13. Hukuk Dairesi 2016/15059 E. , 2019/9286 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/15059 E. , 2019/9286 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı emlakçı, davalı ile aralarında 16/04/2014 tarihli emlak görme belgesi başlıklı tellallık sözleşmesi imzalandığını, evin de davalıya aynı tarihte gösterildiğini, taşınmazı gören ve beğenen davalının taşınmazı gördükten sonra kendisini saf dışı bırakarak daireyi sahibinden satın aldığını, davacı ile aralarında yapılan tellallık sözleşmesi hükümleri gereğince taahhüt ettiği %6 + KDV bedeli ödemek zorunda olduğu halde ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 520. maddesinde tanımı yapılan simsarlık sözleşmesinden kaynaklı alacak isteğine ilişkindir. Mahkemece, her ne kadar, taraflar arasında düzenlenen 'Emlak Görme Belgesi'nin taraflara karşılıklı borç yükleyen yazılı simsarlık sözleşmesi olarak kabul edilemeyeceği, bir an aksi düşünülse dahi satıcı ve davacı arasında bir sözleşme bulunmadığı için emlak görme belgesindeki hükümlerin haksız şart teşkil ettiği, eğer satıcı ile davacı arasında bir sözleşme varsa tazminatın ondan istenmesi gerektiği, gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; Taraflar arasında düzenlenen ve imzası davalı tarafça inkar edilmeyen 16.04.2014 tarihli sözleşme taşınmaz satımına yönelik tellallık sözleşmesi olup geçerlidir. Ayrıca, belirtmek gerekirki mal sahibi ile davacı tellal arasında sözleşme olması gerekmez.Somut olayda davacı tellal edimini yerine getirerek taşınmazı davalıya göstermiş ve mal sahibi ile bir araya gelmesini sağlamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece sözleşmede belirtilen ilkeler çerçevesinde inceleme yapılarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön