13. Hukuk Dairesi 2016/21733 E. , 2019/9976 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, 17.04.2007 tarihinde ölen mirasbırakanları tarafından davalı bankadan kullanılan 08.07.2005 tarihli tüketici kredisi nedeniyle hayat sigortası yapıldığı ve kredi sözleşmesinde sürenin sona ermesini müteakip devam eden yıllar için de hayat sigortası yapılacağı veya müşteri tarafından hayat sigortası yaptırılacağı hususunun açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, davalılarca yenileme yapılmadığı gibi, mirasbırakana herhangi bir bildirimde de bulunulmaksızın hayat sigortasının yerine ferdi kaza sigortası yaptırıldığını, davalı bankanın hakuka aykırı ve özensiz bu davranışı nedeniyle mağdur edildiklerini ileri sürerek; 10.000,00 TL'nin mirasbırakanın ölümü tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişler, ıslah ile talep miktarını 140.309,48 TL'ye artırmışlardır.
Davalı banka vekili, sigorta yaptırma, yenileme ve primleri ödeme yükümlülüğünün mirasbırakana ait olduğunu savunmuş; davalı sigorta şirketi vekili ise, davacıların mirasbırakanının müvekkil şirket nezdinde sigortalı olmadığından tazminat sorumluluğunun doğmayacağını bildirerek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı banka yönünden, kullanılan kredi nedeniyle 08.07.2005-08.07.2006 tarihlerini kapsar şekilde bir yıl süre ile yapılan hayat sigortasının sona erdikten sonra yenilenmediği, ancak 31.07.2006 tarihinde 31.07.2006-31.07.2015 tarihlerini kapsar şekilde muris lehine 'Kredili Ferdi Kaza Sigortası' yapıldığı, sigorta yapılırken bu poliçe için teklif çalışması olmadığı, murisin olurunun alınmadığı ve bilgi verilmediği, sigorta primlerinin taksitlerle kesildiği, böylece muriste hayat sigortası devam ediyor kanısının oluştuğu, davalı bankanın bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği, TMK 2 ve 3.maddeleri gereğince 'dürüst davranma' ve 'iyi niyet' kurallarına aykırı hareket edildiği, bu nedenle ölüm tarihinden sonraki dönem için krediden kaynaklanan davacılar tarafından ödenen taksitlerin faziyle birlikte iade edilmesi gerektiği, diğer davalı sigorta şirketi yönünden ise sigorta süresi dolduktan sonra riziko gerçekleştiğinden sigorta sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesi ile ...aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... A.Ş aleyhine açılan davanın KABULÜ ile 10.000,00 TL'nin 18.11.2013 tarihinden, 83.000,08 TL'nin ıslah tarihi olan 20.11.2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte ayrıca 47.309,40 TL faiz alacağının da davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı ... A.Ş tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, mirasbırakanın kullandığı kredi nedeniyle yenilenmeyen hayat sigortasına bağlı alacak isteğine ilişkin olup, mahkemece, görüşüne uyulan 27.01.2014 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplama dikkate alınarak kabul kararı verilmiştir. Anılan rapor incelendiğinde, mirasçı davacılar tarafından yapılan ödemelere değişik tarihlere göre değişen oranlarda ve tutarlarda faiz işletilmiştir. Yapılan hesaplamanın açık ve anlaşılabilir olması, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olması gerekmektedir. Hüküm altına alınan bedelin ne şekilde hesaplandığı hususunda bilirkişi raporunda bir açıklık bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, rizikonun gerçekleştiği tarih itibariyle sigorta hukuku hükümlerine göre konusunun uzmanı içlerinde banka işlemlerini bilen ve sigortadan anlayan bilirkişinin de bulunduğu bir heyetten rapor alınması gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekir.
3-Bozma nedenine göre, davacıların temyiz itirazlarının şu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı bankanın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bent gereğince kararın davalı banka lehine BOZULMASINA, üçüncü bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL. harcın davalı ... Bankasına iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi
13. Hukuk Dairesi 2016/21733 E. , 2019/9976 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 30 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat