13. Hukuk Dairesi 2016/4577 E. , 2019/5512 K.
'İçtihat Metni'
.....
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar (birleşen dosyada davacılar) avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, duruşma pulu olmadığından bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalılar ile yaptığı adi sözleşme ile ... ili, ... ilçesi.....parsel sayılı taşınmazda yapılacak olan apartmanda bağımsız bölümü satın aldığını ve tapu devrinin yapıldığını, ancak dairenin projeye uygun yapılmadığını, odaların küçük olduğunu, bir odanın hiç yapılmadığını, çatı katında kendisine ait alana güneş enerjileri konulduğunu, metre karenin taahhüt edilenden küçük olduğunu belirterek yapılacak masraflar nedeniyle 35.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.
Birleşen 2008/484 esas sayılı dosyada davacılar, davalılara sözleşmeye aykırı hareket nedeni ile 10.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalıların sözleşme harici istekleri sebebi ile fazladan yapılan inşaat harcamaları için 13.000,00 TL maddi ve yapılan baskılar sebebi ile de 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemişlerdir.
Asıl dosya davalıları ile birleşen dosya davalıları, ayrı ayrı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, asıl davada davanın kısmen kabulüne, 21.249,90-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacı ...'a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının manevi tazminat talebinin reddine; birleşen davada, davanın kısmen kabulüne, 1.734,18-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacıların manevi tazminat talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar (birleşen dosyada davacılar) tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gereklidir.
Somut olayda, davalılardan ...'nin müteahhit olduğu ve inşa edilen inşaattan bir adet konutu satın almak için davacı ile sözleşme düzenlediği ihtilafsızdır. Uyuşmazlık taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklandığına göre, davacı bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumundadır. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görev konusu, kamu düzenine ilişkin olup, re'sen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak olmaz. O halde mahkemece, müstakil Tüketici Mahkemesi var ise davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil Tüketici Mahkemesi yok ise ara kararı ile uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın Asliye Hukuk Mahkemesi olarak görülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre kararı temyiz eden davalıların (birleşen dosyada davacılar) temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararı temyiz eden davalıların (birleşen dosyada davacılar) temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu asıl dava yönünden açık, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu birleşen dava yönünden kapalı olmak üzere, 30/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....
13. Hukuk Dairesi 2016/4577 E. , 2019/5512 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat