13. Hukuk Dairesi 2016/11650 E. , 2019/531 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/11650 E. , 2019/531 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, 23.8.2011 tarihinde maaşının eksik yatırılması nedeniyle muhasebeye başvurduğunda ... İcra Müdürlüğü'nün 2008/1998 E sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi yapıldığını ve takibin dayanağının Halk Bankası ... Şube Müdürlüğü'nün 06/03/2007 tarihli tüketici kredisi sözleşmesi olduğunu tespit ettiğini, davalı bankadan tüketici kredisi çekmediği gibi kredi sözleşmesini de imzalamadığını, sözleşmedeki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını, kredi sözleşmesinin gıyabında düzenlendiğini, bununla birlikte icra dosyasında çıkartılan tebligatın usülsüz tebliğ edilerek icra takibinin hileli bir şekilde kesinleştirildiğini ileri sürerek; davalı bankaya icra takibi nedeniyle herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine, teminatsız olarak takibin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı ile %20 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine, takip dosyasına konu asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece davalı yararına asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir. İİK.nun 72/4. maddesinde “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” hükmü bulunmaktadır. Anılan yasa hükmü dikkate alındığında somut olayda işbu dosya kapsamında ihtiyati tedbir kararı verilerek icra takibi durdurulmadığına göre alacaklının alacağını geç almış bulunduğu ve bu nedenle zarara uğradığından söz edilemez. Öyle olunca mahkemece, koşulları oluşmayan davalının tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davalı yararına tazminata hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince temyiz olunan kararın “Hüküm” başlıklı bölümünün 2.bendi hükümden çıkartılarak yerine “Davalının icra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine” sözlerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK. 440./III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön