13. Hukuk Dairesi 2016/26806 E. , 2019/12488 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/26806 E. , 2019/12488 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, 11/07/2015 tarihinde davacı ...’nın ... Acıbadem Hastanesinde 30 haftalık erken doğumla ikiz bebek dünyaya getirdiğini, ikizlerinin isminin ... ve ...olduğunu, davalılardan ... nezaretinde yeni doğan çocukların yoğun bakım servisine yatırıldıklarını, her gün durumlarının iyi olduğunun sağlıklarının iyiye gittiğinin bildirildiğini, 49 gün sonra 28/08/2012 tarihinde ... Osmangazi Tıp Fakültesine sevkedildiklerini, muayenelerinde ...'in gözlerinin durumunun ciddi olduğunun ve ROP hastası olduğunun söylendiğini, ameliyat ve tedaviler yapılmasına rağmen ... ... Hastanesinde hastalığın 5.evrede olduğunun, geç kalındığının, doğumdan sonra 30 gün içinde muayene edilmesi gerektiğinin bildirildiğini, davalı doktor ve hastanenin ihmali yüzünden sağ gözünden hiç görememekte, sol gözünün büyük bir kısmının görememekte olduğunu, davacılar Murat (baba) ve Mine (anne)'nin durumu öğrendiklerinden beri acı ve üzüntü içerisinde olduklarını, sosyal ve iş hayatlarının olumsuz etkilendiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... için 5.000,00-TL sürekli iş görmezlik tazminatı ile baba Murat için 100.000,00-TL ve anne Mine için 100.000,00-TL manevi tazminatın 20/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davacılar Mine ve...’nın 11/07/2012 tarihinde ikiz bebeklerinin dünyaya geldiğini, bir süre yoğun bakımda tutulduğunu, 10.08.2012 tarihinde ... Osmangazi Üniversitesi’nden ikiz bebekler için 27 günlük iken randevu talep edildiğini, yoğunluk olduğu ve ... öncesi randevu olduğu için geri çevrildiğini, 13.08.2012 tarihinde hastanelerinde Dr. ... ... tarafından muayene edildiğini, 23.08.2012 tekrar kontrol ve sevk edildiğini, 42 günlük olduğunu, ROP için tedavi süresi olan 4-6 haftalık sürenin geçmediğini, doğumdan 49 gün sonra Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesine sevk edildiklerini, burada ...'e ROP hastalığı teşhisi konup tedavi gördüğünü, davacıların bebeklerinin gerek doğum, gerekse doğum sonrasında yapılan kontrol ve tedavilerin modern tıbbın tüm olanakları kullanılarak ve en son tıp teknik ve cihazları ile ihtimam gösterilmek suretiyle gerçekleştirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, doktor hatasına dayalı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olup, davacılar, davalılar tarafından süresinde ROP muayenesi yapılarak sevkinin sağlanmadığını, bu sebeple ...’in sağ gözünün tamamen, sol gözünün büyük oranda görme yetisini kaybettiğini, davalıların kusur ve ihmallerinin olduğunu belirterek maddi ve manevi zararların tazminini istemiş, davalılar kusur ya da ihmalleri olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Yüksek ... Şurasından gelen 20/04/2015 havale tarihli yazı ile gönderilen 27/28 Kasım 2014 tarihli Yüksek ... ... ve talimat yoluyla ... 15.Asliye Hukuk Mahkemesince alınan bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, vekil, vekalet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. O nedenle, ... memuru ve hastanenin meslek alanı içinde olan bütün kusurları, hafif de olsa, sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Vekil, hastasının zarar görmemesi için, mesleki tüm şartları yerine getirmek, hastanın durumunu tıbbi açıdan zamanında ve gecikmeksizin saptayıp, somut durumun gerektirdiği önlemleri eksiksiz biçimde almak, uygun tedaviyi de yine gecikmeden belirleyip uygulamak zorundadır. Asgari düzeyde dahi olsa, bir tereddüt doğuran durumlarda, bu tereddüdünü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve bu arada da, koruyucu tedbirleri almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında bir seçim yapılırken, hastanın ve hastalığın özelliklerinin göz önünde tutulması, onu risk altına sokacak tutum ve davranışlardan kaçınılması ve en emin yolun seçilmesi gerekir. Gerçekten de müvekkil (hasta), mesleki bir iş gören vekilden, (doktordan) tedavinin bütün aşamalarında titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemek hakkına sahiptir. Gereken özeni göstermeyen vekil, TBK.nun 510 maddesi hükmü uyarınca, vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır. Dosya içerisinde olayla ilgili mahkeme kanalıyla alınan bilirkişi raporu ve Yüksek ... Şurası kararında hastanın doğum sonrası 27. gününde ROP muayenesi yapılması yönünde girişimde bulunulmasına rağmen bunun temin edilemediği, ancak yine de ilk ROP muayenesinin doğumdan sonraki 6 haftalık dönem içinde yapıldığı için prematür bebeğin takibini yapan Dr. ...'nun ve ... Acıbadem Hastanesinin ihmalinin olmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir. Davacı, alınan rapora itiraz etmiş, itirazında açıkça davalılar tarafından ... Osmangazi Üniversitesi’ne 27. günde ROP muayenesi için başvuru yapıldığına ilişkin evrakın bulunmadığını, 4-6 haftalık süre içinde muayenenin yapılmadığını belirterek mahkemeden konu ile ilgili yeniden bir rapor alınmasını istemiş, davacı tarafın bu talebi karşılanmadan yetersiz bilirkişi raporu ile hüküm tesis edilmiştir. O halde mahkemece, davacının iddiaları ve özellikle davacının bilirkişi raporlarına yaptığı itirazlar da değerlendirilip tartışılmak üzere Adli Tıp Kurumu’ndan taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 29,20 TL harcın davacılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön