13. Hukuk Dairesi 2017/9360 E. , 2020/344 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıların vekili sıfatıyla dava açtığını, dilekçe hazırladığını ve icra takiplerini yürüttüğünü, tahsil ettiği miktardan vekalet ücretini keserek 36.275,00 TL'yi davalılara ödemesine, karşın davalıların kendilerine 4.386,56 TL eksik para verdiğinin iddia edildiğini, ancak eksik ödeme yapmadığını ileri sürerek; davalılara belirtilen miktarda borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 02.02.2016 tarih 2014/42415 esas 2016/2462 karar sayılı kararıyla, mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilmeksizin nereden ve nasıl bulunduğu belli olmayan değişik miktarlar gerekçede gösterilmek suretiyle karar verilmiş olması ile mevcut bilirkişi raporunun da hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle hükmün bozulmasına karara verilmiştir.
Mahkemece bu sefer, davanın kabulüne, davaya konu edilen 8. İcra Müdürlüğünün 2005/9683 esas sayılı dosyasından dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, vekalet sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit talebine ilişkindir. İİK m.72/1 hükmüne göre menfi tespit davası takip sırasında açılabileceği gibi takipten önce de açılabilir. Mahkemece her ne kadar '...davanın kabulüne, davaya konu edilen 8. İcra Müdürlüğünün 2005/9683 esas sayılı dosyasından dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine...' karar verilmişse de, dava dilekçesinde davacı aleyhine başlatılan bir icra takibinden söz edilmediği gibi kararda bahsedilen icra dosyasında davacı, borçlu konumunda olmayıp, takip, davalıların dava dışı 3.kişilerden olan ve davacı tarafından takip edilen alacağına ilişkindir.
6100 sayılı HMK m.297/2 hükmü gereği, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Somut olayda, mahkemece verilen karar, yukarıda belirtildiği üzere açık olmayıp infazda tereddüt yaratacağından HMK'nın emredici m.297/2 hükmüne aykırıdır. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalıların temyiz sebeplerinin incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
13. Hukuk Dairesi 2017/9360 E. , 2020/344 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 35 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 89 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 54 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat