13. Hukuk Dairesi 2016/26553 E. , 2019/10770 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/26553 E. , 2019/10770 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile 04/06/2000 tarihinde evlendiklerini, Karşıyaka 2. Aile Mahkemesi'nin 2011/676 Esas 2012/227 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, kararın 16/04/2012 tarihinde kesinleştiğini, davalının evlilik boyunca sürekli bir işinin olmadığını, eşine iş kurmak amacıyla bankadan 35.000,00 TL kredi çektiğini, davalının bu parayla bir şarküteri dükkanı açtığını, fakat bu işi de devam ettiremediğini, bu dükkanı sattığını, dükkanın satımından kalan elde ettiği parayı da kendi kişisel harcamalarına kullandığını, evlilik içinde mal ortaklığı rejimini seçtiklerini, kredi çekilip davalıya verilen 35.000,00 TL'nin davalıda kaldığından bahisle bu paranın 17.500,00 TL'sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece, davacı tarafından sadece yemin deliline dayanıldığı ve davalının beyanı dikkate alındığında iddianın ispatlanamamış olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Aile Mahkemesinden görevsizlik kararıyla gelen dosya incelendiğinde, davacı yanın dava dilekçesinde tanık deliline dayandığı görülmüştür. Kural olarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 201. maddesi ile senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler iki bin beş yüz Türk Lirasından az miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz. Ne var ki, kural böyle olmakla birlikte Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 203. maddesinde yazılı yakın akrabalar arasındaki hukuki işlemlerin tanıkla ispat edilebileceği kabul edilmiştir. Anılan maddede yazılı yakın akrabalar arasında senet (yazılı belge) alınmasındaki manevi imkansızlık kanunla varsayılmış ve böyle bir istisnai düzenlemeye gerek görülmüştür.
Ön inceleme tamamlanmadan ve gerekli kararlar alınmadan tahkikata geçilemez ve tahkikat için duruşma günü verilemez. (md. 137/2, md 320/3). “Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir. (HMK m.140/5). HMK m.240/2 gereği tanık gösteren taraf, gerekli bilgileri içeren listeyi mahkemeye sunar. Somut olayda, Mahkemece, davacıya delillerini bildirmesi için kesin süre verilmemiştir (HMK m.140/5).
Yukarıda açıklanan düzenlemeler ve içtihatlar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, davacıya, tanık listesini bildirmesi için 2 haftalık kesin süre verilmesi gerekirken, mahkemece tanık delili değerlendirilmeden sadece yemin deliline dayanılarak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte bozma sebebine göre davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön