13. Hukuk Dairesi 2016/12936 E. , 2019/9231 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-bir.dos.davacısı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Mesut eczanesini işletmekte olduğunu, davalı Kurum'un son olarak göndermiş olduğu 16.04.2008 tarihli yazı ile sözleşmesini feshettiğini bildirdiğini, sözleşmenin feshi gerekçesini de, SGK ile Eczacılar arasında imzalanan 2007 protokolüne dayandırdığını, bunun üzerine o dönemde SSK ...'te olduğundan dolayı ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/257 esas sayılı dosyası ile dava açtığını, dosya takip edilmediğinden dolayı işlemden kaldırıldığını, söz konusu davalar devam ederken hakkında Siverek Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/36 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda hakkında beraat kararı verildiğini, beraat kararının varlığı sözleşmenin yapılması için yeterli olmasına rağmen davalı Kurumun sözleşme yapmadığını, fesih sebebi olarak gösterilen protokolün ne şekilde ihlal edildiği ve hangi reçetelerle yapılmış olduğu konusunda bir açıklık olmadığını ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, sözleşmenin haksız feshine ilişkin işlemin kaldırılmasına, muarazanın men'ine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, asıl davanın reddini dilemiş, birleşen davasında ise; borçlu ...'ın kurum tarafından ödenen sigortalıların reçetelerinde birden fazla usulsüzlük yaptığının tespit edidiğini, bunun üzerine eczane protokolünde yer alan her usulsüzlük için ayrı ayrı cezai şart uygulanmış olduğunu, davalının sahte kupürlerle Kuruma fatura edilen reçete bedelleri ve ana paraya işleyen kanuni faizi ödemediğini, bu nedenle alacağın tahsili için icra takibi yapıldığını, borçlunun bu takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazmiatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 2014/160 esas sayılı dava dosyası yönünden davanın kabulü ile davalı kurumun 16.04.2008 tarih ve B.XIII.2.SSK.4.27.01.00.069 sayılı yazıyla davacı ile yapılan sözleşmenin 3 yıl süreyle feshine ilişkin işlemin iptaline, birleşen ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/595 Esas sayılı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı-birleşen davada davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK'nun 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK'nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK'nun 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir.
Somut olayda, kısa kararın verildiği duruşma tutanağında, 'Davanın, esas ve birleşen dosya yönünden kabulüne ” şeklinde hüküm kurulduğu, böylelikle duruşma tutanağına geçirilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında aykırılık yaratıldığı anlaşılmıştır. Bu husus, az yukarıda açıklanan kısa kararla gerekçeli karar ve hüküm fıkrasının birbirine uygun olması gerektiğine ilişkin ilke ve yasa hükümlerine aykırı olup mahkemece, 10.04.1992 gün ve 1991/7 esas ve 1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da benimsendiği gibi, kısa karar ile bağlı kalınmaksızın, ancak kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki giderilecek şekilde yeniden bir karar verilebilmesi için usul ve yasaya aykırı olan hükmün bozulması gereklidir.
2-Bozma nedenine göre davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no'lu bentde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) no'lu bent gereğince davalı-birleşen davada davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde şimdilik yer olmadığına,HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2016/12936 E. , 2019/9231 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat