Borçlu şirketin ticaret sicil adresine Tebligat Yasasının 35. maddesine göre tebligat yapıldığı ve aynı adrese haciz için gidildiğinde adresin kapalı olduğu, içerde herhangi bir malın olmadığı tesbit edilmişse de, davacı alacaklının şikayeti üzerine icra ceza mahkemesinde yapılan yargılama sırasında alının İlçe Emniyet Müdürlüğünün müzekkere cevabında borçlunun faaliyet gösterdiği bir adres olduğu ve adına kayıtlı bir aracın bulunduğu belirtildiğinden, borçlunun tesbit edilen bu adresinde haciz yapılmadan ve maliki olduğu ve davacının da haczi bulunan araçla ilgili bir kıymet takdiri yapılarak, borcu karşılayıp karşılamadığı tespit edilmeden borçlunun aciz halinin varlığından söz edilemeyeceği-
17. HD. 13.10.2020 T. 101/5512
Borçlu ile ilgisi olmayan yapılan hacizdeki haciz tutanağı aciz belgesi niteliğinde olmadığından, tasarrufun iptali davasının ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
17. HD. 13.10.2020 T. 3019/5515
Taşınmazın tapudaki satış bedeli ile bilirkişi tarafından belirlenen rayiç bedel arasında misli fark bulunmadığı anlaşılmakta ise de, borçlu ve üçüncü kişinin savunması ile tanıkların beyanlarında "dava konusu satış işleminin borca mahsuben yapıldığı" belirtildiğinden, borca mahsuben yapılan taşınmaz devrinin mutad ödeme olmaması nedeniyle dava konusu tasarrufun İİK. mad. 279/2 gereğince tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
17. HD. 12.10.2020 T. 2394/5448
İİK. m. 279 'de belirtilen "geriye doğru bir yıllık sürenin" hesaplanmasında dikkate alınacak haczin, borçluya ait herhangi bir malın haczi olduğu, adreste yapılan hacizle sınırlı olmadığı- Yargıtay 17. HD.nin "maddede sözü edilen haczin borçlunun adresinde yapılan haciz işlemi ile ilgili olup borçlunun taşınmazlarına konulan haciz işlemlerini içermediği" şeklindeki bozma kararına yönelik direnmenin isabetli olduğu-
. HGK. 07.07.2020 T. 17-3001/526
İİK'nın 105. maddesinde haczi kabil mal bulunmazsa haciz tutanağının İİK 143. maddede aciz vesikası hükmünde olacağının ve icraca taktir edilen kıymete göre haczi kabil malların kifayetsizliği anlaşıldığı surette dahi tutanak muvakkat aciz vesikası yerine geçerek alacaklıya İİK 277. maddede yazılı hakları vereceğinin belirtildiği, davanın dayanağı olan icra dosyası incelendiğinde davalı borçlu adına kayıtlı ... İli, ... İlçesinde 5 adet tarla vasfında gayrımenkul olduğu, gayrımenkullerin kaydında da herhangi bir takyidat bulunmadığının anlaşıldığı, dava konusu icra dosyasından borçluya ait olup haciz konulmuş veya konulmamış gayrımenkullerin kıymet taktirinin yaptırılması yönünden talimat yazılmasının talep edildiği (Her ne kadar davacı vekili temyiz dilekçesinde hacizli gayrımenkullerin kıymetinin 399.975,58 TL olduğunu beyan etmişse de) ancak talimatın gereğinin yapılıp yapılmadığının dosya içerisinden anlaşılamadığı, hacizli taşınmazların kıymetinin takip rakamını karşılamaya yetmemesi durumunda davalı borçlunun aciz hali kabul edilerek davanın esasına girilmesi gerekirken, hacizli taşınmazların kıymeti yapılmaksızın yazılı olduğu şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
17. HD. 01.07.2020 T. 1220/4200
Borçluya ödeme tebliğ edildiği adreste oturduğu sabit olduğu halde bu adreste haciz yapılmayıp, borçlunun oturmadığı adreslerde tutulan tutanakların İİK’nun 105. maddesi anlamında aciz belgesi olarak kabulüne imkan bulunmadığı, bu halde açılan davanın dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
17. HD. 16.06.2020 T. 564/3460
Söz konusu haczin, icra dosyasında yer alan dava dışı diğer borçlu hakkında yapıldığının görüldüğü, diğer bir değişle aciz vesikası dava şartı olup davacı tarafından davalı borçlu aleyhine alınmış bir aciz vesikası veya geçici aciz vesikası niteliğinde haciz tutanağının dosyaya ibraz edilmediği, o halde davacı tarafa, davalı borçlunun kendi adresinde haciz yaptırması için süre verilmesi, aciz halinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekeceği-
17. HD. 10.06.2020 T. 1480/3356
Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçının, alacaklılarına zarar vermek kastıyla mirası reddetmesi halinde, alacaklıları veya iflas idaresinin kendilerine yeterli güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak 6 ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilecekleri-
14. HD. 09.06.2020 T. 13664/3478
Borçlu davalının adresinde yapılan haciz işleminde borçluya ait haczi kabil menkul mal bulunamaması, davalı borçlu adına kayıtlı olduğu iddia edilen 3 araçta çokça haciz olması, yine borçlu adına kayıtlı ½ hisse üzerinde de dava dışı alacaklı tarafından 109.000 TL. haciz konulduğunun anlaşılması, davacı ile davalı arasında görülen itirazın iptali davası neticesinde de davalı borçlunun borçlu olduğunun tespit edilmiş olması karşısında, haciz tutanağının geçici aciz vesikası niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği-
17. HD. 18.12.2019 T. 1542/12149
Borçlunun,adına kayıtlı bulunan aracını borç meydana geldikten sonra yakın arkadaşına ve bir diğer aracını ise şirkete devretmesi halinde tasarrufların iptalini talep eden alacaklıya asıl alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere araç üzerinde cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerektiği- Aracın dava dışı 4. kişiye devredilmesi halinde, 3. kişiden aracı devir ettiği tarihteki gerçek değeri üzerinden takip dosyasındaki davacı alacağı ve fer'ileri ile sınırlı olmak üzere tahsiline ve davacıya ödenmesine karar verilmesi gerektiği-
17. HD. 04.12.2019 T. 5691/11531
Dava konusu icra dosyasından ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlunun ticaret sicilinde kayıtlı adresinde yapılan hacizde adreste borçlunun bulunamadığı, borçlunun adresinde başka bir muhasebe bürosunun bulunduğu, borçlunun adresi terk ettiği, adreste borçluya ait haczi kabil mal bulunmadığının tutanak altına alındığı görüldüğünden, icra haciz tutanağının İİK. mad. 105 kapsamında geçici aciz vesikası hükmünde olduğu ve davalı borçlunun aciz halinin gerçekleştiğinin kabulü gerektiği-
17. HD. 27.11.2019 T. 2459/11142
Takipte kesin aciz vesikası düzenlenmediği gibi davalı borçlunun bilinen adreslerinde yapılmış, menkul haczinin de bulunmadığına dair tutulan İİK. mad. 105 kapsamında aciz belgesi niteliğinde kabul edilen haciz tutanağının da dosyaya ibraz edilmediği görüldüğünden, mahkemece aciz vesikası yokluğundan tasarrufun iptaline karar verilmesi gerektiği-
17. HD. 05.11.2019 T. 2794/10194
Davalı borçlu adreslerindeki haciz tutanağı İİK. mad. 105 kapsamında "aciz belgesi" niteliğinde olduğu gibi, borçlunun mal beyanında borcu ödeyecek menkul ve gayrimenkul malının olmadığını belirtmesi dikkate alındığında borçlunun aciz halinin sabit olduğu- Davalı borçlu ile davalı üçüncü kişinin uzun yıllardır ticari ilişkileri olması birbirlerini tanıdıkları anlaşıldığından, İİK. mad. 280 koşullarının gerçekleşmiş bulunduğu- İİK. mad. 283/2 gereğince bedele dönüşen tasarrufun iptali davasında, üçüncü kişinin, davacının alacağından fazla olmayacak şekilde, taşınmazı elden çıkardığı tarihteki bilirkişi tarafından belirlen bedel ile sorumlu olması gerektiği, davalı dördüncü kişinin beyanın esas alınarak bu bedel üzerinden tazminata karar verilemeyeceği ve bedel üzerinden faiz yürütülmesinin mümkün olmadığı-
17. HD. 08.10.2019 T. 12648/9053
İlk hacizde adrese girilemediği, ikinci adreste ise borçlunun yaşamadığı anlaşıldığından, her iki haciz tutanağının da (İİK. mad. 105) "aciz belgesi" niteliğinde olduğundan söz edilmeyeceği ve bu durumda tasarrufun iptali davasının ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
17. HD. 01.10.2019 T. 19683/8716
Kesinleşen takipte kesin aciz vesikası düzenlenmediği gibi, davalı borçluların bilinen adreslerine yapılmış menkul haczinin de bulunmadığına dair tutulan İİK. mad. 105 kapsamında aciz belgesi niteliğinde kabul edilen haciz tutanağının da dosyaya ibraz edilmediği, dosyaya ibraz edilen haciz tutanağında muhatabın davalı borçlular olmayıp dava dışı bir başka kişi olduğunun anlaşıldığından, mahkemece davanın aciz vesikası yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
17. HD. 17.09.2019 T. 16250/8171
Borçlu hakkında aciz vesikası alınmamakla birlikte, borçlu kayıp ve adresi saptanamıyorsa, saptanan ve bilinen adreslerinde de icraca, borçlunun haczi kabil malının bulunmadığı tespit edilmiş ise, bu takdirde aciz halinin gerçekleşmiş sayılacağı- Borçlunun 5 adet taşınmazına haciz konulmuşsa da, bu taşınmazlar üzerinde fazla miktarda farklı icra takiplerinden haciz bulunduğu ve kendilerinden önce tesis edilmiş ipoteklerin bulunduğu, haciz tutanağında da, borçlunun işyerinde 2.000,00 TL'lik taşınır haczi yapıldığı ve aynı gün borçlu şirketin yetkililerinin evinde yapılan hacizde de; kapının kapalı olduğu apartman görevlisinin borçlu ve eşinin bir kaç ay önce taşındığını beyan ettiği görülmekle, her ne kadar İİK. mad. 105/2 uyarınca, haczi kabil mal bulunmaz ise haciz tutanağı aciz belgesi hükmündeyse de, icra dosyası kapsamında borçlunun alacak veya başka taşınır malı olmadığı, dava konusu taşınmaz dışındaki haciz konulan diğer taşınmazlar üzerinde başkaca haciz ve ipoteklerin olduğu bu hali ile davacının alacağını karşılama imkanı bulunmadığı ve bu durumda borçlunun aciz halinin gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiği-
17. HD. 16.09.2019 T. 13305/8042
Tasarrufun iptali davasında mahkemece, uzman bir bilirkişiden davalı borçlu adına kayıtlı taşınmazların kıymet takdirlerinin yaptırılıp kıymet takdirlerinin belirlenerek, öncelikle dava şartı olan borçlunun aciz durumunun belirlenmesi gerektiği-
17. HD. 29.05.2019 T. 11199/7015
Borçlunun hisseli taşınmazına belediye tarafından kamulaştırma bedeli mahsup edilmek şartıyla Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında 1 konut verildiği, ayrıca davalının babasından kalan miras hisselerini olduğu, borçlunun adına kayıtlı taşınmazların kıymet takdirleri yapılmadığından aciz hali sabit olmadığı anlaşıldığından, mahkemece taşınmazların kayıtları getirtilerek bilirkişi aracılığı ile kıymet takdirlerinin yapılarak, davalı borçlunun aciz halinin değerlendirilmesi gerektiği- Kararda sadece "tasarrufun iptaline" hükmedilmesinin hatalı olduğu-
17. HD. 29.05.2019 T. 11044/7019
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu başlatılan takip dosyasında alınmış bir rehin açığı belgesi ve buna dayalı olarak başlatılan yeni bir takip olmadığı ve diğer icra dosyasından ise haciz tutanağı veya geçici aciz belgesi sunulmadığından borçlunun aciz hali yokluğundan, tasarrufun iptali davasının ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği- Davacının talepleri arasında yer verilen diğer parseller yönünden de olumlu ve olumsuz bir karar verilmesi gerektiği- Mahkemece dava konusu bir kısım taşınmazlar yönünden dava ön koşulu yokluğundan red kararı verildiğinden maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, bu husus dikkate alınmadan tek ve nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
17. HD. 28.05.2019 T. 9356/6869
Tasarrufun iptali davası açılabilmesi için alınan aciz vesikasının şartlarının oluşup oluşmadığı ilgili davada tartışılacağından, üçüncü kişinin aciz vesikasının iptaline ilişkin şikayette bulunmada hukuki yararı bulunmadığı-
12. HD. 23.05.2019 T. 1065/8991
Davacı alacaklı tarafından borçlunun adresinde haciz yapılmış ve İİK. mad. 105 niteliğinde olan bir haciz tutanağı sunulmuş olduğu görüldüğünden, tasarrufun iptaline ilişkin ön koşul eksikliğinin giderildiğinin kabulü gerektiği-
17. HD. 22.05.2019 T. 18062/6611
Davacı birden fazla takip dosyası yönünden tasarrufun iptalini talep ettiğinden mahkemece, dava konusu takip dosyalarının tümü getirtilerek takibin kesinleşmesi, borçlunun aciz halinin var olup olmadığı irdelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
17. HD. 21.05.2019 T. 14082/6451
Tasarrufun iptali davasında borçlunun aciz halinin olması gerektiği- Bozmadan sonra davacı alacaklı tarafından borçlu adresinde yapılmış ve İİK. mad. 105 niteliğinde olan bir haciz tutanağı sunulduğundan, ön koşul eksikliğinin giderildiğinin kabulü ile davanın esasına girilmesi gerektiği-
17. HD. 15.05.2019 T. 18878/6192
İcra dosyası kapsamından davalı borçlu şirket adına kayıtlı araç ve taşınmaz malların olduğu anlaşılıyor ise de gelen bir kısım kayıtlardan taşınır ve taşınmaz üzerinde bir çok haciz ve ipotek olduğu görüldüğünden mahkemece, borçlu adına kayıtlı tüm araç ve taşınmaz malların üzerindeki haciz, ipotek ve diğer sınırlamaları gösterir şekilde celp edilerek, gerekirse değerleri konusunda kıymet takdiri yapılarak, araç ve taşınmazın değerlerine göre üzerlerindeki haciz ve ipotekleri karşılamaya giderek davacının alacaklarını karşılamaya elverişli olup olmadığı tespit edilerek borçlunun aciz halinin belirlenmesi gerektiği-
17. HD. 14.05.2019 T. 9229/6026
Borçlu hakkında aciz vesikası alınmamakla birlikte, borçlu kayıp ve adresi saptayamıyorsa, saptanan ve bilinen adreslerinde de icraca, borçlunun haczi kabil malının bulunmadığı tespit edilmiş ise, bu takdirde aciz halinin gerçekleşmiş sayılacağı- Davalı borçlunun bilinen adresine yapılmış bir menkul haczinin de bulunmadığına dair tutulan İİK. 105 kapsamında aciz belgesi niteliğinde kabul edilen haciz tutanağının da dosyaya ibraz edilmediği anlaşıldığından davanın aciz vesikası yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
17. HD. 08.05.2019 T. 6436/5712
Aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulabileceği- Davalı borçlunun dava konusu taşınmaz haricinde mevcut gayrımenkullerin icra dosyasından satışının yapıldığı, ihalelerin kesinleştiği ve ihale bedelinden alacaklıya artan bedel kalmadığı, dava konusu icra dosyasından da davalı borçlunun bilinen adreslerine menkul haczine gidildiğinin anlaşıldığı ve hacze kabil malı bulunmadığı anlaşılmış olup yapılan ihaleler neticesinde davacı alacaklıya para kalmadığının gösterildiği sıra cetvelinin kesinleşip kesinleşmediği de araştırılarak sonucuna göre icra dosyası içerisindeki haciz tutanaklarının geçici aciz vesikası niteliğinde olduğunun kabulü ile dava şartının gerçekleştiği düşünülerek işin esasına girilmek suretiyle tarafların delillerinin toplanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
17. HD. 08.05.2019 T. 6144/5718
Davacı alacaklı tarafından borçlu adresinde yapılmış İİK. mad. 105 niteliğindeki bir haciz tutanağı temyiz aşamasında dosyaya sunulmuş olduğundan, ön koşul eksikliğinin giderildiğinin kabulü ile tasarrufun iptali davanın esasına girilmesi gerektiği-
17. HD. 08.05.2019 T. 18952/5737
Kooperatif üyesi üçüncü kişilerin borçlu kooperatifin içinde bulunduğu mali durumu ve alacaklılardan mal kaçırma kastını bilebilecek kişilerden olduğu (İİK. mad. 280)- Kooperatif üyesi olamayan dördüncü kişiler yönünden davanın kabul edilmesi için kötü niyetli olduklarının ispat edilmesi gerektiği- Üçüncü kişi davaya dahil edilmeden dördüncü kişi hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu- Borçlu adresinde yapılmış haciz olmyan ve geçici aciz belgesi sunulmayan takipler yönünden tasarrufun iptali davasının ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
17. HD. 07.05.2019 T. 6160/5596
Aciz belgesinin tasarrufun iptali davasının açılmasından önce alınmasının zorunlu olmadığı- Borçlunun haciz sırasında hazır olmaması nedeniyle belgenin yetersizliği ya da geçersizliği olgusu ayrıca ilgilisince icra hâkimliği önünde itiraz ve şikâyete konu edilmemişken; tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece konunun resen ele alınıp tartışılmasının bu aşamada olanaklı olmadığı- Borçlu hakkında aciz vesikası alınmamakla birlikte, borçlu kayıp ve adresi saptanamıyor, tebligatlar da ilanen yapılıp, hakkında birçok takip bulunuyorsa, aciz hâli gerçekleşmiş sayılacağı- Davalı borçlu adına tapu sicil müdürlüğü, bankalara ve üçüncü kişilere yazılan haciz yazılarından borçlunun malı olmadığı, adına kayıtlı ve davacı tarafından haciz konulan araç üzerinde de davacı haczinden önce banka rehni ve başka hacizlerin de bulunduğu, borçlunun ticaret sicil adresinde yapılan haciz tutanağından da borçlunun haczi kabil malının bulunmadığının belirlendiği anlaşıldığından, bu haciz tutanağının İİK. mad. 105 anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğu, ve tasarrufun iptali dava şartı gerçekleşmiş olduğu- Mahkemece “davacıya verilen mehile rağmen kesin aciz belgesinin sunulmadığı ve icra dosyasında verilen karar tensip tutanağına göre de sunulamayacağının anlaşıldığı” gerekçesiyle "dava şartı" yokluğundan davanın usulden reddine dair verilmesinin hatalı olduğu-
. HGK. 30.04.2019 T. 17-1791/498
Haciz tarihinde dava konusu gayrimenkulün tapu resmi senedine göre davalı borçluya değil, diğer davalıya ait olduğu anlaşıldığından; mahkemece haciz tarihinde adreste borçlunun ikamet edip etmediğine dair resmi kayıtların dosya içerisine alınarak araştırılması gerektiği,bu nedenle haciz tutanağının geçici aciz vesikası olarak kabul edilerek işin esasına girilemeyeceği-
17. HD. 10.04.2019 T. 4728/4472
Kesin veya geçici aciz vesikasının, iptal davasının açılmasından önce alınmasının zorunlu olmadığı- Bozmadan sonra karar düzeltme aşamasında bile alınıp ibraz edilmesinin yeterli olduğu- Borçlunun haczi kabil malının bulunmaması halinde durumu tespit eden haciz zaptının, geçici aciz belgesi niteliğinde kabul edilebileceği- Borçlu şirket adresinde yapılan hacizde borca yeter mal bulunamamış ve borçlu adına kayıtlı 8 adet taşınmaz üzerinde davacı alacaklıdan önce 5 alacaklı bulunmakta olup bir başka dosyadan yapılan kıymet takdiri raporuna göre davacıdan önceki alacaklıların borçlarını karşılaması dahi mümkün olmadığından, davalı borçlunun aciz halinin gerçekleştiğinin kabulü ile tasarrufun iptali koşullarının değerlendirilmesi gerektiği-
17. HD. 09.04.2019 T. 11037/4355
Mahkemece davacıya aciz vesikası sunulması yönünde süre verildiği, 2 haftalık süre içerisinde aciz vesikası ibraz etmediği gibi, sonrasında da davalı borçlunun adresinde haciz de yapılmadığı anlaşılmakla, dava şartı olan geçerli bir aciz vesikasının bulunmaması sebebi ile tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiği-
17. HD. 03.04.2019 T. 13056/4022
İİK. mad. 282 uyarınca borçlu ve borçlu ile hukuki işlemde bulunan kişiler aleyhine açılması ve zorunlu dava arkadaşı durumunda olan borçlu ile davalı Şti’nin dava konusu taşınmazı sattığı üçüncü kişi A.Ş'ne dava dilekçesi tebliğ edilerek davaya katılımı sağlanıp bildirecekleri delillerin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan kurulan hüküm isabetsiz olduğu- İpta davaların görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında, borçlunun aciz halinin olması gerektiği- Mahkeme kararında, "icra takibinin kesinleşmesinden sonraki süreçte davacının haciz işlemlerine başlamadığı" belirtilmişse de, davacı tarafça haciz işlemi için gidildiği, ancak haciz yapılamadığına dair tutanak tutulduğu ve İİK. mad. 105 niteliğinde bir haciz tutanağı bulunduğu anlaşılmakla, davacı tarafça icra takibi kesinleştikten satışın yapıldığı tarihe kadar dava konusu taşınmaz üzerinde haciz işlemi yapılmamış olmasının, borcun doğumundan sonra yapılmış olan satış işlemini sıhhatli hale getirmeyeceği-
17. HD. 01.04.2019 T. 15030/3914
Borçlu adresinde düzenlenen ve "borçlunun 2 ay önce adresten taşındığının" belirlendiği haciz tutanağı ile -temyiz dilekçesi ekinde sunulan- "haczi kabil mal bulunmadığı" belirtilen sonraki haciz tutanağı İİK. mad. 105 anlamında geçici aciz belgesi niteliğinde olduğundan tasarrufun iptali davasının esasına girilmesi gerektiği-
17. HD. 04.03.2019 T. 11171/2346
Aciz belgesinin tasarrufun iptali davası açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasından ve hatta hükmün Yargıtay'ca onanmasından veya bozulmasından sonra bile sunulebileceği- 2.042,30 m2'lik taşınmazın 7/2105 (7,09 m2) payına sahip olan davalı borçlu hissesine düşen ve mahkemece tespit ettirilen değerinin 2.483,20 TL. olduğu, davalı borçluya ait 2 adet şeftali bahçesi üzerinde irtifak hakkı bulunduğu, yine bu taşınmazlar üzerinde 2008 başlangıç tarihli, 25 yıl süreli, yıllık 350,00 TL kira bedelli kira şerhlerinin mevcut olduğu, taşınmazlar için çıkılan ihaleye katılımın bulunmadığı, borçluya ait aracın icra marifeti ile satıldığı ve vergi borcu nedeniyle dava konusu dosyaya herhangi bir ödemede bulunulmadığı, davacı alacağının 300.000,00 TL.lik bonoya dayandığı hususları gözetildiğinde, davalı borçlunun aciz halinde olduğu anlaşıldığından, dava şartının gerçekleştiği düşünülerek tasarrufun iptali davasının esasına girilmesi gerektiği-
17. HD. 25.02.2019 T. 5604/1933
Borçlu adresinde yapılan haczin anılan borçlunun ödeme emrinin tebliğ edildiği adres olmadığı gibi, borçlunun adresten taşındığı tespit edildiğinden, borçluya ödeme emri bir başka adreste tebliğ edildiği halde bu adreste yapılmış haciz olmadığı gibi borçlunun başka adresi de araştırılmamış, borçlu hakkında bir aciz belgesi de sunulmamış olduğundan, haciz tutanağının İİK. mad. 105 kapsamında aciz belgesi niteliğinde olmadığı ve bu nedenle davanın ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği- Sulh sözleşmesini imzalayan 3 taraf yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesi gerektiği-
17. HD. 12.02.2019 T. 56/1292
Davalı dördüncü kişi yönünden ivazlar arasındaki fahiş fark yeterli olmayıp kötü niyetinin ispatlanmış olması gerektiği, bu davalı yönünden İİK. mad. 280/3 hükmümün de uygulanamayacağı- Kötü niyeti ispatlanamadığından davalı dördüncü kişinin yönünden davanın reddine, İİK. mad. 283 gereğince davalı üçüncü kişinin taşınmazı elinden çıkardığı tarihteki değeri oranında tazminatla sorumlu tutulması gerektiği- İcra dosyalarından; birinde yapılan hacizde, haciz tutanağı İİK. mad. 105 anlamında geçici aciz vesikası niteliğinde ise de; diğer icra dosyalarında borçlu adresinde yapılmış bir haciz olmadığı gibi aciz belgesi de sunulmamış olduğundan, borçlu şirketin aciz halinin sözü edilen icra dosyaları yönünden sabit olmadığı ve bu nedenle; davacının yalnızca aciz vesikası sunulan icra dosyasındaki alacak miktarı ile sınırlı olarak İİK. mad. 283 gereğince davalı üçüncü kişinin taşınmazı elinden çıkardığı tarihteki değeri oranında tazminatla sorumlu tutulması gerektiği-
17. HD. 11.02.2019 T. 49/1269
Borçlu şirketin iflasına karar verildiği ve kararın onaylandığı anlaşıldığından, öncelikle iflas kararının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılarak, kesinleşmemiş ise kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması, kesinleşmiş olması halinde ise davacının tasarrufun iptali davasını takip edebilmesi için iflas idaresinden İİK mad. 245 gereğince yetki alması gerektiği, yetki aldığı takdirde eldeki davayı takip edebileceği-
17. HD. 15.01.2019 T. 14041/94
Borç Ödemeden Aciz Vesikası ile İlgili Yargı Kararları
- Hepsihukuk
- Mesaj Panosu Yöneticisi
- Mesajlar: 2291
- Kayıt: 28 Mar 2021, 13:29
- İletişim:
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
-
İİK'nın 150/c Maddesi ile İlgili Yargı Kararları
gönderen Hepsihukuk » » forum Haciz ve Kıymet Takdiri - 0 Cevaplar
- 365 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
-
- 0 Cevaplar
- 374 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 385 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 797 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 1 Cevaplar
- 615 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 359 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 105 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 393 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 754 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk
-
- 0 Cevaplar
- 735 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Hepsihukuk