13. Hukuk Dairesi 2019/1109 E. , 2019/8828 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2019/1109 E. , 2019/8828 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, kullandığı konut kredisi ve kredi kartı borcu nedeniyle davalı bankadan aldığı maaşının bloke edildiğini, bloke işleminin haksız ve yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek; blokenin iptali ile yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı banka vekili, davacının maaş hesabına güvenilerek davacıya kredi kullandırıldığını, kendisinin gerek sözleşmede gerekse ayrıca düzenlenen belgelerde kredi ve kredi kartı borçlarının maaş hesabından alınabileceğine dair beyanı bulunduğunu, bankanın buna dayanarak maaş hesabından tahsilatlar yaptığını, bunun sözleşmeye ve kanuna uygun olduğunu, davacının daha önce kullandığı kredilerin taksitlerinin maaş hesabından kesilmesine bir itirazı olmadığını hatta ilave paralar da yatırdığını savunarak; davanın reddini dilemiştir.
Davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik davacı vekilinin istinaf talebi İzmir BAM 13.Hukuk Dairesince 'Taraflar arasında kredi kullanımına ve kredi kartı kullanımına ilişkin sözleşmelerde, davacının kullandığı kredinin ve kredi kartı harcamasının geri ödemesinin davacının banka nezdindeki hesaptan karşılanması kabul edilmiş olup, sözleşmede bankanın rehin, hapis ve mahsup hakkı olduğu kararlaştırılmış, davacı, bankaya verdiği taahhütnamede de bankada bulunan hesaba gönderilmiş tüm hak ve alacakları, bankadan kullandığı krediye karşılık rehnettiğini kabul etmiştir. 4721 Sayılı TMK'nun 2.maddesinde herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kuralına uymak zorunda olduğu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunmayacağı hüküm altına alınmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, davacının maaaşına herhangi bir bloke konulmayıp, davacının sözleşme ile kabul edip, taahütname ile de teyit etmesi üzerine emekli maaşından kesintiler yapılmıştır. Bu itibarla sözleşmenin bu hükümlerinin haksız şart kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Kaldı ki davacı kullandığı krediden dolayı uzunca bir süre itiraz etmeksizin ödemelerde de bulunduğu gibi kredi kartı harcamalarının ödemesi de uzunca bir süre maaşından kesinti yapılmak suretiyle ödenmiştir. Öte yandan davacı kullandığı kredilere karşılık davalı bankaya başkaca herhangi bir teminat da göstermiş olmayıp, bu husus davalı bankanın alacağını tahsil edememe riskini doğurur. Bu ise davalı banka açısından kabul edilebilir bir durum olmadığı gibi yukarıda açıklanan dürüstlük kurallarına da aykırıdır.' gerekçesi ile reddedilmiş, davacı bu sefer temyiz talebinde bulunmuştur.
Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. madddesi uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 44,40 TL. onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön