13. Hukuk Dairesi 2019/6053 E. , 2019/13112 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı şirket, davalı ...’ye 16.02.2009 tarihinde 179120 kg asfalt malzemesini 10.316,54 TL bedelle sattığını ve davalı kurum personeli tarafından kantar fişi imzalanarak malzemenin belirlenen yere bırakıldığını, ancak davalı tarafından satış bedelinin gönderilen ihtara rağmen ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, zamanaşımının dolduğunu ileri sürmüş, esastan davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı belediyeye 10.316,54 TL bedelle asfalt malzemesi sattığını ve davalı kurum personellerinin kantar fişini imzalaması sonucu asfalt malzemesini belirlenen yere teslim ettiğini, ancak ücretin ödenmediğini ileri sürerek başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmış; iddiasını 6.7.2006 tarihli kantar fişi ile 16.2.2009 tarihli faturaya dayandırmıştır.
1-Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen 7.8.2014 tarihli kararın davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 2.11.2016 tarih, 2015/4761 E.-2016/19771 K. sayılı ilamı ile “Davacı, davalı ile aralarında 16.02.2009 tarihinde 179120 kg asfalt alışverişi olduğunu, gönderilen faturaya da süresinde itiraz edilmediğini, ellerinde bulunan kantar fişiyle de iddialarını desteklediklerini ileri sürmüş; davalı, davanın reddini dilemiş; mahkemece ise, faturaya süresinde itiraz edilmemesi nedeniyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde, davacı dava dilekçesinde, her ne kadar asfalt alışverişinin 16.02.2009 tarihinde yapıldığını belirtmekte ise de, delil olarak sunulan kantar fişinin 06.07.2006 tarihli olduğu görülmekle, mahkemece bu husus üzerinde durulmamış, açıklığa kavuşturulmamıştır. Taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığını ispat açısından, değinilen hususlar üzerinde yeniden inceleme yapılması, gerektiğinde davacının yasal tüm delillerinin değerlendirilmesi suretiyle hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş; mahkemece, bozmaya uyulmuş, yapılan yargılama sonucu zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair vermiş olduğu 12.12.2017 tarihli karar Dairemizin 21.6.2018 tarih, 2018/2222 E.-2018/7158 K. sayılı ilamı ile, dava konusu olayda zamanaşımının dolmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bu bozmaya da uyulmuş ve yapılan yargılama sonucu, icra takibine konu edilen alacağın 16.02.2009 tarihinde kesilen 56148 nolu faturaya ilişkin olduğu, davacı tarafından temel ilişkinin 06.07.2006 tarihinde gerçekleştiğinin ileri sürüldüğü, VUK. 231. maddesi gereğince faturanın mal teslimi ya da hizmetin yapıldığı tarihten itibaren yedi gün içerisinde düzenlenmesi gerektiği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı, bu haliyle faturanın anılan yasa hükmüne aykırı olduğu ve 06.07.2006 tarihli belgenin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olmadığı, malın teslimine yönelik ispat külfetinin davacı tarafından yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı tarafından, icra takibine konu alacak asfalt malzemesi satış işlemine dayandırmış ve bu kapsamda 06.07.2006 tarihli kantar fişine dosyaya delil olarak sunmuş, icra takibine konu edilen 16.02.2009 tarihli faturanın ise bu satış işleminden kaynaklandığını iddia etmiştir. Davacı şirketin faturayı zamanında düzenlememiş olması Vergi Kanunu açısından sorumluluğunu doğuracak nitelikte olup, bu husus akdi ilişkinin ispatına yönelik yapılan değerlendirmeye esas alınamaz. O halde mahkemece, Dairemizin 2.11.2016 tarih, 2015/4761 E.-2016/19771 K. sayılı bozma ilamında belirtilen hususlar kapsamında gerekli inceleme ve değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usulyl ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2019/6053 E. , 2019/13112 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 39 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat