyan koliler ve borçluya ait evraklar bulunması, üçüncü kişinin bilgisayarında borçluya ait kayıtlara ulaşılması, borçlu ile üçüncü kişinin aynı iş kolunda, yakın tarihlerde ve aynı adreslerde faaliyette bulunmaları, daha önce aynı borçluya ait olan işyerlerinin birleştirilerek (işyeri kapı numaraları farklı görünse de) ticari faaliyete devam edilmiş olması karşısında, İİK.nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olup olmadığı, borçlu ile üçüncü kişi arasında alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler ve devirler yapılıp yapılmadığı, muvazaa yoksa bile borcun doğumundan sonra yapılan bu nitelikteki devirlerin İİK.nun 44.ve B.K.nun 179.maddeleri gereğince alacaklının haklarını etkilemeyeceği, üçüncü kişinin ibraz ettiği, borcun doğumuna çok yakın ve takipten sonraya ilişkin belgelerin (vergi kaydı, bayilik sözleşmesi, kira sözleşmesi, faturalar vs.) her zaman temini ve düzenlenmesi mümkün nitelikteki belgelerden olup, yasal mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olup olmadığı mahkemece etraflıca tartışılıp değerlendirilmeden, üçüncü kişinin istihkak davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu-
• 17. HD. 01.10.2012 T. 3410/10286


Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde bu takdir hakkının duruşma yapılarak kullanılmasının kanunun amacına uygun düşeceği-
• 23. HD. 31.10.2012 T. 5706/6300


• 23. HD. 31.10.2012 T. 5708/6296


• 23. HD. 31.10.2012 T. 4853/6298


• 23. HD. 08.10.2012 T. 4583/5803


• 23. HD. 28.09.2012 T. 2286/5584


İstihkak davası sonucunda davanın kabulüne karar verilmesi halinde “haczin kaldırılması” şeklinde hüküm kurulması gerekirken “mülkiyetin …….’ya ait olduğunu tesbitine” yönelik karar verilemeyeceği-
• 17. HD. 18.02.2013 T. 16365/1719


• 17. HD. 04.02.2013 T. 4688/971


• 17. HD. 17.09.2012 T. 7579/9429


• 17. HD. 17.09.2012 T. 6570/9425


• 17. HD. 26.06.2012 T. 5142/8186


• 17. HD. 12.06.2012 T. 10688/7742


• 17. HD. 09.04.2012 T. 2330/4236


• 17. HD. 09.04.2012 T. 1905/4237


• 17. HD. 02.04.2012 T. 664/3888


• 17. HD. 16.01.2012 T. 9518/21


• 17. HD. 22.12.2011 T. 8335/12773


• 17. HD. 20.12.2011 T. 10156/12564


• 17. HD. 19.12.2011 T. 9179/12438


• 17. HD. 03.11.2011 T. 9159/10306


• 17. HD. 04.10.2011 T. 3558/8690


• 17. HD. 03.10.2011 T. 4586/8503


• 17. HD. 14.07.2011 T. 11001/7516


• 17. HD. 04.07.2011 T. 4947/7003


• 17. HD. 16.06.2011 T. 6958/6283


• 17. HD. 06.06.2011 T. 11899/5724


• 17. HD. 17.03.2011 T. 149/2354


• 17. HD. 02.12.2010 T. 8674/10460


İhalenin feshi talebi şikayet olup, şikayet dava niteliğinde bulunmadığından icra mahkemesindeki şikayete müdahalede bulunulması mümkün olmadığından bir başka dosya alacaklısının müdahale talebinde bulunarak ileri sürdüğü fesih sebeplerinin incelenemeyeceği-
• 12. HD. 25.04.2012 T. 375/14176
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj