13. Hukuk Dairesi 2017/8704 E. , 2019/6095 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin kararının davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine davalı ... Mot. Araçlar Tic. A.Ş. vekili avukat ..., feri müdahil ... Türk A.Ş. Vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ...'ın huzuru ile duruşma yapılıp temyiz isteminin süresinde olduğu saptanıp, dosyanın incelenmesi sonucu gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 29.12.2015 tarihinde dava konusu otomobili davalıdan satın almış olduğunu, satın alınan otomobilin henüz 815 km’de iken motor arıza ikaz lambasının yandığını, birden fazla sefer olmak kaydıyla bu nedenle servise başvuru yapılmasına rağmen bir netice alınamadığını, aracın bu haliyle ayıplı olduğunu ileri sürerek, dava konusu otomobilin ayıpsız misli ile değişimine, olmadığı takdirde sözleşmenin iptali ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesine, bunun da olmaması halinde ise ayıp nedeniyle ortaya çıkan değer kaybına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ilk derece yargılama makamına sunmuş olduğu yanıt dilekçesi ile dava konusu aracın ayıplı olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece yargılama makamınca, davanın kabulü ile 21.279,98 TL bedelin satış tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; davanın taraflarının istinaf talebi, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince incelenerek; davalının ve feri müdahilin istinaf talebinin HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davacının istinaf talebinin kabulüne, ... 11.Tüketici Mahkemesinin, 26/01/2017 tarih, 2016/538 Esas - 2017/89 Karar sayılı ilamının kaldırılmasına, davanın kabulüne, 29/12/2015 tarihli, 182854 no'lu faturada gösterilen, ... motor ve ... şasi no'lu, ... marka, ...model, aracın aynı marka ve model 0 km ayıpsız misli ile değiştirilmesine, davaya konu aracın davalı tarafa iadesine karar verilmiş; bu karar süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Öğretide ve uygulamada da kabul edildiği üzere tüketicinin seçimlik haklarını tek yanlı ve varması gereken bir irade açıklamasıyla kullanması gerekmektedir. Tüketici bu haklardan hangisini seçtiğini, bir kez bildirmekle, seçim hakkını kullanmış olur ve artık tercihini değiştiremez. Çünkü, satıcı kayıtsız şartsız, bildirilen tercihi yerine getirmek zorundadır. Bu nedenle tüketicinin seçim hakkı, bir kez kullanılmakla sona ermekte ve onun yerine tercih ettiği hak geçmektedir. Bu özelliği nedeniyle, tüketicinin seçimlik hakkının yenilik doğrucu (inşai) haklardan olduğunu söyleyebiliriz.
Öte yandan HMK.nun 31.maddesinde Hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, 'Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi ya da hukuki açıdan belirsiz, yahut çelişkili hususlar hakkında, taraflarca açıklama yatpırabilir, soru sorabilir; delil gösetirilmesini isteyebiir.' hükmü öngörülmüştür.
Davacı’nın dava dilekçesindeki talebi aracın ayıpsız misli ile değişimi, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi ve bunun da mümkün olmaması halinde ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmesi yönündedir. Ne var ki, ilk derece mahkemesince HMK.nun 31.maddesinde düzenlenen Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, davacıya bu talebi hakkında değişim hakkını mı, ya da sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedel indirimi hakkını mı kullanacağı hususu açıklattırılmamış ve hükmün 1.fıkrasında ayıp oranında bedel indirimine hükmedilmiş; daha sonra Bölge Adliye Mahkemesinde bu karar kaldırılarak ayıpsız misli ile değişimi yönünde hüküm kurulmuştur. Bu durumda mahkemece, davacının davasını neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorularak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 2.037,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 14/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2017/8704 E. , 2019/6095 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 99 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat