13. Hukuk Dairesi 2017/1704 E. , 2020/2378 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalılardan ...'ın 657 sayılı Yasa gereği lisansüstü eğitim amacıyla 19.12.2009-18.12.2011 tarihleri arasında ... Bakanlığı adına yurtdışı eğitime gönderildiğini, mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamlanmadan 12.08.2013 tarihinde istifa ettiğini, yurt dışında bulunduğu sırada kendisine döviz ve TL cinsinden harcamalar yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 62.332,79 ABD Doları ve 73.619,27 TL asıl alacağın istifa tarihi olan 12.08.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... davanın reddini dilemiş, diğer davalılar davaya herhangi bir cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davacı tarafın 73.619,27 TL'lik taleplerinin reddine, 62.322,79 Amerikan Dolarının 25.09.2013 tarihinden itibaren Devlet Bankasının Amerikan Doları ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK'nin 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Dava dilekçesinde; davacı, davalı asli borçlu ...’ın mecburi hizmeti yükümlülüğünü tamamlamadığını, yurt dışında bulunduğu sırada davacıya yapılan harcamalar karşılığı olan 62.332,79 ABD Doları ve 73.619,27 TL asıl alacağın istifa tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkeme ise sadece davalı asli borçlu hakkında karar vermiş, kefil olan davalılar hakkında hüküm kurmamıştır.
Mahkemece, kefil olan davalılar hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekir. Bu hali ile verilen karar HMK'nin 297/2 maddesine uygun değildir. Mahkemece, HMK'nin 297/2. maddesine uygun olarak hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacı vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazların incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacı vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 2.128,63 TL harcın davalı ...'a iadesine, HUMK’nin 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2017/1704 E. , 2020/2378 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 10 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 26 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 3 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 4 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat