13. Hukuk Dairesi 2017/8384 E. , 2020/2661 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2017/8384 E. , 2020/2661 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-... İnş. Hafr. Nak. Taah. ve Beton San. Tic. Ltd. Şti avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Asıl davada davacılar, davalı şirketin müteahhitliğini yaptığı sitenin, tanıtım broşürlerinde yer alan vasıfları taşımadığını, taşınmazlar teslim alındıktan sonra, dairelerde ve ortak kullanım alanlarında, inşaatta kullanılan malzeme ve işçiliğin kalitesiz olması nedeniyle ayıpların ortaya çıkmaya başladığını, eksikliklerin davalıya bildirilmiş olmasına rağmen giderilmediğini ileri sürerek ıslahen 81.610,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak, 2016/1488 esas sayılı dosya ile ilgili olarak, ... Evleri Site Yönetimi yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine, diğer davacılar yönünden tapudaki hisse oranı dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucu; davanın ıslah edilen bedel dikkate alınarak kabulüne, birleştirilen dosyanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Davalının asıl davada bir kısım davacılar yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nın 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2017 tarihinden itibaren 2.270,00 TL'ye çıkarılmıştır. Anılan yasanın derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davalı tarafından temyiz edilen bölüm karar tarihi itibariyle her bir davacı için 2.270,00 TL’yi geçmediğinden HUMK.nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427. maddesinin 2. fıkrası gereğince davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle davalı yönünden kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalının, asıl davadaki davacılar ..., ..., ... yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
3-Davalının ... Evleri Site Yönetimi yönünden yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. maddesinde; “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur.” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, mahkemece bozmaya uyularak ... Evleri Site Yönetimi yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de; kendisini vekil ile temsil ettiren asıl dosya davalısı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre, davanın görüldüğü Tüketici Mahkemesine göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktar (maktu vekalet ücreti) 990,00 TL'dir. O halde, mahkemece, 990,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmektedir. Ne var ki; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalının asıl davadaki bir kısım davalılar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının davacılar ..., ..., ... yönünden temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle, kararın hüküm fıkrasının asıl dava yönünden başlıklı bölümüne yeni bir bent eklenerek ' Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 990,00 TL vekalet ücretinin davacı ... Site Yönetiminden alınarak davalı tarafa verilmesine,' söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön