13. Hukuk Dairesi 2016/15339 E. , 2019/8453 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/15339 E. , 2019/8453 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-bir.dos.davalısı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar asıl ve birleşen davada, davalı ... Hazinesi adına kayıtlı bulunan 404 parsel numaralı taşımazın 2400/2736 hissesini 6.2.1997 tarihinde 800.000.000TL‘ye (800 TL) satın alıp bedelini hisseleri oranında hazineye ödediklerini, taşınmazın bir kısmının orman arazisi olduğu gerekçesiyle Orman Genel Müdürlüğü’nün açtığı dava sonunda 47.196 m2 nin orman vakfı ile hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek; taşınmazın tapusunun iptaline dair kararın kesinleştiği tarih itibariyle iptal edilen kısmının davacıların hissesine düşen bölümünün bedelinden şimdilik 20.000,00TL’nin tahsilini, birleşen davada ise 12.000,00TL’nin tahsilini istemişler, 3.3.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile asıl davadaki talebini 248.400,00TL'ye, birleşen davada 99.360,00TL'ye yükseltmişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulüne; asıl dava yönünden 248.400,00TL'nin, birleşen dava yönünden ise 99.360,00TL'nin 16/06/2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara hisseleri oranında ödenmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece, denkleştirici adalet ilkesine göre her bir davacı için 2.320,52TL olmak üzere toplam 16.243,64TL’nin davalıdan tahsiline ilişkin verilen ilk karar, tarafların temyizi üzerine Dairemizin 22.11.2011 tarih 2011/6944 Esas 2011/17031 Karar sayılı ilamı ile mahkemece, tapusu iptal edilen 47.196 m2 taşınmazın, 16.6.2006 tarihindeki gerçek güncel ve rayiç değerinin ne miktar olduğu hususunda uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında 3.3.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle davacılar, asıl davada taleplerini 248.400,00TL, birleşen davada ise 99.360,00TL olarak ıslah ettiklerini ifade etmiş, mahkemece ıslah edilen talepler esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki, HUMK’nun 83. maddesi ve 4.2.1948 tarih 10/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün bulunmayıp Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun son olarak 06/05/2016 tarih 2015/1 Esas ve 2016/1 sayılı kararında da bozma sonrası ıslah yapılamayacağı ve 1948 tarihli içtihadı birleştirme kararının değiştirilmesinin gerekmediği belirtilerek ilke olarak bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı kesinleşmiştir. Bu nedenle asıl ve birleşen davada davacının ıslahtan önceki talebi dikkate alınarak sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken, mahkemece yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bent gereğince temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön