13. Hukuk Dairesi 2016/20075 E. , 2020/473 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

13. Hukuk Dairesi 2016/20075 E. , 2020/473 K.


'İçtihat Metni'


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı birleşen dosya davalısı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Asıl davada; davacı, davalı şirkete bağlı olarak Ağustos 1995-Temmuz 2002 tarihleri arasında Hukuk Koordinatörü sıfatı ile çalıştığını, uzun süre stres altında çalışması sebebiyle sağlığının bozulduğunu, bu nedenle iş akdini haklı nedene dayalı feshettiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Birleşen davada; davacı, kendisi tarafından takip edilen dava ve icra takipleri nedeniyle mahkeme ve icra dairelerince hükmedilen ve kendisine ait olan vekalet ücretlerinin davalı tarafından tahsil edilmesime rağmen kendisine ödenmemesi nedeniyle bu ücretlerin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, asıl ve birleşen davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, asıl dosyada; davacının davasının kabulü ile 24.817,53 TL vekalet ücreti alacağının 5.000,00 TL'lik kısmının dava tarihi olan 26.07.2007 tarihinden ıslahla talep edilen 19.817,53 TL'lik kısmın ise ıslah tarihi olan 03.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin faiz isteminin reddine, birleşen davada; davacının davasının kabulü ile 1.322,50 TL vekalet ücreti alacağının 1.000,00 TL'lik kısmının dava tarihi olan 03.07.2012 tarihinden ıslahla talep edilen 322,50 TL'lik kısmın ise ıslah tarihi olan 03.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının 01.08.2012 tarihinden itibaren yasal faiz isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Bilindiği üzere ıslah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirmeyen bir yoldur. HMK'nin 176. maddesinde (HUMK’nin 83.maddesi) ıslah; 'Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.' olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanunun müteakip 177. maddesinde (HUMK’nin 84.maddesi) ise, ıslahın tahkikat bitinceye kadar yapılabileceği öngörülmüş olduğundan ve temyiz faslında da, bozmadan sonra dahi ıslahın olanaklı bulunduğuna dair açık veya örtülü bir hüküm yer almadığından, Kanunun bu olanağı bir devre ve zaman ile sınırlandırdığı kabul edilme ve bu nedenle bozmadan sonra ıslahın mümkün olmadığı sonucuna varılması zorunludur.
Nitekim 04.02.1948 gün ve 1948-3 Esas, 1944-10 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; dava açıldıktan sonra mevzuunda, sebebinde ve delillerde ve sair hususlarda usule müteallik olmak üzere yapılmış olan yanlışlıkları bir defaya mahsus olmak üzere düzeltmek ve eksiklikleri de tamamlamak imkanını veren ve mahkeme kararına lüzum olmadan tarafların sözlü ve yazılı beyanlarıyla yapılabilen ıslahın; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 84. maddesinin açık hükmü dairesinde tahkikat ve yargılama bitinceye kadar yapılabileceği Yargıtay'ca hüküm bozulduktan sonra bu yoldan faydalanmanın mümkün olamayacağı açıklanmıştır.
Yine; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 06.05.2016 tarih ve 2015/1 E.- 2016/1 K.sayılı ilamı ile 'Her ne sebeple verilirse verilsin, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04.02.1948 gün ve 1948-3 Esas, 1944-10 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının değiştirilmesine gerek olmadığına' karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; asıl davada, davacı vekili harcını da yatırdığı 26.07.2007 tarihli dilekçesi dava dilekçesinde talep ettiği 500,00 YTL kıdem tazminatı, 500,00 YTL ihbar tazminatı, 1.000,00 YTL fazla mesai, 1.000,00 YTL hafta sonu çalışması, 2.000,00 yıllık izin alacağı taleplerini, 17.02.2009 tarihinde; 8.077,33 TL kıdem tazminatı, 5.858,82 TL ihbar tazminatı, 4.950,04 TL yıllık ücretli izin alacağını belirterek, toplam işçilik alacaklarını 15.881,19 TL arttırılarak ıslah dilekçesi vermiştir.
Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 07.07.2011 tarih 2009/19304 Esas, 2011/23228 karar numaralı bozma ilamından sonra 04.12.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu alacak talebini asıl dosya için 24.817,53 TL, birleşen dosya için 1.322,50 TL olmak üzere ıslah etmiştir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle asıl dosyada bozmadan sonra ve iki kez ıslahın mümkün olmadığı dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön