13. Hukuk Dairesi 2018/5757 E. , 2020/5129 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2018/5757 E. , 2020/5129 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı; davalı ile ... Sokak mevkinde bulunan ... Büfe'nin bulunduğu taşınmazın kiralanması hususunda 09.01.2015 tarihli gayrimenkul görme ve hizmet bedeli sözleşmesi akdedildiğini, kendisinin sözleşme ile üstlendiği edimini yerine getirerek söz konusu dükkanı davalıya gösterdiğini, mal sahibi ile görüşmesini ve kira sözleşmesi yapmasını sağladığını, buna karşın davalının sözleşmede belirlenen komisyon ücretini kendisine ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2015/10784 Esas Sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattığını, davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın % 20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacıdan herhangi bir hizmet almadığını, sözleşmede belirtilen kira bedelinin gerçeği yansıtmadığını, kira sözleşmesini doğrudan işyerinii kiraya veren kişi ile imzaladığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; eldeki dava ile 09.01.2015 tarihli gayrimenkul yer gösterme ve hizmet bedeli sözleşmesi kapsamında davalıya işyeri olarak kiralanmak üzere birden fazla yer gösterdiğini, davalının bu işyerlerinden birini kiraladığını, ancak sözleşme kapsamında komisyon ücretini ödemediğini ileri sürerek, alacağını tahsil etmek amacıyla başlattığa takibe vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş; mahkemece davacı tarafından sunulan sözleşmede dava konusu yerin gösterildiğine dair bir ibare bulunmadığı, davacı simsarın komisyon ücretine hak kazanabilmesi için mal sahibi ile de sözleşme akdetmek zorunda olduğu, davacının davasının kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 532. maddesinde komisyon sözleşmesi, komisyoncunun ücret karşılığında, kendi adına ve vekâlet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınırların alım veya satımını üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmış olup, Kanunun 538/I. maddesinde komisyoncunun aracılık etmeyi üstlendiği işlemin gerçekleşmesi ile birlikte ücrete hak kazanacağı belirtilmiştir. Buna göre, komisyoncunun ücrete hak kazanabilmesi için ayrıca sözleşmenin diğer tarafı olan kişi ile de arasında komisyon sözleşmesi bulunması gerekmemektedir. O halde, mahkemece dava konusu sözleşmenin iki ayrı işyeri için düzenlendiği dikkate alınıp, davacının sözleşme kapsamında davalıya hizmet sunup sunmadığı araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 35,90 TL. harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön