14. Hukuk Dairesi 2016/3506 E. , 2018/9364 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.10.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Elbirliği mülkiyetine konu taşınmaz payına dayanılarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 732, 733, 734. maddeleri uyarınca açılacak olan önalım davası, o payın ortaklarından biri ya da birkaçı tarafından açılamaz. Önalım hakkının kullanılmasında, davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir.
Ancak bu katı görüş yargı kararlarıyla kısmen yumuşatılmış, dava açma ve davayı sürdürme olarak iki aşamada olay değerlendirilmiştir.
Şöyle ki; elbirliği halinde mülkiyete konu bir taşınmazda pay satın alan üçüncü kişiye karşı bir ortak tek başına tüm terekeyi temsilen dava açabilir. Yalnız açtığı bu davayı sürdürebilmesi, ya diğer ortakların muvafakatini alması ya da terekeye bir mümessil tayin ettirmesi ile mümkün olacaktır ve bu biçimdeki uygulama (elbirliği halinde mülkiyet) sistemi sınırlarını aşmamaktadır.
Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekâlet verilmesiyle sağlanabilir.
Somut olaya gelince; yargılama devam ederken 20.11.2013 tarihinde, davacı ... tarafından davaya konu 148 parsel sayılı taşınmaz payındaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi amacıyla ... 12. Sulh Hukuk Mahkemesine dava açıldığı, 22.10.2014 tarihinde verilen kararla dava konusu taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürüldüğü ve hükmün 28.01.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında dava konusu 148 parsel sayılı taşınmazda elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştürüldüğünden ve davacının açtığı davayı tek başına sürdürebilmesi için önünde herhangi bir engel kalmadığı anlaşıldığından, mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
14. Hukuk Dairesi 2016/3506 E. , 2018/9364 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 25 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat