13. Hukuk Dairesi 2016/4588 E. , 2019/575 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/4588 E. , 2019/575 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, davalı ile aralarında miras taksim sözleşmesine göre davalının hissesine isabet eden 404 parsel numaraları taşınmazın batı cephesinden başlayarak toplam 13 dönümlük kısmının davacılara satılması hususunda taraflar arasında 01.05.1991 tarihli noter satış vaadi sözleşmesinin yapıldığını ve bedelin peşinen davalıya ödendiğini, sonrasında sözleşmeye konu taşınmazın mahkeme kararı ile ... adına tesciline karar verildiğini ve borcun ifasının mümkün olmadığını, davacıların bu nedenle zarara uğradıklarını ileri sürerek satış vaadi edilen taşınmazın rayiç değerinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunarak esastan da davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, satış vaadine konu taşınmazın ... adına tesciline karar verilmesi nedeniyle taşınmazın rayiç değerinin tespiti ve tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının zamanaşımı itirazı, söz konusu satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın Kadastro mahkemesinde davalı olduğu ve kadastro mahkemesinin 1998/164 esas 2004/20 karar sayılı dosyası ile bu davanın görüldüğü, mahkemenin sözü geçen dosyada ... aleyhine açtığı dava ile ilgili karar verdiği ve bu kararın Yargıtay denetiminden geçip 29/05/2006 tarihinde onanıp kesinleştiği bu tarihten itibaren B.K.nun 125. Maddesinde belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresinin işletilebileceği davanın açıldığı tarih itibariyle 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesiyle reddedilmiş ve işin esasına girilmiştir. Yargılama aşamasında alınan bilirkişinin sunmuş olduğu raporda, satış vaadine konu tapulama dışı 404 parselin 13 dönümlük bölümünün tamamının 1447 nolu parselde kaldığı tespiti yer almaktadır. Davalının sunmuş olduğu ... Kadastro Mahkemesi'nin 1991/3228 esas sayılı gerekçeli karar suretinde 1447 nolu parselin ... adına tesciline yapılan itirazın incelendiği ve karar bağlandığı, mahkeme kararının 08.07.1998 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, davacıların taleplerinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunun yukarıda anılan mahkeme dosyası ve keşif bilirkişisi raporu da dikkate alınarak netleştirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya akırı olup, bozmayı gerektirir. Kabule göre de, geçerli bir satış vaadi sözleşmesi nedeniyle ifanın imkansız hale gelmesi durumunda, ifanın imkansız hale geldiğinin kesinleştiği tarihteki taşınmazın değerinin istenebileceği göz ardı edilerek taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin tespit edilmesi ve taleple bağlı kalınarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön