13. Hukuk Dairesi 2016/29579 E. , 2019/12866 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/29579 E. , 2019/12866 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ... Belediyesi ile diğer davalıya ait kapalı spor salonunu boyamak için sözlü olarak 40,00 TL yevmiye ile anlaştıklarını, 29/07/2006 boya işini yaparken iskeleden düşerek kafa travması geçirdiğini, yanında o sırada çalışmakta olan ...'nün de olaya tanık olduğunu, ... Devlet Hastanesine götürüldüğünü, kaza esnasında şuurunun kapalı olduğunu ve ... ... Devlet Hastanesine sevk edildiğini, davacının kaza dolayısıyla çalışamaz ve ailesine bakamaz duruma geldiğini, yükseklik fobisi oluştuğunu, davalıların işin yaptırılması esnasında gereken özeni göstermediklerini, olay dolayısıyla psikolojisinin bozulduğunu, maddi ve manevi olarak yıprandığını ileri sürerek 76.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 50.989,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalılar, kendilerine herhangi bir kusur yüklenemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, gerekli tedbirlerin alınmaması nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, '...davaya konu olan olayda davacının ... Belediyesi tarafından kapalı spor salonunu boyamak için geçici olarak temin edilen işçi olduğu ve boyama işinin yapılması sırasında iskeleden düşerek yaralandığı, olay dolayısıyla alınan bilirkişi raporuna göre davacının %50, davalıların da eşit olarak %50 oranında eşit olarak kusurlu olduklarının belirlendiği, davacıda kaza dolayısıyla %13.1 sürekli iş göremezlik oranının meydana geldiği, hesap bilirkişisi raporuna göre davacının 50.989,81 TL iş göremezlik tazminatı alacağının olduğu belirlenmekle maddi tazminat bakımından talebin kabulüne, davacının manevi tazminat talebi açısından ise zarara uğrayanda manevi huzuru doyurmayı gerçekleştirmek, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için davalı yanın kusuru, mağdurdaki sürekli iş göremezlik oranı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, dikkate alındığında davacı için 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği' gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 50.989,81 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükme esas alınan 16.12.2015 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda, davacının olay nedeniyle geçici iş göremezlik durumunun 3 ay olduğunun tespiti ile bu dönem için maddi tazminatın hesabında, hesaplama tarihindeki asgari ücretin baz alındığı anlaşılmaktadır. Oysa ki davacının geçici iş göremezlik durumu olay tarihinde gerçekleşmiş olup hesaplamanın da olay tarihinden itibaren 3 aylık dönemdeki asgari ücretin baz alınarak yapılması gerekmektedir. O halde mahkemece, anılan bu husus göz önünde bulundurularak, bilirkişiden işaret edilen şekilde ek rapor alınmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-22.6.1966 tarihli 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, manevi tazminat tutarını etkileyen özel hal ve şartlar belirtilmiş olup, manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, amacı, mamelek hukukuna ilişkin bir zararın karşılanması da değildir. Söz konusu İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, hakim manevi tazminat miktarını belirlerken Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi gereğince hak ve nesafet ilkeleriyle bağlı kalmalı, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarını, kusurlu eylemin mağdurda uyandırdığı elem ve ızdırabın derecesini, istek sahibinin toplumdaki yerini, kişiliğini, hassasiyet derecesini gözetmelidir. Takdir edilecek manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalı, ne var ki mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması amaç edinilmediğinden zenginleşme aracı da olmamalıdır. Dava konusu olayın gelişimi ve yukarıda belirtilen ilkeler gözetilerek, mahkemece hükmedilen tazminat miktarının eylem ve dava tarihi itibariyle, iktisadi ve ekonomik koşullar, paranın satın alma gücü ile somut olayın özellikleri de değerlendirildiğinde, hükmedilen miktarın fahiş olduğunun kabulü gerekir. O halde yukarda belirtilen ilkeler doğrultusunda takdir edilecek daha makul bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 1.383,10 TL harcın davalı ... Genel Müdürlüğüne İzafeten ... İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü'ne, 1.383,10 TL harcın davalı ...'na iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön