13. Hukuk Dairesi 2016/21582 E. , 2019/9462 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/21582 E. , 2019/9462 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ile ihbar olunan avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı asıl davasında, 01/11/2007 tarihinde yapılan Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile ...Sitesi A-8 Blok 21 nolu daireyi davalıdan satın aldığını, satış ofisinde tanıtımı yapılan vaziyet planı ve gösterilen inşaat alanına göre tüketici olarak görsel katalog ve ilanlarla hile ile yanıltıldığını, masaj odası ve büfe bar yapılmadığını, akıllı ev sistemi alt yapısının kurulmadığını, tüm dairelerde yangın algılama ve springler sisteminin kurulmadığını, klima için alt yapının yapılmadığını, davalının sözleşme ve reklam bröşürlerine göre eksik, ayıplı ve kötü ifada bulunduğunu, güneş kolektörleri ile destekli su ısıtma sisteminin konulmadığını, ıslak zeminlerdeki suyun geri dönüşümünün sağlanarak klozetlerde kullanımı ile ilgili taahhüdün yerine getirilmediğini, çatılarda peyzaj yapılmadığını ve kullanıma uygun düzenlenmediğini, yangın algılama ve springler sistemi ile her daireye en az bir otopark yapılmadığını, cephenin denize doğru yapılmadığını, tüm bu hususların maliyet ve değer düşüklüğü yarattığı açık olup sözleşmeye de aykırı olduğunu, ortaya çıkan bu eksiklikler nedeniyle dairenin ve genel olarak sitenin vasfında hataya düşürülmüş olduğunu belirterek şimdilik 6.000,00 TL bedelin 31.10.2009 teslim tarihinden itibaren uygulanacak avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 04/02/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile; dava değerini 12.000,00 TL'ye yükseltmiş ve hükme esas alınan bilirkişi raporundan sonra ise duruşmada; ''bilirkişi raporuna bir diyeceğimiz yoktur, davamızı 04/02/2015 tarihinde ıslah ederek 12.000,00 TL'ye çıkarmıştık, gelen bilirkişi raporu uyarınca aradaki fark için ... Anadolu 5.Tüketici Mahkemesi'nde 2015/1657 E. Sayılı dosya ile birleştirme talepli dava açtık, o davanın birleştirilmesi beklensin'' şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı tarafça açılan davanın kabulü ile; toplam 17.625,00 TL'nin (6.000,00 TL'sine dava tarihinden, 6.000,00 TL'sine ıslah tarihi olan 04/02/2015 tarihinden, 5.625,00 TL'sine ise birleşen davanın tarihi olan 04/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek) avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ve fer'i müdahil tarafından temyiz edilmiştir.
1-HMK’nun 297 ve devamı maddeleri gereğince bir davada istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekli olup, davaların birleştirilmesi durumunda da, asıl ve birleşen davaların birbirinden bağımsız, müstakil davalar olması nedeniyle, hüküm kısmında her bir dava hakkında o davaya ilişkin vekalet ücretleri ve mahkeme masraflarıyla birlikte ayrı ayrı hüküm kurulması zorunludur. Somut olayda davacı taraf 04/02/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 12.000,00 TL'ye yükseltmiş, ıslah tarihinden sonra düzenlenen ve hükme esas alınan raporda dava konusu konutta ortaya çıkan değer azalmasının 17.625,00 TL olarak belirlenmesi üzerine kalan kısım için birleştirme talepli dava açtıklarını beyan ederek dosyanın beklenmesini talep etmiştir. Mahkemece 12.04.2016 tarihli celsede; ''... Anadolu 5. Tüketici Mah. 2015/1657 E. Sayılı dosyasının gelmiş olduğu görüldü. Dosyanın mahkememiz dosyası ile irtibatlı olduğundan bahisle birleştirme kararı verildiği anlaşıldı.'' denilmişse de asıl ve birleşen davalar yönünden HMK’nun 297 ve devamı maddelerinde belirtildiği şekilde ayrı ayrı hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalı ve fer'i müdahilin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2.) bentte açıklanan nedenlerle davalı ve fer'i müdahilin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın 29,20 TL davalıya, 29,20 TL harcın istek halinde ihbar olunana iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön