İcra ve İflas Hukukunda Borca İtiraz


İtiraz ve Şikayet, Menfi Tespit, İstirdat davaları, İtirazın Kaldırılması ve İtirazın İptali davaları, İlamlı, İlamsız Takip, İcra Takibi Hakkında Temel Bilgiler, Takibin Kesinleşmesi, Taahhüdü İhlal vb.
Cevapla
Kullanıcı avatarı
Hepsihukuk
Mesaj Panosu Yöneticisi
Mesajlar: 2291
Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
İletişim:

İtirazın iptali davasının, dava şartı arabuluculuk kapsamına girmediği-
• Sakarya BAM 7. HD. 17.06.2020 T. 808/670


İcra takibinin kesinleşmesinden önceki dönemde, mirasın reddedilmiş olduğu hususu maddi hukuka dayalı bir borca itiraz sebebi olup; olayda borçlu tarafından, takibin kesinleşmesinden önce, TMK'nın 606. maddesine göre alınan mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğine ilişkin sulh hukuk mahkemesi kararını, ödeme emri tebliğinden itibaren, yasal yedi günlük sürede icra dairesine bildirilmediği, bu durumda; takibin kesinleşmesinden sonra mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının icra dairesine sunularak hacizlerin kaldırılmasının istenemeyeceği, buna göre; Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
• . HGK. 10.03.2020 T. 748/282


Dava konusu asıl alacak miktarı likit ve belirli olmasına rağmen, faturalarda belirtilen faiz oranları ile takip talebinde yer alan faiz oranlarının farklı olması halinde, işlemiş faiz alacağının likit olduğundan söz edilemeyeceği ve bu durumda icra inkâr tazminatının asıl alacak ile faiz oranının toplanması suretiyle belirlenemeyeceği- Takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunmayan (6352 s. K. mad. 1. ile 02.07.2012 tarihinde eklenen) “Bu kanunda öngörülen icra inkâr tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde takip talebi veya davadaki talep esas alınır” hükmünün (İİK. mad. 67/4) eldeki davaya uygulanamayacağı-
• . HGK. 06.02.2020 T. 3-957/99


12. HD. 14.11.2019 T. E: 2018/13094, K: 16508-
• 12. HD. 14.11.2019 T. 13094/16508


Alacaklı tarafça başlatılan ilamsız takipte borçlu yetki itirazında bulunmuş olup dosya yetkili icra dairesine gönderilmiş olmakla, yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emrinin borçluya yeniden itiraz hakkı vereceği, borçlunun yetkisiz icra dairesinde yaptığı borca kısmi itiraz yetkili icra dairesinde başlatılan takip yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmayıp yetkili icra müdürlüğünce süresinde yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğinden bir başka deyişle takip kesinleşmediğinden yetkisiz icra müdürlüğüne ödenen meblağın alacaklıya ödenmesinin mümkün olmadığı-
• 12. HD. 05.11.2019 T. 12534/15979


Davalı borçlunun ticari defterlerinin, kapanış tasdiki olmaması nedeniyle lehe delil olamazsa da, kendi defterinde kayıtlı borç bakımından aleyhine delil olacağı- 6762 s. TTK. mad. 84 uyarınca hiçbir tacir kendi defterine aleyhe kayıt düşemeyeceğinden, faturaların davalı defterinde kayıtlı olmasının faturalar içeriğindeki malın davalıya teslim edildiğine karine oluşturacağı- Faturalar içeriği emtianın teslim edilmediğini, faturaların usulsüz olduğunu davalı ispatlaması gerektiği- Dava konusu olmayan faturalara dayalı olarak tek taraflı alınmış tespit raporlarına, yine tarafları ve dava konusu farklı olan, yargılama aşamasında da bu yön gözetilerek bekletici mesele yapılmasından vazgeçilen dava dosyasındaki raporlara dayanılarak eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile hüküm kurulamayacağı- Mahkemece öncelikle fatura içeriğindeki emtiaların teslim edilmediği ve faturaların usulsüz olduğu yönündeki iddiaya konu savunmanın davalı tarafça ispatlanması gerektiği gözetilip karar verilmesi gerektiği-
• . HGK. 14.05.2019 T. 19-823/553


Davalı tarafın takip konusu senetteki imzaya itirazı nedeniyle mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında takip dayanağı senedin düzenlenme tarihi bulunmuyorsa senedin ödeme tarihinden sonrası tarihli mukayese imzalı belgelerin dikkate alınarak imza incelemesi yapılmasının hatalı olduğu-
• 19. HD. 19.03.2019 T. 392/1812


Takip dosyasında şirkete ödeme emri tebligatı çıkartılmamış olup, tebligat yapılmadan ve takip kesinleştirilmeden alacaklının haciz talebinin kabulü ile borçlunun hak edişlerinin haczi için haciz ihbarnamesi çıkartılmasının usulsüz olduğu, şirketi, asıl borçlunun tebligatları almaya yetkili temsilcisi olsaydı da, süresinde borca itiraz etmiş olduğundan takip duracağı, bu durumda da borçlu aleyhine haciz uygulanması usulsüz olacağı-
• 12. HD. 24.01.2019 T. 9138/1023


İtirazın iptali davalarında icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazların da öncelikle incelenmesi gerektiği- Başlangıçta icra takibini yetkisiz icra dairesinde başlatan davasının daha sonra davalının yetki itirazı üzerine takibini 5521 s. K. mad. 5'de öngörülen ve işçi lehine konulan yetki kuralı kapsamında işin yapıldığı yerin bağlı olduğu ve bu nedenle yetkili olan icra dairelerine naklettiği, yetkili icra dairesince davalıya yeni ödeme emri gönderildiği anlaşıldığından, mahkemece itirazın iptali davasının esası hakkında karar verilmesi gerektiği- "İcra takibinde icra dairesinin yetkisine ilişkin itiraz hakkında karar verilmeden icra dosyasının yetkili icra dairelerine gönderilmesinin mümkün bulunmadığı, icra dairelerinin yetkisinin kamu düzeninden olmadığı, bu nedenle davacının davalı derneğin yetki itirazını kabul etmesi hâlinde, icra dosyasının ancak yetkili gösterilen icra dairelerine gönderilmesini talep edebileceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
• . HGK. 13.12.2018 T. 22-2933/1927


Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde icra müdürü borçluya İİK mad.60/1 uyarınca göre örnek 7 ödeme emri göndermesi gerekirken sehven örnek 4-5 icra emri gönderilmiş olup takip talebine aykırı olarak gönderilen icra emrinin süreye tabi olmadan şikayet yolu ile iptal edilebileceği- İlamsız icra takibinde borçluya gönderilen icra emri ile takibin kesinleşmeyeceği-
• 12. HD. 03.07.2018 T. 2997/7203


İcra emrinin dayanağı olan yerel mahkemenin itirazın iptali konulu ilamda tarafların alacaklı anonim şirket ile H. Bina Yöneticiliği olduğu, aleyhlerine icra emri gönderilen şikayetçi borçluların anılan davada taraf sıfatına sahip olmadıkları, haliyle aleyhlerine icra emri gönderilip takip yapılamayacağı- Alacaklının, anılan takipte yer almayan, ancak itirazın iptaline ilişkin ilamda hüküm altına alınmış olan tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti alacaklarının tahsili için ayrı icra emri gönderebileceği açıksa da, somut olayda; anılan icra emrine takip asıl alacağı ve işlemiş faizin de eklendiği görüldüğünden, icra emrinin bu haliyle de usule aykırı düzenlendiği-
• 12. HD. 10.05.2018 T. 31121/4721


Mahkemece, alacaklının, itirazın kaldırılmasına karar verilmesinden sonra, anılan ilamı takip dosyasına sunarak, takibin devamına karar verilen kısım açısından takibe devam edilmesini istemesinin mümkün olduğu fakat bu durumun ancak anılan takipte yer almayan ancak itirazın kaldırılmasına ilişkin ilamda hüküm altına alınmış olan tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücreti alacaklarının tahsili için ayrı icra emri gönderilmesi ile gerçekleşebileceği ilkesi gözetilmek suretiyle, şikayetin kısmen kabulü ile itirazın kaldırılması davasında hükmolunan alacak kalemlerinin dışındakiler yönünden anılan icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 10.05.2018 T. 8664/4722


Ödeme emrine "itiraz tarihi"nin, itiraz dilekçesinin "icra tutanağına geçirildiği tarih" olduğu-İcra memuru tarafından havale edilen itiraz dilekçesinin, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük süre geçirildikten sonra icra tutanağına kaydedildiği ve bundan bir gün sonra da UYAP sistemine kaydının yapıldığı anlaşıldığından, borçlular tarafından, yasal yedi günlük süre içinde yapılmış bir itirazın varlığından söz edilemeyeceği ve icra müdürlüğünün "takibin durdurulması" yönündeki kararının yasaya uygun olmadığı-
• 12. HD. 15.02.2018 T. 1178/1392


Takip dosyasına yapılan itirazda imzanın bizzat icra müdürü huzurda atılmasının zorunlu olmadığı, itiraz dilekçesinin posta yoluyla da gönderilebileceği-
• 12. HD. 15.02.2018 T. 26534/1367


İtiraz ile duran takibin 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 13. ve 138. maddeleri uyarınca yapılan takiplerden olduğu gerekçesiyle satış işlemleri yönünden takibin durdurulmasına, diğer takip işlemleri yönünden takibin devamına dair icra müdürlüğünce verilen kararın iptaline ilişkin şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
• 12. HD. 13.02.2018 T. 27855/1258


Yetkili icra dairesinin açıkça belirtilmediği yetki itirazlarının dikkate alınamayacağı-
• 12. HD. 13.02.2018 T. 27875/1253


Takip dosyasında mevcut borçluya gönderilen ve tebliğ edilen ödeme emri tebligat mazbatasında tebliğ tarihinin belirtilmediği anlaşıldığından, öncelikle itirazın süresinde olup olmadığının tespiti için ödeme emri tebliğ tarihinin ilgili posta müdürlüğünden sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 08.02.2018 T. 28187/991


"Borcunun bulunmadığı ve yediemin ücreti için müstakil takip yapılamayacağı"na ilişkin başvurunun borca itiraz niteliğinde olduğu ve genel haciz yolu ile başlatılan takipte ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinde bildirilmesi gerektiği-
• 12. HD. 07.02.2018 T. 27804/894


Borçlunun, genel haciz yolu ile başlatılan takip talebinde istenen işlemiş faiz miktarına itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu ve bu itirazın icra dairesine bildirmesi gerektiği- Borçlunun borca itirazlarını icra dairesi ile birlikte ayrıca icra mahkemesine de bildirmesinin fuzuli bir başvurudan ibaret olup hukuki sonuç doğurmayacağı-
• 12. HD. 22.01.2018 T. 27177/471


İtirazın iptali üzerine, icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edilmesinin zorunlu olduğu, ayrıca borçluya icra emri düzenlenip gönderilemeyeceği- İlamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının ise aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya icra emri tebliğ edilmesi gerektiği- İcra inkar tazminatına itirazın iptali davası karar tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, takip tarihinden itirazın iptaline dair mahkeme karar tarihine kadar faiz işletilmesinin hatalı olduğu, belirtilen döneme dair işletilen faiz tutarı yönünden de şikayetin kısmen kabulü ile anılan kalemler yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 22.01.2018 T. 26795/390


HMK. mad. 33 uyarınca, hukuki tavsif hakim tarafından yapılsa da, yapılan başvurunun "tebligat usulsüzlüğü" şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; hakim, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceğinden, takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği-
• 12. HD. 18.01.2018 T. 26101/349


Borçlunun, yasal yedi günlük süre dolmadan itiraz dilekçesini icra dairesine havale ettirmek suretiyle teslim etmesi ve dilekçenin dosyaya konulduğu hususunda icra tutanağının düzenlenmesini istemesi gerektiği- İtirazın, icra tutanağına geçirildiği tarihte yapılmış sayılacağı, bu tutanakların aksi ancak aynı nitelikte bir belge ile ispatlanabileceği- İcra Dairesince 14.01.2014 tarihli karar ile borçluların itiraz dilekçelerinin 08/04/2013 tarihli oldukları belirtilerek tutanağa geçirilmişse de, 14.01.2014 tarihli karar ile borçluların itiraz dilekçelerinin 08.04.2013 tarihli olduğu konusunu destekleyecek hiçbir delil ve emareye dosyada rastlanmamış olup, mahkemece icra dairesi tarafından tutulan tutanak esas kabul edilerek şikâyetin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
• . HGK. 22.11.2017 T. 12-1152/1405


İtirazın iptali davasının, icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçladığı- Takip tarihi ile dava tarihi arasında ödeme mevcut ise, bu ödemeler yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, sadece ödeme tarihlerine kadar talep varsa takip tarihinden itibaren temerrüt faizi verilebileceği- Davadan sonra yapılan ödemeler infazda dikkate alınacağından, bunların alacaktan mahsubunun mümkün olmadığı-
• 19. HD. 25.10.2017 T. 1625/7252


Kira sözleşmesinin İİK mad. 68'de sayılan belge niteliğinde olduğundan davalı artık, sadece kira borcunun ödendiğini veya ödenmeme sebebini İİK mad. 66'da sayılı yazılı belge ile ispat etmek durumunda olduğu, dayanak yazılı kira sözleşmesinde kiralananın sağlam, tam ve kullanılmaya elverişli bulunduğu da belirtilmiş olmasına göre Mahkemece İİK mad. 68'de belirtilen belge niteliğindeki dayanak sözleşme hükümleri esas alınarak işin esasının incelenerek bir karar verilmesi gerektiği-
• 8. HD. 19.06.2017 T. 3563/9217


Alacaklının yapmış olduğu takibe karşı borçlu süresinde ve usule uygun olarak itiraz etmiş olmakla İİK'nun 66. maddesi gereğince anılan takip duracağından, durma kararı sonrası itirazın iptali veya itirazın kaldırılmasına karar verilmeden takip dosyasında hiçbir işlem yapılamayacağı, o halde; itirazla duran takipte borçluya yenileme emri de gönderilemeyeceğinden mahkemece şikayetin kabulü ile yenileme emrinin iptaline karar vermek gerekeceği-
• 12. HD. 04.05.2017 T. 15463/7221


İcra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce, borçlu tarafından ödeme yapılması halinde, yapılan bu ödeme düşüldükten sonra kalan miktar üzerinden dava açılması gerektiği- Takipten sonra, ancak dava açılmadan önce yapılmış olan ödeme yönünden dava açılmasında davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı-
• . HGK. 03.05.2017 T. 11-80/889


Takibe süresi içinde itiraz edilmemişse alacaklının haciz isteme yetkisini kullanabileceği- Kendisine bir dilekçe sunulan icra memurunun, bu dilekçeyi havale ederek icra dosyasına koyması ve icra tutanağına da bu durumu kaydetmesi gerektiği- Şikâyetçi-borçlu belediyenin ödeme emrinin tebliği üzerine yasal yedi günlük süre dolmadan, itiraz dilekçesini icra dairesine havale ettirmek suretiyle teslim etmek ve dilekçenin dosyaya konulduğu hususunda icra tutanağının düzenlenmesini istemesi gerektiği-D.çenin havale ettirildiği tarih ile dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih yasal yedi günlük süreden sonra olduğundan, bu haliyle süresinde yapılmayan itirazın geçersiz olduğu ve icra dairesince takibin kesinleştirilmesinde ve haciz işleminin yapılmasında yasaya aykırı yön bulunmadığı-Şikâyetçi-borçlu Belediye Başkanlığının taraf olduğu takibe ilişkin belgeleri zimmet defteriyle teslim etmesinin mümkün olmadığı- İcra dairesince belediyelerden istenen çeşitli kayıtların, taşınmaza ait imar durumlarının, vb. zimmet defteri ile teslimi mümkün ise de, Belediyenin taraf olduğu dosyaya ilişkin itiraz dilekçesinin bu usulle icra dairesine sunulmuş olmasının, işlemin (itirazın) usulüne uygun olduğunu göstermeyeceği- Ödeme emrine itiraz tarihinin belirlenmesinde zimmet defterindeki teslim tarihinin esas alınamayacağı-
• . HGK. 05.04.2017 T. 12-279/635


İtirazın iptali kararı bozulmakla İİK'nun 40. maddesi uyarınca takip olduğu yerde duracağından ve takibin durması gereken bu dönemde takip işlemi yapılamayacağından, mahkemece itirazın iptali yolunda yeni bir hüküm verilinceye kadar haciz yapılamayacağı, aksinin kabulünün İİK'nun 66. maddesine aykırı bir durum yaratacağı-
• 12. HD. 16.03.2017 T. 11977/4018


Kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin davada, davacı banka alacağın tahsili için icra takibi başlatmış, bu dosyada davalı kısmi itirazda bulunmuş olup, icra dosyasında itiraz edilmeyen kısım yönünden takip kesinleştiğinden mahkemece, bilirkişi raporunda tespit edilen alacak miktarından, icra takibinde kesinleşen kısım indirildikten sonra bu davaya konu itiraza uğrayan alacak yönünden karar verilmesi gerektiği-
• 19. HD. 20.02.2017 T. 6847/1241


İtiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğe gönderilmediğinden, itirazın kaldırılması isteminin süresinde olduğunun kabulü gerektiği-
• 12. HD. 19.12.2016 T. 7807/25522


Fon alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin olarak getirilen "borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz" şeklindeki istisnai düzenlemeden varlık yönetim şirketleri yararlanamayacağı- Borçluların icra dairesine yaptıkları itirazlarının ödeme emri tebliğ tarihleri itibariyle yasal yedi günlük süresi içerisinde yapıldığının saptanması halinde ise, borçlular hakkındaki takibin İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce durdurulmasına ve böyle bir durumda hacizler de takip kesinleşmeden konulmuş olacağından, İİK'nun 78. maddesi hükmüne göre geçersiz sayılan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 22.11.2016 T. 18111/24038


Mahkemece, borçlu tarafından süresi içinde takibe itiraz edildiği için takibin durması gerekeceğinden, icra müdürlüğünün takibin devamı yönündeki karar ve işleminin iptali ile borçlu aleyhine yapılan işlemlerin ve borçlunun malları üzerine konan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 14.11.2016 T. 15542/23460


Mahkemece, borçlu adına İİK'nın 62 ve 66. maddeleri gereğince usulüne uygun olarak yapılmış bir itirazın bulunmadığı gözetilerek, alacaklının şikayetinin kabulü ile borçlu hakkındaki takibin devamına karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 16.06.2016 T. 3179/17157


İtiraz dilekçesinin üzerinde yazılı tarihin itiraz tarihi olarak kabulüne imkan bulunmadığı; itiraza esas olan tarihin anılan dilekçenin icra tutanağına geçirilip UYAP sistemine işlendiği tarih olduğu-
• 12. HD. 08.06.2016 T. 12319/16224


İtirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkin davada, davacının süresinde itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunulduğuna göre, mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmeden tahliyeye karar vermesinin isabetli olmayacağı-
• 6. HD. 17.05.2016 T. 11531/3999


19.10.2005 tarih ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 138/4. maddesinde “Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz" hükmüne yer verildiği, fon alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin olarak getirilen bu istisnai düzenlemeden anılan Kanun'un 143. maddesinde belirtilen varlık yönetim şirketlerinin yararlanamayacağı-
• 12. HD. 03.05.2016 T. 7900/13014


• 12. HD. 22.02.2016 T. 28619/4680


Takibin şekline göre İİK'nun 62. maddesi uyarınca her türlü itirazın icra dairesine bildirilmesi zorunlu olup borçlunun icra mahkemesine başvurmasının hukuki bir sonuç doğurmayacağı-
• 12. HD. 03.05.2016 T. 168/12917


İtirazın iptali ilamında hüküm altına alınan inkar tazminatı ve yargılama giderlerinin talep edilebilmesi için, bu alacak kalemleri yönünden icra emri düzenlenip borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 21.04.2016 T. 33868/11849


Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibinin olduğu yerde duracağı, alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m.68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.67) sunması gerekeceği- İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerektiği, itirazın iptali ilamı doğrultusunda icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edileceği ve borçluya icra emri tebliğinin gerekmediği, ancak ilamda hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya icra emri tebliğ edilmesi gerektiği-
• 12. HD. 30.03.2016 T. 32262/9356


Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibinin olduğu yerde duracağı, alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.67) sunması gerekeceği- Alacaklının itirazın iptaline karar verilmesinden sonra anılan ilamı takip dosyasına sunarak takibin devamına karar verilen kısım açısından takibe devam edilmesini istemesi mümkün olup, icra müdürlüğünce tesis edilen dosya kapak hesabına dair işlemin mahkeme kararı ile takibin devamına karar verilen takip alacağını aşan miktar yönünden iptali ile haczin bu miktar yönünden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 30.03.2016 T. 32650/9344


Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, İİK'nun 62. maddesine göre yapılan itirazın İİK'nun 66. maddesi gereğince takibi durduracağı- Fon alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin olarak getirilen istisnai düzenlemeden varlık yönetim şirketlerinin yararlanamayacağı-
• 12. HD. 22.03.2016 T. 33005/8364


İtirazın iptali ilamının, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilam olduğu, itirazın iptali davasını kazanan alacaklının, ilamsız icra takibine devam edilmesini (haciz, satış, paranın ödenmesini) isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesinin gerekmediği- İtirazın iptali kararını temyiz eden borçlunun, Yargıtay'dan icranın durdurulmasına karar verilmesini isteyebileceği- Yerel mahkemece reddedilen itirazın iptali davasının Yargıtayca bozulması üzerince, yeniden yapılan yargılamada mahkemece davanın kabulüne karar verildiğinden, alacaklının bu karar ile icra müdürlüğüne başvurarak takibin yenilenmesini ve borçluya güncel borç muhtırası çıkartılmasını talep edebileceği-
• 12. HD. 21.03.2016 T. 32792/8215


Genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın süresi içinde icra dairesine bildirilmesinin zorunlu olduğu, borçlunun, borca itiraz niteliğindeki mükerrer takip yapıldığına ilişkin itirazını da 7 gün içinde icra dairesine bildirmesi gerekmekte olup, icra dairesi yerine icra mahkemesine başvurmasının hukuki bir sonuç doğurmayacağı-
• 12. HD. 16.03.2016 T. 4034/7744


5411 s. Bankacılık Kanunu’nun 138/4. ("Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde, borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz.") maddesindeki istisna düzenlemeden, anılan Kanunun 143. maddesinde belirtilen varlık yönetim şirketleri yararlanamayacağı-
• 12. HD. 22.02.2016 T. 27963/4654


"Alacaklı tarafından talep edilen itirazın kaldırılması hakkında karar verilmemiş olduğu tespit edildiğinden, gerekli yargılama yapılarak İİK'nun 68. maddesi kapsamında itirazın kaldırılması talebinin değerlenedirilmesi" gerektiğine değinen bozma ilamına uyulduğu halde, borçlunun itirazında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği dikkate alındığında, öncelikle incelenmesi gereken yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında inceleme yapılmadan ve bu konuda karar verilmeden, doğrudan borca itirazın kaldırılması istemi incelenerek karar verilmesinin hatalı olduğu- Mahkemece alacaklının, yetki itirazının kaldırılması talebi hakkında karar verilerek şayet borçlunun yetki itirazı yerinde ise alacaklının isteminin reddine; aksi halde yetki itirazı kaldırıldıktan sonra borca itirazın incelenmesine geçilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 26.01.2016 T. 25726/2100


İİK'nun 66.maddesi uyarınca icra takibinin olduğu yerde duracağı, alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m.68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.68) sunması gerekeceği, buna göre itirazın iptali ilamının itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilam olduğu, bu nedenle eda hükmü içeren kısımları dışında ayrı bir takibe konu edilemeyeceği- İtirazın iptali ilamı uyarınca iptal edilen meblağ dikkate alınarak, ilamda hükmedilen %40 inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama gideri ve borçlu tarafından yapılan ödemeler de esas alınmak suretiyle alacak miktarının belirlenmesi ile icra müdürlüğünün dosya hesabı denetlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 19.01.2016 T. 24694/1343


İtirazın iptali ilamında, takip talebindeki alacaktan fazlasına hükmedilmesi halinde, takip talebinde istenen miktarı aşan kısım yönünden alacaklının ayrıca dava veya takip yapma hakkının olacağı- İtirazın iptaline ilişkin ilamda, zaten takipte istenen alacak kalemlerinden daha fazlası üzerinden itiraz iptal edilmiş olduğuna göre, takipte talep edilen toplam alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilmesi yönünden itirazın iptaline karar verildiğinin kabulü gerektiği- Mahkemece, takip talebinde istenen alacak miktarı ve faiz oranı ile itirazın iptalinde hükmedilen %40 inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama gideri de esas alınarak, alacak miktarının belirlenmesi ile icra müdürlüğü dosya kapak hesabının denetlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 19.01.2016 T. 24692/1345


• 12. HD. 19.01.2016 T. 24696/1342


Banka şubesinin, bankadan bir diğer anlatımla banka genel müdürlüğünden ayrı bir tüzel kişiliği bulunmadığı, onun bağımlı bir parçası olduğu- Borçlu banka genel müdürlüğü olup, ayrıca banka şubesinin borçlu gösterilmesi ve ona ödeme emri tebliğ edilmesinin, genel müdürlükten bağımsız olarak onu borçlu durumuna getirmeyeceği, borçlu tarafından İİK.'nun 62. maddesinde öngörülen yasal sürede borca itiraz edilmiş olmakla, takibin durdurulmasına dair memurluk kararının isabetli olduğu- İtiraz dilekçesindeki ibarenin "sonradan eklendiği" ve itirazın geçersiz olduğuna dair iddiayı inceleme görevinin icra mahkemesine ait olduğu-
• 12. HD. 19.01.2016 T. 23072/1217


İİK.nun 66.maddesi uyarınca icra takibinin olduğu yerde duracağı, alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m.68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.68) sunması gerekeceği, buna göre itirazın iptali ilamının itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilam olduğu, bu nedenle eda hükmü içeren kısımları dışında ayrı bir takibe konu edilemeyeceği- İtirazın iptaline ilişkin ilamda, zaten takipte istenen alacak kalemlerinden daha fazlası üzerinden itiraz iptal edilmiş olduğuna göre, takipte talep edilen toplam alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz işletilmesi yönünden itirazın iptaline karar verildiğinin kabulü gerektiği ve bu durumda, mahkemece, takip talebinde istenen alacak miktarı ve faiz oranı ile itirazın iptalinde hükmedilen %40 inkar tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama gideri de esas alınarak, alacak miktarının belirlenmesi ile icra müdürlüğünün dosya kapak hesabının denetlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 19.01.2016 T. 24701/1339


Alacaklının, itirazla duran kısım için takibe devam edebilmesi için icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep etmesinin veya genel mahkemede itirazın iptali davası açmasının gerektiği-
• 12. HD. 15.12.2015 T. 21047/31776


Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından yapılan itirazların satış dışında takip işlemlerini durdurmayacağı-
• 12. HD. 11.12.2015 T. 21671/31374


5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 138/4. maddesinde yer alan "Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz" hükmünün, alacaklı banka yönünden 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacaklarının tahsiline ilişkin yapılacak icra takiplerinde uygulanabileceği-
• 12. HD. 11.12.2015 T. 21651/31385


19.10.2005 tarih ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 138/4. maddesinde; “Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde, borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz" hükmüne yer verildiği, fon alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin olarak getirilen bu istisnai düzenlemeden, anılan Kanun'un 143. maddesinde belirtilen varlık yönetim şirketlerinin yararlanamayacağı, bu nedenle olaya 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 138/4. maddesinin uygulanması yerinde olmayıp, borçlunun takibe karşı yasal süresi içerisinde yaptığı itirazın dikkate alınarak buna göre işlem tesisi gerektiği-
• 12. HD. 26.11.2015 T. 33973/29581


19.10.2005 tarih ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 138/4. maddesinde; “Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde, borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz" hükmüne yer verildiği, fon alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin olarak getirilen bu istisnai düzenlemeden, anılan Kanun'un 143. maddesinde belirtilen varlık yönetim şirketlerinin yararlanamayacağı-
• 12. HD. 26.11.2015 T. 7763/29582


Yasal düzenlemeler gereğince, ülkemizin ve Almanya'nın Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi'nin tarafı olduğu, yabancı devlet makamlarınca düzenlenen şikayete konu vekaletnamenin Türkiye'de kullanılabilmesi için Türk makamlarının onayına gerek olmadığı, icra müdürlüğünce borçlu vekiline gönderilmesine karar verilen muhtıra tebliğ edilmeden önce apostil şerhli vekaletnamenin alacaklı vekilince takip dosyasına sunulduğu anlaşıldığından, şikayetin tümden reddi gerektiği-
• 12. HD. 10.11.2015 T. 14276/27632


Asıl borçlu şirket hakkındaki takip devam etmemesine rağmen, ipotek veren üçüncü kişiye karşı takibin yürütülmesi ve ipotekli taşınmazın satış işleminin yapılmasının İİK. mad. 149/b uyarınca mümkün olmadığı- Asıl borçlu şirket ve ipotekli taşınmaz maliki üçüncü kişi arasında bulunan zorunlu takip arkadaşlığı nedeniyle, takip üçüncü kişiye karşı kesinleşmiş olsa bile, asıl borçluya karşı kesinleşmedikçe, ipotekli taşınmazın satışının istenemeyeceği-
• 12. HD. 02.11.2015 T. 21161/26266


Ödeme emri tebliğ edilen borçlu, 7 günlük yasal süre içerisinde borca itiraz ettiğinden, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi ve takibin durdurulması gerektiği
• 12. HD. 17.09.2015 T. 8889/21665


Borçlunun icra dosyasına vermiş olduğu itiraz dilekçesinde borca itiraz bulunmadığından icra müdürlüğünce takibin durdurulması işleminin kaldırılmasını talep ettiği başvurunun itirazın kaldırılması talebi olarak değerlendirilerek sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-
• 12. HD. 17.09.2015 T. 9991/21734


Borçlunun, ödeme emrinin tebliği üzerine 7 gün içinde yaptığı itirazın takibi durduracağı, alacaklının, itirazın iptali ya da itirazın kaldırılması için başvuru süresi itirazın tebliğinden itibaren işlemeye başlayacağından bu süreçte takibin durmaya devam edeceği-
• 12. HD. 15.09.2015 T. 10052/21175


Alacaklı banka tarafından takibe konu yapılan kredi sözleşmesinde borçlunun kefaletinin bulunmadığı, bu nedenle bu borçlunun daha sonra yapılan kredi sözleşmesinde herhangi bir kefilliği söz konusu olmadığından sorumluluğunun olmadığı, ilk kefalet sözleşmesinde, daha sonra yapılacak olan borçlanmalara ilişkin atıf bulunmasının kefalet miktarı belirtilmediği için geçerli olmadığı-
• 12. HD. 08.09.2015 T. 8955/20045


İcra dairesinin yetkisine itiraz da borca itiraz niteliğinde olup, yetki itirazı üzerine, takibin, anılan yasa hükmü uyarınca duracağı, yetki itirazı kaldırılmadığı sürece takibe devam etme olanağının olmadığı-
• 12. HD. 30.06.2015 T. 7948/18658


Genel haciz yoluyla takipte, İİK.nun 62. maddesi uyarınca borçlunun 7 günlük sürede itiraz etmesi halinde aynı Kanun'un 66. maddesi gereğince takibin duracağı-
• 12. HD. 16.06.2015 T. 13174/16701


Alacaklı takipte kesinleşen kısım üzerinden yasal faiz talebi ile birlikte takibe devam edebileceğinden itirazın iptali davası açmadan borçlu idareye muhtıra gönderilemeyeceği gerekçesiyle muhtıranın iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
• 12. HD. 05.05.2015 T. 2226/12458


Borcun kabulünden feragat olmayacağı; borcun kısmının açıkça kabul edilmesi halinde bu miktar üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerektiği-
• 12. HD. 13.04.2015 T. 91/9610


Oran göstermeksizin faize oranına yapılan itirazın; yasal faiz oranını aşan miktar için yapıldığının kabul edilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 02.04.2015 T. 32708/8240


Müddeti içinde yapılan itirazın takibi durduracağı; itirazın durdurulması için icra müdürü tarafından bir karar alınmasına gerek olmadığı gibi, aksine alınan kararın da sonuç doğurmayacağı- İtiraz kaldırılmadan tahliyeye karar verilemeyeceğinden, öncelikle bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
• 6. HD. 01.04.2015 T. 2936/3244


Bankacılık Kanunu’nun 138/4. maddesinde; “Fonun alacaklı olduğu ve İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde, borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz" hükmüne yer verildiği fakat bu istisnai düzenlemeden, anılan Kanunun 143. maddesinde belirtilen varlık yönetim şirketleri yararlanamayacağı-
• 12. HD. 10.03.2015 T. 3556/5276


İcra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin kararı bildirici nitelikte olup, borçlu tarafından süresinde icra dairesine yapılan itirazla birlikte takip, kanun hükmü gereğince kendiliğinden duracağı ve duran takibe devam edilebilmesinin, alacaklı tarafından borçlunun itirazının hükümden düşürülmesine bağlı olduğu-
• 12. HD. 26.01.2015 T. 28681/1793


Fon alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin olarak Bankacılık Kan. 138/4'de yer alan "borçluların itirazlarının satış dışındaki takip işlemlerini durdrumayacağı"na dair istisnai düzenlemeden varlık yönetim şirketleri yararlanamayacağı-
• 12. HD. 21.01.2015 T. 27520/1342


• 12. HD. 21.01.2015 T. 27648/1383


Alacaklının fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak üzere borçlu vekilinin itirazı doğrultusunda takip öncesi ve takip sonrası yasal faiz işletilmesine ilişkin beyanının, faiz alacağının yasal faizle sınırlandırıldığı anlamına gelmeyeceği, alacaklının beyanı, fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak üzere, icra takibinin kabul edilen kısmı yönüyle devamını sağlamaya yönelik bir talep olduğundan, mahkemece, takibe konu alacağa takip öncesi ve sonrası uygulanacak faizin türü yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 19.01.2015 T. 33351/957


Kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki meydana getirilmesinin bozma sebebi olduğu-
• 12. HD. 13.01.2015 T. 26213/438


Dava, yasaya aykırı yapıldığı iddia edilen hacizlerin kaldırılmasına yönelik şikayet istemine ilişkin olup, yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takipte borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine itirazı yanında borca da itiraz etmesi halinde öncelikle çözümlenmesi gereken yetki itirazı olup, yetki itirazının kabulü ile takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi halinde, yetkili icra müdürlüğünde tebligat yapılması zorunludur ve borçlunun yeni tebligatı aldığı tarihten itibaren yasal sürede yetkili icra müdürlüğünde de itirazda bulunması gerekeceği, daha önce yetkisiz icra müdürlüğünde yapmış olduğu borca itirazı geçerliliğini korumayacağı, diğer yandan, İİK'nun 68. maddesinde, itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvuru için öngörülen altı aylık süre, öğrenme tarihinden değil borçlunun itirazının, alacaklıya tebliğinden itibaren işlemeye başlayacağı, icra dosyasında borçlunun itirazının alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair bilgi ve belge bulunmadığından, bu durumda, alacaklının gönderme talebinin yasal süresinde olduğunun kabulü gerekeceği, o halde mahkemece, yetkili Alanya İcra Müdürlüğü'nde yapılan takibe borçlu tarafından yasal süresi içinde itirazın yapılmadığı kabul edilerek borçlunun şikayete yönelik istemin reddi gerekeceği -
• 12. HD. 22.12.2014 T. 24820/31074


Takip masrafları (icra giderleri), icra takibinin sonuçlandırılabilmesi için yapılması gereken harcamaların tamamı olup, bu masraflardan borçlu sorumlu olduğundan (İİK. 59), icra dosyası masraflarının ve icra vekalet ücretinin de hesaplamaya katılmasının gerekeceği- Yasal sürede icra dairesine yapılan itiraz üzerine, itiraz edilen kısım yönünden takip olduğu yerde duracağı (İİK. 66) ve kabul edilen kısım üzerinden alacaklının takibe devam hakkı olduğundan, borçlunun en geç takip tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile kabul edilen asıl alacağa bu tarihten itibaren 3095 s. K. mad. 1 uyarınca yasal faiz hesaplanması gerektiği-
• 12. HD. 02.12.2014 T. 22101/29140


Borçlunun tahsil ettiği kira paraları ve mevduat hesabındaki miktarların mirasçılık belgesine göre ne kadarının alacaklıya miras payı olarak düştüğünü bilmeme imkanı olmadığı gibi, kendisi tarafından yapılan ve belgeleri de kendisinde bulunan vergi ve işçi alacaklarına dair likit ödemeler üzerinden basit bir hesapla ona ait miktarın belirlenmesi mümkün bulunduğundan ve tespit için gerekli tüm bilgi ve belgelere de sahip olduğundan borçlu aleyhine karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan İİK. mad. 67/2 uyarınca %20’den (yüzde yirmi) aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği- Karşı dava dilekçesi, uzatılmış cevap süresi içinde mahkemeye sunulduğu, bu tarihte esasen harcının da karşı davacıdan alınması gerekli ise de mahkeme tarafından eksik bırakıldığına ve daha sonra mahkeme tarafından verilen süre içinde karşı dava harcı tamamlanmış olduğu, bu durumda karşı davacıya yüklenecek bir kusur da bulunmadığına göre karşı davanın süresi içinde açıldığının kabulü gerekeceği- Mahkemece asıl ve karşı dava ile ilgili tüm bilgi ve belgeler, deliller toplanarak, gerektiğinde itirazın iptaline konu ve mahsup edilecek miktarlar, karşı davada ivaz karşılığından karşı davalı payına düşecek miktar da dikkate alınacak şekilde konusunda uzman bilirkişi kurulundan alınacak rapordan da faydalanılarak hüküm kurulması gerektiği-
• 8. HD. 11.11.2014 T. 7674/20655


İcra müdürlüğünün takibin durdurulması hakkındaki işleminin iptaline yönelik istemin, hakim hukuki nitelendirme ile bağlı olmadığından (HMK. 33), “itirazın kaldırılması” başvurusu olarak değerlendirilmesi gerekeceği- Borçlu, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, borca da itiraz etmiş olup, bu hali ile, akdi ilişki borçlu tarafından kabul edilmediğinden TBK’nun 89. (BK.nun 73.) maddesinin uygulanması imkanının bulunmadığı, bu durumda, alacaklının, ödeme zamanındaki yerleşim yerindeki icra müdürlüğünde takip yapamayacağı-
• 12. HD. 24.06.2014 T. 15185/18345


Borçlu, takibe itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında, borca da itiraz etmiş olup, bu hali ile, akdi ilişki borçlu tarafından kabul edilmediğinden TBK’nun 89. (BK.nun 73.) maddesinin uygulanması imkanının bulunmadığı, bu durumda, alacaklının, ödeme zamanındaki yerleşim yerindeki icra müdürlüğünde takip yapamayacağı- Hakimin taraflarca ileri sürülen maddi vakıalar ile bağlı ise de, hukuki nitelendirmeleri ile bağlı olmadığı-
• 12. HD. 24.06.2014 T. 15184/18347


Borçlunun icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesi açıkça borcun tamamına itiraz mahiyetinde olup, alacaklı olduğunu söylemekle borcu olmadığını belirttiği, bu nedenle icra müdürlüğünce takibin durdurulmasının İİK.nun 66. maddesi hükmüne uygun olduğu-
• 12. HD. 06.05.2014 T. 11270/13286


İcra müdürlüğünce borçlunun itirazında kabul ettiği asıl alacak ve yasal faiz oranına göre takibe devam edilmesi gerekirken, takibin tamamen durdurulmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
• 12. HD. 24.04.2014 T. 9455/12024


Süresi içerisinde takibe itiraz edilmesi halinde, İİK 66. maddesi gereği takip duracağından dolayı ortada kesinlemiş bir takip olduğundan bahsedilemeyeceği ve bu durumda, takibin kesinleşmesinden önce üçüncü şahsa İİK 89/1 madde kapsamında gönderilen haciz ihbarnamesinin geçerliliğini yitireceği-
• 12. HD. 21.04.2014 T. 9323/11715


Yetki itirazının, esasa ilişkin itirazla birlikte yapılması gerektiği- İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesinin inceleneceği- Yetkiye itiraz edilirken, borçlu tarafından, yetkili icra dairesinin “açıkça” belirtilmesinin zorunlu olduğu, aksi halde itirazın usulsüz olduğunun kabul edileceği-
• . HGK. 16.04.2014 T. 19-1520/524


Borçlunun borca itiraz etmesi halinde mahkemece süresinde yapılmış geçerli bir itiraz olduğu için takibin durdurulmasına yönelik icra müdürlüğü kararının kaldırılması istemli şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
• 12. HD. 25.03.2014 T. 5906/8660


Müddeti içinde yapılan itirazın takibi durduracağı, borçluların icra müdürlüğüne muhafaza işlemine yönelik şikayet niteliğindeki başvurularında borçlarını taksitlendirerek ödemek istediklerini beyan ederek borcu kabul etmiş olmaları karşısında, geçerli bir itiraz olmadığı için icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
• 12. HD. 04.03.2014 T. 3391/5990


Borçlu tarafından aleyhine yapılan takipte ödeme emri tebliği üzerine borca itiraz süresi olan yedi günlük süre içinde borca itiraz edilmekle takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icra takibine devam edilerek haciz yapılmasının doğru olmadığı-
• 12. HD. 18.02.2014 T. 1418/4348


Borçlu müteselsil kefilin borca ve tüm fer'ilerine itiraz etmesi ve takip konusu borcun asıl borçlu tarafından ödenmiş olduğu iddiasında bulunması halinde, icra mahkemesinde bu konuda araştırma yapılarak bir karar verilmesi gerekirken ödeme iddiası dikkate alınmadan 5411 s. K. mad. 138/4 gereğince takibin devamına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
• 12. HD. 27.01.2014 T. 36420/1967


Fonun alacaklı olduğu ve İİK. uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından yapılan itirazların satış dışında takip işlemlerini durdurmayacağı (5411 s. K. mad. 138/4)-
• 12. HD. 16.01.2014 T. 34072/841


Süresinde yapılmış itiraz nedeniyle takibin durdurulması gerekirken durdurulmamış olması nedeniyle yapılan haciz işleminin hukuki sonuç doğurmayacağı-
• . HGK. 06.11.2013 T. 12-58/1533


• 12. HD. 23.01.2012 T. 14530/1095


Borçluların itirazının alacaklıya tebliğ edilmeden itirazın iptali davasının açılmasının, ihtiyati haciz kararının icrasını engellememesi gerekeceği-
• 12. HD. 01.11.2013 T. 28121/34132


İİK.’nun 264/2. maddesinde yazılı sürede alacaklı, itirazın iptali davası açtığından borçlunun takibe itiraz ederek İİK.’nun 66. maddesi gereğince takibi durdurmasının ‘takip işlemi’ değil, ‘tedbir’ niteliğinde olan ihtiyati haciz kararının icrasını engellemeyeceği-
• 12. HD. 08.10.2013 T. 27032/31654


Davalının itirazı süresinde olmadığına göre davacı alacaklının icra dairesinde takip muamelelerine devam edilmesini İİK. mad . 66 gereğince isteyebileceği, genel mahkemede itirazın iptali davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı ve icra dairesince süresinde olmayan itiraz sebebiyle usulsüz şekilde takibin durdurulmasının da sonuca etkisinin bulunmayacağı-
• 6. HD. 27.06.2013 T. 16088/11240


Borçluya karşı genel haciz yolu ile takip yapmış olan alacaklının, borçlunun mallarına ihtiyati haciz koydurtması ve borçlunun kendisine gönderilen ödeme emrine itiraz etmesi halinde, bu itirazın alacaklıya hemen tebliğ olunacağı ve alacaklının itirazın kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ya icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istemesi veya mahkemede itirazın iptali davası açması gerektiği- İcra mahkemesinin itirazın kaldırılması talebini reddederse, alacaklının, bu ret kararının tefhim veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde genel mahkemede borçluya karşı alacak davası açması gerektiği- Davanın açılmamış sayılması, ya da alacaklının davada haksız çıkması hallerinde ihtiyati haciz hükümsüz kalacağı, bu konudaki şikayetin süreye tabi olmadığı- Borçlu tarafından ödeme emrine itiraz edilmesi üzerine, alacaklının, ihtiyati haciz kararı ile borçlunun maaşına haciz koydurması ve itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline tebliği tebliğinden itibaren alacaklının 7 gün içinde itirazın kaldırılması veya iptali talebinde bulunulmadığı görüldüğünden, ihtiyati haczin hükümsüz kalacağı-
• 12. HD. 21.06.2013 T. 17036/23361


Borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin mahkeme kararı ile 24.02.2012 olarak düzeltilmiş olduğu hususu birlikte değerlendirildiğinde, borçlunun 24.02.2012 tarihli haciz tutanağına geçen ve borcu kabul etmediği yönündeki beyanı seçilen takip şekline göre İİK’nun 62/1 maddesi gereğince yasal 7 günlük süre içerisinde usulüne uygun ve sözlü olarak yapılmış itiraz niteliğinde olduğu ve İİK’nun 66. maddesi hükmü gereği bu itirazın icra takibini durduracağı-
• 12. HD. 28.01.2013 T. 26397/2441


Alacaklı kendi adına başlatılmış olan takibe icazet vermiş olduğundan vekaletnamesiz vekilin yapmış olduğu bütün işlemler ve dolayısı ile başlatmış olduğu takip geçerli hale gelmiş olduğu-
• 12. HD. 15.11.2012 T. 15302/33323


Borçlu, hakkında yapılan ilamsız takibe süresinde icra dairesi nezdinde itiraz etmiş olup, İİK.nun 66/1.maddesi uyarınca hakkındaki takip durdurulmuş olmasına rağmen ayrıca aynı nedenlerle icra mahkemesine yaptığı başvuru fuzuli bir işlem olduğundan hukuki sonuç doğurmayacağı-
• 12. HD. 02.03.2012 T. 21714/6024


İcra müdür yardımcısı olan sanığın ‘İİK. mad. 66 uyarınca sadece itiraz olunan kısım bakımından takibin durdurulmasına karar vermesi gerekirken yasal olmayan biçimde tamamının durdurulmasına dair verdiği kararı, karar resmen taraflara tebliğ olunmadan, şikâyet süresi içinde iptal edip, usulüne uygun yeni bir tutanak düzenlemesi’ eyleminde haksız olarak resmi belgeyi yok etme ve hak sahibinin belgeyi kullanma imkânını ortadan kaldırma kastının bulunduğundan söz edilemeyeceği, ancak iptal edilen işlemin dosyada aynen muhafaza edilmeyerek kanuna aykırı biçimde yok edilmesinin görevde yetkiyi kötüye kullanmak suçunu oluşturup oluşturmayacağının karar yerinde tartışılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği-
• 11. CD. 16.02.2012 T. 4738/1675
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“Genel İcra Hukuku” sayfasına dön