13. Hukuk Dairesi 2016/29746 E. , 2019/12475 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... Eğitim İnş. ve Özel ... Hizmetleri A.Ş. avukatınca duruşmalı temyiz edilmiş ise de, dava miktar itibariyle duruşmaya tabi olmadığından bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, davacı ...'ın karın ağrısı şikayetiyle davalı hastaneye başvurduğunu, hastane doktorlarından davalı ... tarafından muayene edildikten sonra midesinde reflü ve safra kesesinde taş olduğunun tespiti üzerine tedavinin ameliyatla yapılabileceği söylenerek 03.03.2011 tarihine ameliyat günü verildiğini, yapılan ameliyat sonrasında davacı ...'ın ağrıları devam etmesine rağmen 04.03.2011 günün davalı doktor tarafından bu ağrıların normal olduğu söylenerek taburcu edildiğini, aynı günün akşamı ağrılarının kesilmemesi üzerine tekrar aynı hastaneye gitmek zorunda kaldığını, davalı doktor tarafından muayene edilmesi sonucunda midesinin gaz dolduğu ve bağırsaklarının düğümlenmiş olduğu belirtilerek ikinci ameliyata alındığını, bu ameliyatın birinciye göre daha uzun sürdüğünü, davacı ...'ın bağırsaklarının bir kısmının kesildiğini sonradan öğrendiğini, ikinci ameliyatın gecesi davalı doktor tarafından davacı ...'a birinci ameliyat sonucu davacı ...’ın safra kesesindeki taşların kanallara düştüğü, kan değerlerinin yükseldiği, sarılık riski olduğu söylenerek tekrar ameliyat olması gerektiğininin söylenerek, üçüncü ameliyatın da yapıldığını, üçüncü ameliyatın ardından 15 günlük süreçte davacı ... ile ilgilenmek için davacı ...'ın işyerini kapatmak zorunda kaldığını, davacı ...'ın bu süreçte 65 kilodan 40 kiloya düştüğünü, taburcu edildikten sonra, Meram Tıp Fakültesi'nden 27.11.2011 tarihinde aldığı test sonuçlarına göre hamile olduğunu öğrendiğini, kendisinin ameliyatlarını gerçekleştiren davalı doktora durumu bildirmesi üzerine hamileliğin riskli olduğunun ve bebeği aldırması gerektiğinin davalı doktor tarafından söylendiğini ve bu nedenle bebeği aldırdıklarını ileri sürerek davacı ... için 50.000,00 TL, davacı ... için 20.000,00 TL toplam 70.000.00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsilini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 13.000,00 TL davacı ... için 3.800,00 TL manevi tazminatın 05.03.2011 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Şirket tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacı ...’a davalının işlettiği hastanede uygulanan hatalı ameliyatlar sonucu davacıların manevi zarara uğradıkları ve davalı doktorun bu ameliyatlar nedeni ile riskli olduğunu söylemesi üzerine bebeklerini aldırmak zorunda kaldıkları iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesidir. Vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. O nedenle, vekil konumunda olan doktorların bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle özen borcunu yerine getirmeleri gerekir.
Somut olayda, alınan Adli tıp raporu ve heyet raporlarında davacının yakınmasına neden olan hususların komplikasyon olarak değerlendirildiği ve davalı hekimin kusuru bulunmadığı belirtilmiş; mahkemece, davalı doktorun aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; dosya arasında birden fazla onam belgesi bulunmakta olup, bunlardan bir kısmında tarih gösterilmemiştir. Bu itibarla hangi onam belgesinin hangi ameliyata ilişkin olduğu hususu belirlenerek bunun sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, dosyada mevcut onam belgelerinin hangisinin hangi ameliyata ilişkin olduğu ve özellikle yapılan ikinci ameliyata ilişkin aydınlatılmış onam belgesinin bulunup bulunmadığı belirlenerek, yapılacak değerlendirme sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu belirleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde davalı ... Eğitim İnş. ve Özel ... Hizmetleri A.Ş'ye iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2016/29746 E. , 2019/12475 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat