13. Hukuk Dairesi 2016/29315 E. , 2019/10246 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/29315 E. , 2019/10246 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... Memursen Projesinden Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile konut satın aldığını, sözleşmede teslim süresinin 30 ay olarak belirlendiğini, ancak teslim edilmesi gereken tarihte konutunun teslim edilmediğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 200,00 TL'nin davalıdan tahsilini istemiş; bilahare 08.12.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 5.518,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile toplam 5.518,00 TL kira gelir kaybı alacağının 200,00 TL'Lik kısmına dava tarihi olan 30/04/2015 tarihinden, bakiye 5.318,00 TL'sinin ıslah tarihi olan 08/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Toki tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, geç teslim nedeni ile uğranılan kira kaybı alacağının tahsiline ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin “gayrimenkulün teslimi ve kullanılması” başlıklı kısmında gayrimenkulün inşaat süresi 30 ay olarak düzenlenmiştir. Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklı, temerrüde düşen borçludan TBK.125. vd. (BK. 106. vd.) maddeleri çerçevesinde aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararının veya aynen ifayı reddederek müspet zararının yahut sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazminini seçimlik olarak isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta davacı, sözleşmeyi ayakta tutarak geç teslim nedeni ile uğradığı zararın tazminini istemektedir. Bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK. 125. vd. (BK. 106 vd.) maddelerine göre fiili teslim tarihine kadarki süre için davacı zararını talep etmekte haklıdır. Mahkemece, fiili teslim tarihi olarak tanık beyanı esas alınmak suretiyle 01.09.2012 tarihi kabul edilmiş ve sözleşme ile konutun teslim edileceği tarih olarak belirlenen 29.10.2011 tarihinden 01.09.2012 tarihine kadar geçen süre için kira tazminatına hükmedilmiştir. Ne var ki, mahkemece fiili teslim tarihi belirlenirken, site yönetiminden gelen davacının 01.06.2012 tarihi itibariyle dairesinde oturduğuna ilişkin yazıya neden itibar edilmediği kararda tartışılmamıştır. O halde mahkemece, davacının dairesinde oturduğu tarihe ilişkin site yönetimi yazısı ile dosyadaki diğer taraf delilleri ile birlikte değerlendirilerek ve gerekçesi de gösterilmek suretiyle fiili teslim tarihinin belirlenmesi ve bu tarih esas alınmak suretiyle kira tazminatının hesaplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön