13. Hukuk Dairesi 2016/21654 E. , 2020/1090 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/21654 E. , 2020/1090 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı arsa maliki ...nın, dava dışı yüklenici ...ile yaptığı projeden, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile satın aldığı bağımsız bölümünün geç teslim edildiğini ve teslimen sonra da eksik ve ayıplı işler bulunduğunu belirterek; ıslah dilekçesi ile arttırdığı bedel olarak; kira tazminatı talebi 17.704,00 TL ile, Sözleşme ve projesine aykırılık nedeniyle değer azlığından doğan 30.000,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, davacının eksik işlerden kaynaklanan değer kaybına ilişkin tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 17.280,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacının kira mahrumiyeti açısından açtığı tazminat talebinin kabulü ile, 16.800,00 TL'nin dava tarihinden itibaren, ıslah edilen 904,00 TL'nin ise ıslah tarihi olan 04/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-“Davacı tüketici olduğuna göre, tüketici hukuku ile ilgili ayıba ilişkin düzenleme, Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 4. maddesinde yer almaktadır.
Malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 sayılı Kanun’la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4. maddesinin 2. fıkrası hükmüne göre; tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde açık ayıpları satıcıya bildirmekle yükümlüdür.
Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nun 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223. maddeye göre, (818 sayılı BK'nun 198.maddesi), alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir.
Bu temel ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda '..proje kapsamında bulunan farklı parsellere ait onaylı projelerin dosyada bulunmaması nedeniyle söz konusu projenin tamamı incelenemediği ancak site kapsamında alternatif enerji üretimi için rüzgar ve güneş panellerinin bulunmadığı, bağımsız bölümün bulunduğu blokta 24 saat house keeping hizmeti olmadığı, projenin 2. bölümündeki Tulüp towers rezidas ve alışveriş merkezinin henüz yapılmadığı, bio iklimsel proje olduğu konususnda izlenim edinilemediği, 5 yıldızlı hayat oluşturulduğu konusunda izlenim edinilemediği,dosyada projenin ünlü mimar Ken Yeang ın Türkiyedeki ilk projesi olduğu konusunda izlenim edinilemediği, tam biyolojik arıtma hususu uzmanlık gerektirdiği için tespit yapılamadığı belirtilerek bu hususların eksik iş olması halinde 17.280,00 TL değer azalması sonucuna varıldığı belirtilmiştir .
Mahkemece; dosya kapsamında görüşüne başvurulan bilirkişi raporuna da atıf yapılmak suretiyle davaya konu taşınmazda yer alan eksik işler yönünden, davanın kısmen kabulü yoluna gidilmiştir.
Davalı bilirkişi raporuna itiraz etmiş olup, rapora itirazlarının karşılanmadığı, bu haliyle raporun yetersiz olduğu ancak mahkemenin bilirkişi raporunu hükme esas aldığı anlaşılmıştır. Eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulamaz. Mahkemece her ne kadar davaya konu taşınmazda yer alan eksik imalatlar kabul edilerek davanın kabulü yoluna gidilmiş ise de, eksik iş olarak kabul edilen bir kısım imalatların yapılmamış olmasının davacının satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren açık ayıp niteliğinde olduğu da gözetilerek mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları, dosyada mevcut deliller, bilirkişi raporları ve rapora karşı yapılan itirazlar birlikte değerlendirilerek, davalı yanca tamamlandığı iddia edilen işler varsa bu işler yönünden yeniden keşif yapılarak bilirkişi heyetince taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık, ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanzim edilmesinin sağlanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıdaki 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 709,00 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön