13. Hukuk Dairesi 2016/23741 E. , 2019/10201 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/23741 E. , 2019/10201 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, murisleri tarafından harici satım sözleşmesi ile davalıya taşınmaz satışı yapıldığını, ancak tapuda devri yapılmadığı için davalı tarafından taşınmaz için ödenen bedelin iadesi istemi ile dava açıldığını ve mahkemece kısmen kabul kararı verildiğini, karar henüz kesinleşmeden icra takibi yapıldığından bu bedelin murisleri tarafından 3.600,00 TL olarak icra dosyasına ödendiğini, daha sonra temyiz sonucu verilen kararın bozulduğunu ve bozma sonrası verilen karar sonucunda başlatılan ilamlı icra takibi ile daha önceki ilam sonucu ödenen 3.600,00 TL mahsup edilmediği için mükerrer ödeme söz konusu olduğunu ileri sürerek; fazla ödenen bedelin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, murisleri tarafından davalıya mükerrer ödenen bedelin iadesi istemi ile eldeki davayı açmışlardır. Davalı ise tanıklar huzurunda aralarında açılan tüm davalar nedeniyle anlaştıklarını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece ‘... tanık ifadeleri dikkate alındığında 1992 tarihli satışa konu Yavuzeli İlçesi Yeniköy Ziyaret Mevkii 239 parseldeki taşınmazın ... 1. İcra Dairesi 2012/2922 Esas sayılı dosyasında ihale ile satışa çıkarıldığı, ihaledeki taşınmazı davalı ...'in aldığı, daha sonra bu taşınmaz ile ilgili sorunlar yaşandığı ve bu nedenle davacılar ile davalının bir araya gelerek geçmişteki alacak husumetini sulha bağladıkları...’ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde; davacıların murisi tarafından davalıya 239 parsel sayılı taşınmazın harici satım sözleşmesi ile satıldığı, ancak tapu devri yapılmadığından davalı tarafından tapu iptali ve tescil davası açıldığı, taraflar arasında geçerli bir satım sözleşmesi olmadığından davanın reddine karar verildiği, sonrasında davalı tarafından ödenen bedelin iadesi için alacak davası açıldığı ve davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın kesinleşmeden icraya konularak davacıların murisinden 3.600,00 TL olarak tahsil edildiği, temyiz sonucunda verilen kararın bozulduğu, bozma sonrası verilen kararın davalı tarafından yeniden ilamlı icraya konulduğu ve icra dosyasında daha önce ödenen 3.600,00 TL mahsup edilmeden 17.943,00 TL olarak ödendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mükerrer ödeme olduğu davalının da kabulündedir. Ancak mahkemece tanık ifadeleri dikkate alınarak taraflar arasındaki husumetin sulhe bağlandığı kabul edilmiş ise de, somut olayda tanık dinlenemez. Davacılar tarafından kabul edilen bir anlaşma yoktur. Taraflar arasında bu konuda yapılmış bir anlaşma var ise bunun ispat yükü kendisinde olan davalı tarafından yazılı delillerle ispat edilmesi gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece taraflar arasında yazılı delillerle ispat edilmiş bir anlaşma bulunmadığı gerekçesi ile davanın miras hisseleri oranında kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön