13. Hukuk Dairesi 2016/24398 E. , 2019/11225 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/24398 E. , 2019/11225 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı; hastane işleten bir ... kuruluşu olduklarını, davalı kurumla Sosyal Güvenlik Kurumu Özel ... Kurumu'na ... Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince ... hizmeti vermeye başladıklarını, davalı kurumun ...adlı hastaya verilen ... hizmeti sonucu hazırlanan faturanın sözleşme ve ... Uygulama Tebliği hükümlerine aykırı olması sebebiyle 2.555,51 TL cezai işlem uygulandığını, taahhuk eden cezanın 15.05.2014 tarihinde alacaklarından mahsup edildiğini, uygulanan cezai işlemin haksız, yersiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek 2.555,51 TL'nin mahsup tarihi olan 15.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 2.555,51 TL'nin mahsup tarihi olan 15.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı HMK'nın 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK'nın 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK'nın 298/2 maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK'nın yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Somut olayda, mahkemece, kısa kararda davanın kabulüne, 2.555,51 TL'nin mahsup tarihi olan 15.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; gerekçede ise dava konusu olmayan ... adlı hastaya verilen ... hizmeti neticesinde düzenlenen faturalara istinaden yapılan 1.998,04 TL kesintinin hukuka aykırı olması nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Belirtilen şekilde hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.





Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön