13. Hukuk Dairesi 2016/23314 E. , 2019/970 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/23314 E. , 2019/970 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, kasık ağrısı ve över kisti bulgusu nedeniyle davalı şirkete ait hastanede diğer davalı doktor tarafından ameliyat edildiğini, ameliyat esnasında kistlerin yanı sıra rızası olmaksızın tüplerin de alınması nedeniyle doğal yollardan çocuk sahibi olma yeteneğini kaybettiğini, ayrıca tüp bebek yöntemi ile çocuk sahibi olma ihtimalinin de çok düşük olduğunu ve maliyetli olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi zararlarının davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda, davacı, davalı hastanede çalışan diğer davalı doktor tarafından yapılan ameliyat esnasında rızası olmaksızın tüplerinin alınması nedeniyle doğal yollardan çocuk sahibi olma yeteneğini kaybettiğini ileri sürerek maddi ve manevi tazminat isteğinde bulunmuştur. Davacı ile davalı arasındaki ilişki vekalet sözleşmesi niteliğindedir ve dairemizin öteden beri değişmeyen uygulaması da bu yöndedir. Vekalet sözleşmesi ise 28.5.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasa kapsamına alınmış olup, 28.5.2014 tarihinden önce açılan davalarda, açıldığı tarihte görevli olan mahkemeler görevlidir. Nitekim bu husus 6502 sayılı yasanın geçici 1. maddesiyle çözüme bağlanmış durumdadır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece, davanın 6502 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 12.6.2014 tarihinde açıldığı ve bu bağlamda uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gözetilerek Tüketici Mahkemeleri’ne görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön