13. Hukuk Dairesi 2016/27474 E. , 2020/5458 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/27474 E. , 2020/5458 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile aralarında konut satım sözleşmesi yaptıklarını, ancak dava konusu taşınmazda teknik şartnameye aykırı eksik ve ayıplı işler bulunduğunu, dava konusu taşınmazın m2'nin eksik olduğunu ve geç teslim edildiğini belirterek, dava konusu taşınmazın yüzölçümü eksikliğinden dolayı 41.950,00 USD, gecikme cezasından dolayı 14.000 USD, sözleşme ve tanıtımlardaki aykırılıktan dolayı 130.000,00 TL, teknik şartnameye aykırılıktan dolayı 9.000,00 TL ve davacının manevi zararını karşılamak üzere 10.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan talep ve dava etmiştir
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın davalı Türkiye İş Bankası yönünden reddine, davanın diğer davalı ... Koza İnş. San. ve Tic. A.Ş, ... Holding A.Ş. yönünden kısmen kabulüne, 58.379,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK'nin 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK'nin 297/2 maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK'nin 298/2 maddesi gereğince de gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasa'nın 141. maddesi ile HMK'nin yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Somut olayda; mahkemece son celsede açıklanan kısa kararda; davacının manevi tazminatına ilişkin talebi hakkında bir karar verilmeksizin, davacının diğer talepleri yönünden karar verilmiştir. Gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise kısa kararda hüküm kurulan talepler dışında, davacının manevi tazminat istemi hakkında da karar verilerek, kısa kararda hakkında değerlendirme yapılmayan davacının manevi tazminatı talebi yönünden de hüküm kurulmuştur. Bu şekilde kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön