13. Hukuk Dairesi 2016/20900 E. , 2019/7480 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/20900 E. , 2019/7480 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, sahibi ve mesul müdürü olduğu ... Eczanesi'ne ait bir adet reçetenin davalı kurum tarafından incelendiğini, bu reçeteye ait bir kişinin ifadesine başvurulduğunu, bu kişinin hastaneye gitmediği ve reçete düzenlettirmediğini belirttiği ifade edilerek savunmasının istenildiğini, söz konusu reçeteye ilişkin açıklayıcı bilgilerin davalı kuruma iletildiğini, davalı kurum tarafından yapılan soruşturma neticesinde protokol hükümlerine aykırı bir durumun tespit edilmediğini, ancak reçete üzerinde protokol numarası bulunmadığı ve doktor imzasının adı geçen doktora ait olmadığından bahisle söz konusu reçete bedeli olan 7.806,64 TL'nin yasal faizi ile birlikte kurum alacağından tahsil edileceğinin bildirildiğini, reçeteye ait protokol numarasının mevcut olduğunu belirterek; 25.09.2014 tarih ve 4736555 sayılı yazı ile bildirilen 7.806,44 TL'nin yasal faizi ile birlikte kurum alacağından tahsil edilmesine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, ... adına düzenlenmiş 24.12.2012 tarih 465677 seri numaralı reçete bedelinin davacıdan tahsiline ilişkin davalı kurum işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, eldeki dava ile davalı Kurum tarafından hakkında uygulanan cezai işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Sigortalı ... isimli hastanın eşi ... tarafından 12/02/2013 tarihinde davalı kuruma verilen dilekçe ile eşi ... adına haberi olmadan 24/12/2012,14/01/2013 ve 04/02/2013 tarihlerinde Sutent isimli ilacın alındığını öğrendiğini ve gerekli işlemin yapılmasını talep ettiği ve kurumun da bu dilekçe üzerine başlattığı soruşturma sonucu davacı eczacı hakkında cezai işlem tesis ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, ‘...davaya konu ilacın sistemde kayıtlı rapora istinaden reçeteye yazıldığı ve şeklen unsurları tam olarak davacı eczaneye ibraz edildiği ve eczanenin de sistemden yaptığı kontrol sonrasında ilacı reçeteyi ibraz eden kişiye verdiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla eczane sahibinin reçeteye dayanak raporun ya da reçetenin sahteliğini ilk bakışta kolaylıkla anlayabilmesinin mümkün olmadığı sonucu ortaya çıkmaktadır. Kaldı ki ceza uygulayan davalı kurumda reçetenin protokol hükümlerine herhangi bir aykırılık oluşturmadığı hususunu davacıya verdiği cevabi yazıda vurgulamıştır. Tüm bu sayılan hususlar çerçevesinde davacı eczacının kendisinden beklenen objektif titizliği göstermesine rağmen reçetenin sahteliğini anlayamamış olması nedeniyle protokol hükümleri uyarınca reçete bedeli kadar cezaya çarptırılmasının hakkaniyete uygun olmadığı’ gerekçesiyle ve dosyada yer alan bilirkişi raporunun değerlendirilmesi sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; davalı idarenin uygulamış olduğu cezai işleme dayanak oluşturan, davacı eczacının eczanesinden temin edilen ve hasta ... adına düzenlenen reçete ile ilgili şikayet dilekçesi sunan hasta Mahkemece dinlenmemiştir. O halde Mahkemece, hasta ya da hasta yakınına teslim edilmediği bildirilen reçeteye ilişkin olarak hastanın tanık olarak dinlenilmesi, hastaya reçete aslının gösterilerek arkasında bulunan imzanın kendisine ait olup olmadığı hususunun sorulması, imzayı inkar etmesi halinde bu hususta bilirkişi incelemesi yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön