13. Hukuk Dairesi 2016/25705 E. , 2019/12228 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/25705 E. , 2019/12228 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, şahsi kullanımı için 04.08.2011 tarihinde davalı galerici ... ile 2001 model Volvo 560 model 35 DMT 36 plakalı araç için satış mukavelesi imzaladığını, bu satış mukavelesine göre peşinatsız olarak 20 eşit taksitte olmak üzere 15.09.2011 tarihinden başlayıp 15.04.2013 tarihine kadar devam eden 2.000,00-TL tutarında senet tanzim ettiklerini, davalı ...'nın ilk dört senetten sonra senet ödemelerini yapmasına rağmen o aya tekabül eden senedi değil daha ileri tarihli senetleri geri verdiğini ve karşılığı ödenmiş olan 6 ve 8 sıra no'lu senetleri ise imha ettiğini bildirdiğini, bu senetlerden 1 sıra no'lu 15.09.2011 vade tarihli 2.000,00-TL, 2 sıra no'lu 15.10.2011 vade tarihli 2.000,00-TL, 3 sıra no'lu 15.11.2011 vade tarihli 2.000,00-TL, 4 sıra no'lu 15.12.2011 vade tarihli 2.000,00-TL, 18 sıra no'lu 15.02.2013 vade tarihli 2.000,00-TL, 19 sıra no'lu 15.03.2013 vade tarihli 2.000,00-TL ve 20 sıra no'lu 15.04.2013 vade tarihli 2.000,00-TL değerindeki senetleri ve davalı ...'ya karşılığı ödenmesine rağmen teslim edilmeyen ve ilgili icra dosyasında da bulunmayan 6 sıra no'lu 15.02.2012 vade tarihli senet ile 8 sıra no'lu 15.04.2013 vade tarihli senetlerin tamamı olarak toplamda 18.000,00-TL ödediğini, davalı galericinin 22.02.2012 tarihinde aracın satışını yapmayacağını bildirdiğini, bunun üzerine davalıya ait olan 14 adet senedin boşa çıktığını ve tarafına iade edileceğini ifade eden tutanağın tanzim edildiğini, tutanak tanzim edilirken hem aracın satılmayacağı ve senetlerini geri iade edecek olmasına rağmen davalının tutanakta da belirtildiği üzere o gün bile 2.000,00-TL parasını aldığını, daha sonra davalı ...'nın 22.02.2012 tarihli tutanaktan sonra aracın devrinin yapılacağını bildirdiğini ve bunun üzerine 3 adet senet daha olmak üzere 6.000,00-TL ödediğini, ancak davalının yine aracın satışını devretmediğini, ödediği paralar bir yana kalan senetlerini almak için davalıya bildirmesine rağmen davalının bir türlü kalan senetlerini iade etmediğini, davalı ...'nın karşılığı olmayan 11 adet senedi iade etmesi gerekirken diğer davalı ...'a verdiğini, davalı ... ile uzaktan yakından hiçbir alakası olmamakla birlikte hiçbir hak ve alacağının da bulunmadığını, davalı ...'nın Bayraklı ilçesinde pazarcılıkla uğraşan bir esnaf olduğunu, diğer yandan el altından senet alıp satan bir kişi olduğunu ileri sürerek, İzmir 28. İcra Müdürlüğü'nün 2013/12429 esas sayılı dosyasıyla yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip nedeniyle davalı ...'a nakden veya malen herhangi bir borcu olmadığının tespitine ve davalı ...'tan 18.000,00-TL alacaklı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise “bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilebilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gereklidir. Yasada açıklandığı üzere tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişidir. Dosya kapsamından davalı ...'un araç alım satımını mesleki amaçla yapan galerici sıfatını taşıdığı, davacının ise tüketici sıfatını haiz olduğu anlaşıldığından ihtilafın 4077 sayılı Yasa çerçevesinde çözümü gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Bu nedenle, mahkemece Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent uyarınca davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön