13. Hukuk Dairesi 2016/22504 E. , 2019/7199 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının ...Mahallesi 189 ada 27 parsel üzerinde inşa ettiği ... Yenişehir ... Evleri isimli projeden bağımsız bölüm satın aldığını, site içerisinde duvar ile çevrili olan sosyal tesislerin mülkiyetinin kat maliklerine ait olacağının taahhüt edilmesine ve bu şekilde pazarlanmasına rağmen Belediyeye ait alan üzerine inşa edildiğini, bu nedenle zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 16.500,00-TL’nin reeskont faizi ile ödetilmesini istemiş, ıslahla talebini 24.377,00-TL’ye arttırmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 16.500,00-TL’nin dava tarihinden, 7.837,00-TL’nin ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 20.03.2014 tarihli 2013/30413 E-2014/8213 K. sayılı kararıyla “... Satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, 'mutlak metod', 'nisbi metod' ve 'tazminat metodu' adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan 'nispi metod' olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. (Bkz. 13.HD. T.26.12.1997, E.1997/7580; K.1997/10870) Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. Somut olayda, bu hususlar gözetilmeksizin dava tarihi itibariyle USD efektif satış kuru esas alınarak hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar edilmiştir. Bu durumda mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında bilirkişiden ek rapor alınarak nispi metoda göre hesaplanan değer azalmasının satış tarihi itibariyle USD efektif satış kuru dikkate alınarak Türk Lirasına çevrilmesi suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir...” gerekçesi belirtilerek bozma kararı verilmiştir. Mahkemece de bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de, mahkemece önceki karar bakımından kesinleşen kısımlar yönünden de değerlendirme yapılarak davanın 10 yıllık süre geçtikten sonra açıldığından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda siteye ait mülkiyet alanı içinde yapılması taahhüt edilen ancak Belediyeye ait alan üzerine inşa edilen sosyal tesisler nedeniyle davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar davalı yararına bozulmuş ve mahkemece bozmaya uyulmuştur.
Bir davada mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakka usule ilişkin kazanılmış hak denir. (Prof Baki Kara Hukuk Mahkemeleri Usulü Cilt V sayfa 4737) Usuli kazanılmış hakka ilişkin yasal bir düzenleme mevcut değilse de gerek doktrinde gerekse Yargıtay kararlarında bu husus kabul edilmiştir. Usuli Kazanılmış haklardan biriside Yargıtay bozma ilamına uyulması ile oluşur. Yargıtay bozma ilamına uyulmakla artık bozma ilamında belirtilen şekilde işlem yapılması zorunluluk haline gelir. Mahkeme bozmaya uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararının gereklerini yerine getirmekle yükümlüdür.
Bu durumda mahkemece, bozma ilamında belirtilen hususlara göre işin esası incelenip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın zamanaşımından reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bent uyarınca davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2016/22504 E. , 2019/7199 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat