13. Hukuk Dairesi 2016/20787 E. , 2019/7451 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıdan sağladığı kredi ile dava dışı firmadan bir daire satın almak için sözleşme imzaladığını, tapusunu da aldığını ancak dava dışı yüklenicinin sözleşmede belirlenen süre olan 19.09.2011 tarihinde daireyi gereği gibi teslim etmediğini, karkas halde bırakılan taşınmazı 01.07.2013 tarihinde oturur vaziyete getirdiğini, 09.02.2015 tarihinde de kiraya verdiğini belirterek belirsiz alacak ve tespit hükümleri doğrultusunda fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 3.500,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla talebini 57.376,40 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile 57.376,40 TL alacağın 3.500,00 TL'lik kısmına dava tarihinden itibaren kalan kısmına ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalı banka ile imzaladığı konut finansman sözleşmesine göre kullandığı kredi ile dava dışı firmanın inşa etmeyi üstlendiği siteden bir daireyi tapuda satın almış, dava dışı yüklenicinin taahhüt ettiği sürede daireyi zamanında tamamlayıp teslim etmediği için kira kaybı ile yapılmayan tüm imalat değerlerinin tazminini istemiş, mahkemece dairenin inşaat halinde kalması nedeniyle bilirkişilerce hesaplanan kira kaybı ile davaya konu taşınmazda ve ortak alanlardaki imalat bedelleri tespit edilip davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda, dava dışı ... Park Ltd.Şti. ile davalı banka arasında imzalanan sözleşme gereğince dava dışı inşaat şirketinden taşınmaz satın alan davacıya davalı banka tarafından kredi kullandırılacağı ve bu kredinin niteliği itibariyle bağlı kredi olduğu anlaşılmaktadır. 6502 sayılı yasanın 35.maddesi(4077 sayılı Yasanın 10/5 ve 10/B-9. maddesi) gereğince bağlı kredi kullandıran davalı Banka da, taşınmazın teslim edilmemesinden doğan zarara satıcı şirketle birlikte davacıya karşı müteselsilen sorumludur. Mahkemece yapılan keşifte dava konusu taşınmazın inşaat halinde bırakıldığı ve eksikliklerin davacı tarafından giderildiği uyuşmazlık konusu değildir.
Davacının dava dışı şirketle arasında imzalanan satış vaadi sözleşmesinin “Konutların teslim süresi, Tarzı ve Kullanım Şekli” başlıklı kısmında gayrimenkulün teslim süresi inşaata başlama tarihinden itibaren 12 ay olarak belirlenmiş, bu sürenin dava dışı şirket tarafından 6 ay daha uzatılabileceği düzenlenmiştir. Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklı temerrüde düşen borçludan TBK.125. vd. (BK. 106. vd.) maddeleri çerçevesinde aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararının veya aynen ifayı reddederek müspet zararının yahut sözleşmeyi feshederek menfi zararının tazminini seçimlik olarak isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta davacı, sözleşmeye ayakta tutarak gereği gibi teslim edilmemesi nedeni ile uğradığı zararın tazminini istemektedir. Bu durumda, gerek sözleşme gerekse TBK. 125. vd. (BK. 106 vd.) maddelerine göre davacının zararını talep etmekte haklıdır. Mahkemece, sözleşme kapsamında belirlenen 31.06.2012 tarihinden 09.02.2015 tarihine kadar hesaplanan süre için kira tazminatına hükmedilmiştir.
Ne var ki, kira kaybına ilişkin tazminat hesabı yapılırken kira başlangıcının dava dışı şirketle aralarındaki sözleşme tarihinden itibaren (18 ay sonrası) başlatılıp, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu konutu oturur vaziyete getirdiği tarihe kadar hesaplanması gerekmektedir. Öyleyse, mahkemece sözleşme kapsamında teslim edilmesi gereken tarih olan 19.09.2011 tarihi ile konutun davacının otururur vaziyete getirdiği tarih olan 01.07.2013 tarihine kadarki dönem için kira kaybı belirlenerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verild
13. Hukuk Dairesi 2016/20787 E. , 2019/7451 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat