13. Hukuk Dairesi 2016/24635 E. , 2019/4742 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/24635 E. , 2019/4742 K.


'İçtihat Metni'



MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
İHBAR OLUNAN : General Motors Türkiye Limited Şirketi



Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı, 27.06.2013 tarihinde dava konusu otomobili satın aldığını bu aracın yaklaşık yirmi gün sonra boya koruma yapılması için davalı şirkete götürüldüğünü ve işlem sonrası tesliminde aracın iki farklı yerinde leke olduğunun farkedildiğini, davalı şirket yetkililerince bu lekelerin kuş pisliğinden kaynaklandığı gerekçesiyle sorumluluk üstlenilmediğini, dava konusu aracın bu haliyle gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, aracın ayıpsız misli ile değişimine ya da sözleşmenin iptali ile araç için ödenmiş olan bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı dava konusu aracın ayıplı olmadığı gerekçesiyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, 1.485,00 TL değer kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının misli ile değiştirilme ve iadeye ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece, Dairemiz 18.5.2015 tarih ve 2014/26082-2015/15945 sayılı bozma ilamından evvel davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin kabulüne karar verilmiş, bu hüküm yukarıda tarih ve sayısı verilen Dairemiz ilamı ile eksik inceleme gerekçesiyle bozulmuş; bozma ilamına uyan ilk derece yargılama makamınca dosya kapsamında görüşüne başvurulan bilirkişilerin dosyaya kazandırdığı 08.02.2016 tarihli rapora da dayanılmak suretiyle ve aracın sağ kapı ve tavanında leke olduğunun tespit edildiği, lekelerin boya koruma işleminde usulüne uygun yapılmayan yüzey temizliği aşamasında kalan ince lekeler olduğu, bu lekelerin aracın çıplak gözle incelenmesi ile kolayca görülebileceği, ayıplı hizmetin gizli ayıp niteliğinde olmadığı, araçta imalattan kaynaklı herhangi bir ayıp bulunmadığı, bu durumda aracın misli ile değiştirilme ve iadeye ilişkin taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş olduğu ve meydana gelen bu lekelerin aracın 2.el piyasa değerini düşürücü nitelikte rol oynadığı, olay tarihi itibariyle piyasa rayiçleri çerçevesinde yapılan değerlendirme sonucu yapılan hesaplama neticesinde bilirkişi heyetince belirlenen değer kaybının 1.485,00.-TL olduğu gerekçesiyle yukarıda yazılı hükmün kurulması cihetine gidilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Gerek 6502 sayılı Yasanın 11/3. maddesinın “Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.” hükmü ve gerekse Türk Borçlar Kanunu’nun 227/4. maddesinin “Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.” düzenlemesi ile kanun koyucu temel hukuk prensibi olarak iyiniyet kurallarının hayata geçirilmesini hedeflemekte ve her ne kadar seçimlik hakları yasa ile sayılmış ve bu seçimlik hakların içerisinde herhangi birini tercih etme bakımından tüketici serbest bırakılmış ise de, bunun sınırı olarak iyiniyet kuralları ve tarafların hak ve menfaatler dengesi nazara alınmak suretiyle sözleşmenin ayakta tutulması sağlanırken varlığı tespit ve kabul edilen ayıp nedeniyle tüketicinin bir kayıp veya zarara uğramasının da önüne geçilmesi hedeflenmiştir.

Bu açıklamalar ışığında; somut olay değerlendirildiğinde, ilk derece yargılama makamınca doğru değerlendirme ile dava konusu otomobilde davalı şirket tarafından verilen ayıplı hizmet nedeniyle oluşan 1.485,00.-TL değer kaybının tazmini hüküm altına alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği tefhim edilmiş ve yukarıda açıklanan şekilde ve kanunun öngördüğü biçimde ayıplı hizmet sunmuş olan davalıdan bu ayıplı hizmet nedeniyle oluşan değer kaybının tazminine karar verilmiş iken, esasında davacının talebi hakkaniyet gereği değiştirilmek suretiyle kabul edilmiş olmasına rağmen yanlış olarak, bu “kabulü” bir “kısmi kabul” olarak değerlendirmek suretiyle hükmün ferileri niteliğindeki yargılama giderlerinin de bu “kısmi kabul” mantığına uygun olarak oluşturulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan birinci bent gereğince, davacının ikinci bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince, temyiz eden davacının temyiz itirazının kısmen kabulü ile kararın hüküm kısmının dört numaralı bendinde yer alan “Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Av.As.Üc.Tarifesi 13/1.maddesi gereğince 4.184,89.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,” cümlesinin hüküm fıkrasından tamamen çıkarılmasına, beş numaralı bendinde yer alan “Yargılama giderleri toplam 1.279,40.-TL nin kabul ve red durumuna göre 52,27.-TL nin davalı ... Tic ve San A.Ş den tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına, ” fıkrasının hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “Bu yargılama nedeniyle davacı tarafça yapılan toplam 1.279,40.-TL yargılama giderinin davalı ... Tic ve San A.Ş den tahsili ile davacı tarafa verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön