13. Hukuk Dairesi 2017/2332 E. , 2020/1725 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2017/2332 E. , 2020/1725 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, Kara Kuvvetleri Komutanlığında muvazzaf astsubay olarak görev yaparken Yüksek Askeri Şura Kararı ve disiplinsizlik gerekçesi ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılmak zorunda bırakıldığını, ayırma işlemini takiben 926 sayılı TSK Personeli Kanunu’nun 112. maddesi gereğince 15 yıllık mecburi hizmet süresini doldurmadan Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrıldığı gerekçesi ile toplamda 1.391.000.000-TL'nin tahsil edildiğini, TSK’dan ayırma işleminin iptali için 28.03.2011 tarihinde talepte bulunduğunu ve başvurusunun ... tarafından kabulü neticesinde TSK’dan uzaklaştırılmasına dair tüm idari işlemlerin iptali ve tarafından alınan tüm hakların da iadesinin gerçekleştirildiğini, 16.10.2002 tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle tahsil edilen o günün parasal değeriyle 1.391.200.000-TL’nin yasal dayanağı kalmadığından iadesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, dava tarihi itibariyle 4 yıllık astsubay hazırlama okulunda ve astsubay sınıf okulunda öğrenim gören astsubay adayları için yapılan öğrenim gideri masrafı toplamı esas alınmak suretiyle ve adı geçen ya da emsal nitelikteki okulların verileri de dikkate alınarak, yapılacak bilirkişi incelemesi ile güncel değerlere göre uyarlama yapmak suretiyle belirlenecek rakama kadar fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 2.331,98-TL asıl alacak ve 679,08-TL dava tarihine kadar işlemiş olan yasal faizin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 2.331,98-TL asıl alacağa ayrıca dava tarihinden itibaren de yasal faiz uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde: davacı eldeki dava ile, astsubay olarak görevli iken Yüksek Askeri Şura'nın 26.05.1997 gün ve 97/1 sayılı kararı ve disiplinsizlik gerekçesi ile TSK'dan ayırma işlemi sonucu bu görevden ayrılmak zorunda bırakıldığını, öğrenim giderleri borcu ve faizi olarak toplam 1.391.200.000 (eski Türk Lirası) TL'yi ödediğini, 6191 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme üzerine 28.03.2011 tarihinde TSK'dan ayırma işleminin iptali için talepte bulunduğunu, görevden uzaklaştırılmasına ilişkin işlemin iptal edildiğini, kendisinden tahsil edilen okul masraflarının yasal dayanağının kalmadığını ileri sürerek, ödediği miktarın güncel değerlere uyarlanarak tahsilini istemiş; davalı, 6191 sayılı Kanun ile eklenen geçici 32. maddede bu madde kapsamında başvurusu kabul edilenlere geçmişe yönelik olarak tahsil edilmiş olan eğitim, öğretim ve kurs masraflarının geri ödeneceğine dair hüküm bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının geçmişe dönük bütün özlük hakları iade edilmiş olmakla bu kapsamda açık düzenleme olmasa dahi eksik hizmete karşılık gelen eğitim öğretim giderleri ile kurs masraflarına ait sorumluğunda 6191 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 22.03.2011 tarihi itibari ile ortadan kalktığı, haksız olarak tahsil edilen paranın günümüz şartlarına uyarlanarak davacıya iadesinin yasal zorunluluk olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin hükme esas aldığı 12.11.2015 tarihli ek raporda, davacının ödediği miktar 991.200.000-TL (eski Türk Lirası) olarak hesaplanmış, davacı ise ödediği tutarın 1.391.200.000-TL (eski Türk Lirası) olduğunu ileri sürmüş, mahkemece davacının bu itirazını karşılar şekilde araştırma ve inceleme yapılmadığı anlaşılmıştır. O halde mahkemece, davacının davalı kuruma yaptığı ödeme tutarı sorulup, ödemeye ilişkin tüm belgeler getirtilip ödenen tutar belirlendikten sonra, güncellenmiş değer (denkleştirici adalet ilkesi gereği) hesaplanıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL. harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön