13. Hukuk Dairesi 2017/8417 E. , 2020/1078 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2017/8417 E. , 2020/1078 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının kendisine mirasen intikal edecek taşınmaz hissesini 27/10/1993 tarihli noter sözleşmesiyle dava dışı ...'e satmayı vaadettiğini, taşınmazın üstünde elbirliğiyle mülkiyet söz konusu olduğundan tapu devrinin yapılamayınca ... satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı alacaklarını 22/03/2001 tarihinde 300.000,00 TL karşılığında kendi murisi ... ...'e temlik ettiğini, ... ...'in tek mirasçısı olduğunu, iştirak çözülemediğinden murisi adına bugüne kadar tescil yapılamadığını ileri sürerek 300.000,00 TL'nin TÜFE, ÜFE, döviz kuru artışlarının ortalamalarına göre dava tarihi itibariyle ulaştığı değerin tespit edilerek şimdilik 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı ödediği bedelin değerini istediğinden husumetin alacağı temlik eden kişiye yöneltilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, pasif husumet yokluğundan davanın reddine dair verilen kararın Dairemiz 05/05/2016 tarihli 2015/7369 esas 2016/12408 karar sayılı kararıyla bozulmasından sonra bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Hukuk usulünde kabul edilen teksif ilkesinin bir sonucu olarak taraflar yargılamanın belirli bir aşamasından sonra karşı tarafın açık rızası olmadıkça iddia ve savunmalarını değiştiremez ya da genişletemezler. Ancak, bu yasağın katılığının doğurabileceği sakıncaları bertaraf etmek amacıyla taraflara bir kere kullanılabilen ıslah hakkı tanınmıştır 6100 sayılı HMK 'nın 176 vd.). HMK m.177/1 gereği ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.
04.02.1948 tarihli 1948/3 esas, 1944/10 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile ıslahın, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 84. maddesinin (HMK 177. m.) açık hükmü dairesinde, tahkikat ve yargılama bitinceye kadar yapılabileceği, Yargıtayca hüküm bozulduktan sonra ıslah yapılamayacağı kabul edilmiş, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra verilen 06.05.2016 tarihli 2015/1 esas 2016/1 karar sayılı kararla da söz konusu İçtihadı Birleştirme Kararının değiştirilmesine gerek olmadığı benimsenmiştir.
Dosya incelendiğinde, davacının, Dairemizin 05/05/2016 tarihli bozma kararından sonra 23/03/2017 tarihinde talep sonucunu 10.000,00 TL'den 19.352,80 TL'ye çıkartarak davasını ıslah ettiği, mahkemenin de talep edilen 19.352,80 TL üzerinden davanın kabulüne karar verdiği görülmektedir.
Mahkemece, belirtilen içtihadı birleştirme kararı gereği bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 330,50 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 03/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön