13. Hukuk Dairesi 2017/9767 E. , 2019/7394 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2017/9767 E. , 2019/7394 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar ... ve diğerleri vekili avukat ... geldi. Duruşmalı temyiz eden davacı ve diğer davalılar tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, ilk çocuğunu 2009 tarihinde sezeryanla doğurduğunu, bu hamilelik döneminde tüm tedavi ve kontrollerinin ve doğumun davalı doktor ... ... tarafından yapıldığını, bu ameliyattan sonra rahatsızlıklar yaşamaya başladığını, ilk doğumdan 1,5 sene sonra yine hamile kaldığını, aynı hastaneye ve aynı doktora muayeneye gittiğini, 6-7 aylık hamile iken aniden başlayan şiddetli ve sancılı ağrılar üzerine 07/05/2010 tarihinde davalı ... Kadın Doğum Eğitim ve Araştırma Hastanesine yatırıldığını, tıbbi müdahalelerinin yapıldığını, rahmindeki bebeğin sezeryan ile ameliyat sonucu alınarak kuveze konulduğunu, Özel ... Hastanesine kaldırıldığını, taburcu olduktan sonra ... Kadın doğum Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan Birgül Gülarslan isimli doktorun kayınpederi ve eşine ilk doğumda annede ameliyat sonunda parça bırakıldığını, bu parçaların zamanla çürüme yaptığını, annenin hayatının tehlikede olması nedeni ile çürümüş parçaları temizlerken rahmini almak zorunda kaldıklarını söylediğini, hastane ve doktorların bilinçsiz ve dikkatsiz eylemleri sonucu ... alınarak doğurma özelliğini kaybettiğini ileri sürerek ameliyat sonucu rahminin alınmasına yol açan davalılardan fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dava, hatalı tedavi sonucu uğranılan zararların ödetilmesi istemine ilişkindir. Davacı Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim ve araştırma hastanesi ile bu hastanede Devlet Memurları Kanuna tabi olarak çalışan doktorları da zarardan sorumlu tutarak eldeki davayı açmıştır. Bu davalıların sorumluluğuna dayanak yapılan olgular, kamu hizmetiyle ilgili ve hizmet kusuruna ilişkindir. Hal böyle olunca, idarenin hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zararlardan dolayı İdari Yargılama Usulü Yasası’nın 2/1-b maddesi gereğince idareye karşı idari yargı yerinde tam yargı davası açılması gerekir. 6100 sayılı HMK'nın 114. maddesinde de yargı yolu dava şartları arasında sayılmış olup dava şartlarının mevcudiyeti mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmelidir. O halde, mahkemece bu davalılar yönünden tefrik kararı verilerek, dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddedilmesi gerekirken, tüm davalılar yönünden davanın esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulmasını gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazların incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazların incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön