13. Hukuk Dairesi 2016/23326 E. , 2019/6369 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar ve davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili, müvekkilinin 06.10.2009 tarihinde rahatsızlanarak davalı hastaneye müracaat ettiğini, operasyona alındığını, sonrasında 08.10.2009 tarihinde ... Üniversitesi Hastanesine sevk edildiğini, endoskopi raporunda tam kesi şüphe ve bulgusuyla yaralanma tespit edildiğini, ... Üniversitesi Hastanesinde 30 gün süreyle bir dizi müdahaleye maruz kaldığını ve 09.11.2009 tarihinde batın direni takılarak taburcu edildiğini, müvekkilinin sakatlandığını, uzun süre hayati tehlike altında yaşama direndiğini, kısa-orta ve uzun vadelerde ne gibi komplikasyonların ve ne yaşanmak durumunda kalınacağı gibi hususların da beli olmadığını, olay sırasında 28 yaşında evli ve 4 yaşında erkek çocuk annesi olduğunu, kendisine, eşine ve çocuğuna yetemeyecek durumda olduğunu, eşi ...'in eş ve çocuğun yanında olma durum ve mecburiyetinde olup sabit ve kalıcı iş edinemediğini, ilk operasyonu gerçekleştiren davalı doktorun hata-ihmal vb yanlış ve eksikliklerinden kaynaklanan olayda, diğer davalının mesuliyetinde istihdam eden sorumluluğunun bulunduğunu, davalıların müteselsil sorumlu olduklarını, fazlaya dair hakları mahfuz kalmak kaydıyla uğranılan zararın davalılardan müteselsilen tazmini için şimdilik 10.000TL maddi 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, hastanın organlarında bulunan yapışıklık nedeniyle safra yolu yaralanması komplikasyonu geliştiğini, bu durumun ameliyat sırasında geliştiğini ve açık ameliyata geçildiğini, gerekli görülmesi durumunda üniversite hastanesine sevk edildiğini, safra yolu yaralanmasının öngörülemez ve önlenemez bir durum olduğunu, kusur durumu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne, hesaplanan toplam 3.227,340 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine; davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-)H.M.K'nın, Hâkimin Davayı Aydınlatma Ödevi başlıklı 31/1. maddesinde: “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” düzenlemesi mevcuttur. Eldeki davada davacının, kendisi, eşi ve çocukları için şimdilik olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi; 20.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmış; mahkemece, her iki tazminat talepleri yönünden kabul edilen miktarlar bakımından davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece, davacı tarafın talep sonucu kısmındaki uyumsuzluk giderilmeden hüküm tesis edilmesi hukuka aykırı olup, HMK.'nun 31.maddesindeki hâkimin davayı aydınlatma ödevi doğrultusunda, taleplerin açıklanmasına ilişkin ihtarlı kesin süre verilerek hüküm tesis edilmelidir. Davacının talebi; kendisi, eşi ve çocukları için şimdilik olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi; 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi olup, davacılardan herbiri için hangi miktarlarda maddi ve manevi tazminat talep ettiklerinin mahkemece davacılara açıklattırılması gerekmektedir. Ayrıca, bu hususun yerine getirilmemesine bağlı olarak HMK’nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiğine ilişkin kanun maddesi de doğru uygulanmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece, açıklanan hususlar gözetilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-)Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte yazılı nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 169,70 TL harcın istek halinde davalılar ve davacılara iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu davacılar yönünden açık olmak üzere, 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2016/23326 E. , 2019/6369 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 77 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat