13. Hukuk Dairesi 2016/25365 E. , 2019/6994 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/25365 E. , 2019/6994 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı; davalılara toplam 175.000,00 TL borç para verdiğini, aralarındaki 26.02.2015 tarihli sözleşme ile davalıların kendisinden toplam 175.000,00 TL para aldıklarını kabul ettiklerini, ilgili sözleşmede borcun davalı şirketin satış işlemlerinin sonuçlandığı gün kendisine elden ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalıların şirketin satış işleminin gerçekleşmesi adına hiçbir olumlu girişimde bulunmadıklarını bilakis koşulun gerçekleşmesini engellemeye çalıştıklarını, borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalıların itirazın iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine alacağın %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar; davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davalı ... Özel Gıda Lab. Ltd. Şti. yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, takibin asıl alacak üzerinden devamına, ihtarname masrafı ile inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... tarafından tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...’nun tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötü niyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece, yanlış değerlendirme sonucu icra inkar tazminatı talebinin reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalı ...’nun tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 8.965,69 TL. kalan harcın davalı ...'ndan alınmasına, peşin alınan 29,20 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön