13. Hukuk Dairesi 2019/4969 E. , 2019/9484 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2019/4969 E. , 2019/9484 K.


'İçtihat Metni'

...A.Ş. vekili avukat ... ile ... aralarındaki dava hakkında ... 13. Tüketici Mahkemesinden verilen 02/06/2016 tarih ve 2015/880-2016/825 sayılı hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu.
KARAR
Dosya incelendiğinde Dairemizin 01/04/2019 tarih 2016/20886 esas 2019/4323 karar sayılı kararıyla mahkemece davalıya yapılan gerekçeli karar tebliğinin usulsüz olduğu belirtilerek dosyanın, davalıya usulüne uygun tebliği yapılıp, temyiz süresi geçtikten sonra Dairemize gönderilmesi için mahalline geri çevrilmesine karar verildiği, bunun üzerine mahkemece hazırlanan tebligat evrakında, tebligatın Tebligat Kanununun 21/2 maddesine göre yapılmasının istendiği ve tebligatın posta memurunca 21/2 hükmüne göre yapıldığı anlaşılmıştır. Önceki kararımızda tebligat usulsüzlüğünün, tebliği TK'nun 21/1.maddesine göre yapan tebligat memurunun tebligat evrakına muhatabın o sırada nerede olduğunu söyleyen komşusunun ismini yazmamasından kaynaklandığı belirtilmiş olmasına rağmen, mahkemece bu sefer tebligat evrakında Kanunun 21/2. maddesine göre tebliğ yapılmasının istendiği belirtilerek tebliğin bu şekilde yapılması daire kararına aykırıdır.
Bilindiği üzere mahkemece yapılacak tebligatlar öncelikle muhatabın bilinen en son (gösterilen) adresine çıkartılır. Bilinen son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligatın yapılamaması halinde muhatabın mernis adresi bilinen son adres kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Tebligatın Kanunun 21/2 hükmüne göre yapılabilmesi için bilinen son adrese çıkartılan tebligatların iade dönmüş olması yani muhatabın o adreste hiç oturmadığının veya sonradan taşındığının tebligat memurunca tespit edilmiş olması gerekir.
Somut olayda davalıya çıkartılan ilk tebligat TK m.10/2 hükmü uyarınca davalının bilinen son adresi sayılan mernis adresine çıkartılmış olup, mazbatada davalının bu adresten sürekli olarak ayrıldığı tespit edilmemiş, usulsüzlük muhatabın tevzi saatinde nerede olduğunu söyleyen komşusunun isminin tebligat evrakına tesvik edilmemesinden kaynaklanmıştır. Somut olayda tebligatın TK m.21/2 hükmüne göre yapılmasının şartları gerçekleşmediğinden mahkemece yapılan 2. tebliğ de usulüne uygun değildir. Tebligat hukukunun katı şekil kurallarına sahip olması tebliğ muhataplarının hukuki dinlenilme haklarıyla yakından ilgili olup, yargı mercilerince usulüne uygun şekilde tebliğ yapılması konusunda yeterli özenin gösterilmemesinin hak kayıplarına ve dolayısıyla cezai sorumluğa yol açabileceği unutulmamalıdır. Belirtmek gerekir ki tebligatın tek seferde usulünce yapılması aynı zamanda usul ekonomisinin de bir gereğidir.
Şu halde mahkemece gerekçeli kararın davalının bilinen son adresine TK m.10 vd'na göre (normal) tebliğe çıkartılması gerekirken yukarıda açıklanan şekilde şartları oluşmamışken Kanunun 21/2 hükmüne göre tebligat yapılması usul ve yasaya aykırı olup, dosyanın, gerekçeli kararın davalıya usulünce tebliği sağlanıp temyiz süresi geçtikten sonra gönderilmesi için mahalline 2. kez geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın gerekçeli kararın davalıya Tebligat Kanunu ve Yönetmelik hükümlerine göre usulünce tebliği sağlanıp, temyiz süresi geçtikten sonra gönderilmesi için mahalline 2. kez GERİ ÇEVRİLMESİNE, 07/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön