13. Hukuk Dairesi 2016/15022 E. , 2019/7056 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/15022 E. , 2019/7056 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalının, TOKİ Başkanlığı ile yaptığı protokol çerçevesinde ... Toplu Konut Projesi altında toplu konut yaptığını ve sattığını, yapılan konutlardan ...mevkii 30K3 pafta 69 ada 375 parselde kayıtlı bulunan ... Kent Apartmanı K:1 D:2 Bozüyük adresindeki daireyi satın aldığını, satın aldığı daireyi 1996 yılının Temmuz ayında diğer alıcılar ile birlikte teslim aldığını, diğer bazı taşınmazların da hatalı ve eksik yapım dolayısıyla kullanılmaz hale geldiğini, bu nedenle 1999 yılı Eylül ayında Belediye Başkanlığının söz konusu dairede oturanları tahliye ettiğini, bu tarihten sonra Belediye Başkanlığından kira yardımı konusunda başvuru yapmasına rağmen herhangi bir yardımın yapılmadığını, bu yöndeki taleplerine hiçbir şekilde karşılık verilmediğini, geçen zaman zarfında söz konusu dairenin hali hazır durumunun Bozüyük 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/227 esas sayılı dosyası ile dava konusu olduğunu, görülmekte olan tazminat davası çerçevesinde dairenin hatalı ve eksik imalatının tespit edildiğini ve yapısal hiçbir değerinin olmadığı kanaatine varıldığını, konuyla ilgili olarak zarar gören vatandaşlardan ...'nin 2006/767 esas sayılı tazminat davası açtığını ve Bozüyük Belediyesinin tazminat ödemesine karar verdiğini, aradan geçen zaman zarfında defalarca Bozüyük Belediyesine yetkililerle görüşmeye gittiğini, Bozüyük Belediye Başkanlığının 01.08.2013 tarihinde söz konusu taşınmazı ... çevresinde tehlike arz etmesi sebebiyle yıkma kararı aldığını ve yıkım konusunda tebligat gönderdiğini, olmayan bir evin bedelini yıllarca ödediğini, içinde oturmadığı evin yanında ayrıca bir de ev kirası ödemek zorunda kaldığını, maddi ve manevi büyük zarara uğradığını, zararının söz konusu daire için ödediği paralar ve günümüze kadar ödediği kira bedelleri olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla uğradığı zarar için şimdilik 100,00-TL, yoksun kaldığı 5 yıllık geriye dönük kira alacaklarına ilişkin şimdilik 100,00-TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiş; ıslah dilekçesi ile talebini 95.807,44-TL'ye yükseltmiştir.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunarak zamanaşımı nedeniyle usulden ve esastan da davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; 20.638,00-TL ecri misil kira alacağının 100,00-TL'sinin dava tarihi olan 12.09.2013 tarihinden itibaren, 20.538,00-TL'sinin ise 16.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, ıslah dilekçesindeki fazlaya ilişkin talebin reddine, 73.125,00-TL maddi tazminatın 100,00-TL'sinin dava tarihi olan 12.09.2013 tarihinden itibaren, 73.025,00-TL'sinin ise 16.11.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-TBK'nun 72. maddesinde 'Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir.' şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Somut olayda davacı, zararın meydana geldiği tarihin yıkım kararı sebebiyle evin boşaltıldığı 1999 yılı Eylül ayı olduğu, davacının zararı ve yükümlüsünü öğrendiği bu tarihten itibaren 14 yıl içerisinde daha önce açılan davaların sonucunu bekleyerek herhangi bir dava açmadığı anlaşıldığından süresinde açılmayan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön