13. Hukuk Dairesi 2017/9430 E. , 2019/6744 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, dava miktar itibariyle duruşmaya tabi olmadığından bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosyan incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 13.1.2012 tarihli iş akdi ile yağcı statüsünde gemi adamı olarak davalıya ait... gemisinde çalışmaya başladığını, 06/7/2012 de haksız olarak iş akdinin feshedildiğini, ücret alacakların için çektiği ihtara cevap verilmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı sabit kalmak kaydı ile 2058,00 USD ücret alacağı ile 1660,00 USD ikramiye alacağının en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, şirket olarak yabancı gemilere kumanya, personel ve sair ihtiyaçların temininde yardımcı olduklarını, davacı ile iş akdi olan ... LTD için de bu hizmeti verdiklerini ve davacıyı bu şirkete önerdiklerini ancak kesinlikle bir işçi işveren ilişkileri olmadığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı yanca her hangi bir hizmet sözleşmesinin imzalanmaması ve davalının işverenlik sıfatının ispatlanmaması nedeni ile husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı yanca temyiz olunmuştur.
Davacı eldeki davası ile ... isimli gemide gemi adamı olarak çalıştığı döneme ilişkin olarak hak ettiği ücret ile ikramiye alacağının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı ise geminin sahibi veya donatanı olmadığını, davacı yanca imzalanan hizmet sözleşmesinin de tarafı bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, Mahkemece husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Davacının ... isimli gemide yağcı olarak çalıştığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda, uyuşmazlıkta öncelikle çözülmesi gereken husus davalının pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ııun 103/1 -b bendinde Türkiye Cumhuriyeti içinde merkez veya şubesi bulunmayan yabancı tacirler ad ve hesabına ülke içinde işlemlerde bulunanların acentelik hükümlerine tabi olduğu düzenlenmiştir. Davacı yan sözleşmenin düzenlenmesi ve feshi sırasında davalı ile muhatap olduğunu belirtmiştir. Ayrıca dosya kapsamında incelenen davalı ile ... Şirketi arasında imzalan gemi yönetim sözleşmesine göre davalının gemi yöneticisi olduğu, bu nedenlerle davalının gemi adamı kontratının tesisinde aracılık ettiği anlaşılmaktadır. Öyleyse Mahkemce 6102 sayılı TTK kapsamında, davalının gemi sahibi ve donatanı şirketin acentesi olduğu ve pasif husumet ehliyeti bulunduğunun kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2017/9430 E. , 2019/6744 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat